bugün

sertab erener şarkısı.

unutursun için yana yana
unutursun ölüm sana bana
zaman basıp kanayan yarana
unutursun....
yarindan haber yok, dun bitti
saatler son gunu calip gitti
yeminler yaşlandi dudaklarda
dugumlendi derken
soz bitti

vagonlar bir dolup bir bo$aldi
kuruyan gozlerim yine yaşardi
sarardi sirayla fotograflar
ne hayatlar icimde kaldi

unutursun icin yana yana
unutursun olum sana bana
zaman basip kanayan yarana
unutursun, unutursun...

adı keşke unutursun olsaydı dediğimiz, "söz bitti" adındaki bir sertab erener parçasındaki en vurucu söz.
derler hep, ama o kadar kolay degildir.
derdinizi anlamayan ya da teselli etmek için başka bir söz bulamayan insanların size mutsuz anlarınızda söylediği söz. ama unutamam kiiii şeklinde cevap vermeniz olasıdır..
sertab erener'in damar şarkısı.

''unutursun icin yana yana
unutursun olum sana bana
zaman basip kanayan yarana
unutursun, unutursun..''
unutursun mihribanım adlı şarkının can alıcı noktasını oluşturan söylem.
aşkın nur yengi'nin, sıramı bekliyorum albümünde yer alan sözü ve müziği sezen aksu'ya düzenlemesi uzay heparı'ya ait olan şarkı.

bir ruyaydi, uyandik en tatli, en mutlu yerinde
bir emir gibi geldi ayrilik gunun birinde

en tutkulu sevgiler, en agrili hasretler azalir
asinir kayalar gibi kalpler zamanin onunde

unutursun, unutursun
karisir ya gozyaslari denizlere
unutursun, unutursun
alisir ya her insan bu gidislere

kirilsam da kussem de hayat bu
ben affettim sen de affet olur mu
"..icin yana yana."

samimiyetsiz bir avutma sözü. genelde siradan arkadaslar tarafindan söylenir.
sezen aksunun sözleri ve aşkın nur yenginin yorumuyla mükemmel olmuş şarkıdır. *
dinlerken unutmak ne kadar güzel ifade edilmiş dersiniz.

en tutkulu sevgiler, en agrili hasretler azalir
asinir kayalar gibi kalpler zamanin onunde
- unutursun...
- hadi canim sende.
- zaman sifali bir ilactir.
- belana tecavuz ettirmeden git.
Unutmak kolay mı?" deme,
Unutursun Mihriban'ım
Oğlun kızın olsun hele,
Unutursun Mihriban'ım.

Zaman erir kelep kelep.
Meyve dalında kalmaz hep
Unutturur bir çok sebep,
Unutursun Mihriban'ım.

Yıllar sineye yaslanır;
Hatıraların paslanır,
Bu deli gönlün uslanır
Unutursun Mihriban'ım.

Süt emerdin gündüz-gece,
Unuttun ya, büyüyünce..
Ha işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban'ım.

Gün geçer, azalır sevgi;
Değişir her şeyin rengi
Bugün değil, yarın belki,
Unutursun Mihriban'ım

Düzen böyle bu gemide;
Eskiler yiter yenide
Beni değil, sen seni de
Unutursun Mihriban'ım.
teselli. ama çoğu zaman teselli bile etmez...
Kavuşursak biteriz biz, biz mutlu sonlar katiliyiz
kavuşursak biteriz biz, Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz
herkezin bildiği bir aşk, herkezin attığı bir imza, herkez gibi değiliz biz
belki biraz serseri belki biraz deliyiz ama kavuşursak biteriz biz
pervane böceğinin mum alevine sevdası ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
yanar ama su içmeyiz etrafında döner alevle dans ederiz
bize kimseden zarar gelmez biz zararı ancak kendi kendimize veririz
severiz özleriz aşkta ölsek kimseye söylemeyiz
biz artık biz değiliz ruhlar kavuşur ve konuşur gök yüzünde bir yerde
ama bedenen kavuşursak biteriz biz
melekler bize ağlar biz halimize güleriz onu bilir onu söyleriz
kavuşursak biteriz biz biteriz biz

iki sınır ülkenin dikenli telleriyiz dokunsak kanar ellerimiz
kimselere söylemez gizli gizli severiz ama kavuşursak biteriz biz
bir kor var içimizde yanan onu küllendiremeyiz
görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz bir aşk var bizi biz yapan
ama kavuşursak biteriz biz
biz herkez gibi değiliz istediğimiz zaman gelip istediğimizde gidemeyiz
kahve içip gülüp konuşup baş başa yemek yiyemeyiz
ne bir filmdeki mutlu son nede göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz
biz sadece özlemle severiz ve kavuşursak biteriz biz
sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık, artık her aşk her ağızda sakız
biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız
belki ayrı şehirlerdeyiz ama her gece aynı mehtapta buluşur
yağmur yağarsa çıkar ayını yağmurun altında ıslanırız
bu aşkı ancak biz biliriz şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar
mektupları suya yazarız biz belki ayrıyız ama her gün aynı geceyi sabahlarız
melekler bize ağlar biz halimize güleriz onu bilir onu söyleriz
kavuşursak biteriz biz biteriz biz
yoksun...
umurumda bile değil
başucumda resmin hala duruyor
yoksun...
defterimdeki yazın hiç silinmedi
eşiğimdeki ayak izin, hergün gelişin
gözlerimce gidişin hiç bilinmedi.

varsın böyle geçsin yabancı günler
varsın canımı yaksın yine yalnızlık
seninle doluyken baktığım dünler
yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık.

yoksun...
umurumda bile değil
dudağımda adın şiir oluyor
yoksun...
ezberimdeki sevdan hiç okunmadı
eşiğimdeki ayak izin, hergün gelişin
yüreğime gidişin hiç dokunmadı
istersen hiç başlamasın;
bu hikaye eksik kalsın..
onca yaraların ardından,
yeni bir aşk yaratamazsın...

yeni bir aşk yaratamazsın..."

o kadar çok kırıldım ki... sana belki, belki kendime.. ve o kadar büyüttüm ki seni içimde; eğer olmazsak biz; birbirimize sarılamazsak, hayatı paylaşamazsak ve üzülürsek, her şey daha kötü olacak... olmayız biz.. olamayız. belki de hiç olmamışız...

örselenmis bir cocukluk..
işte benim bütün hikayem....

kaç sevda geçse de yüreğimden;
bu yıkıntıları onaramazsın...

beslenme çantasindakileri sokak kopeklerine verip aç kalan bir çocuk var yüreğimde.. maskelerim ben değil; ben maskelerim değilim.. anlatsam, anlar mısın; yüzünü güldürebilir misin o çocuğun bilmem.. bilemem... bilemeyiz, belki de hiç...

istersen hiç başlamasın;
gec kalmisiz birbirimize...
yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl;
dönemeyiz artık ilk gençliğimize;

istersen hiç başlamasın;

istersen hiç başlamasın....

soz verelim kendimize......

yüzümdeki çizgilerle eş yüreğimdekiler.... ellerim gitti; yüzüm gitti.. maskeler ardında yaşarken; bomboşken herşey, bulduğum bir deger... sen... bu sevgiyi tüketmekten korkuyorum, seni kaybetmekten.. şimdi zaten yoksun, ama içimdesin.. ama hayatıma girer ve sonra gidersen... işte o zaman... bu riske girecek kadar cesur değilim ben artık.. dertsiz tasasız koşup, hayatı yakalayabildiğim yerinden yakalayıp kuyruğunda asılı gidemem.. düşerim. ne olur; sen de... bunu yapmayalım kendimize, birbirimize.. olmamışız farzedelim.. olmamişiz..
yarın için endişlenme artık, dünün derdine düşme. kaldır başını artık, sil gözlerinden akan incilerini, seni seviyorum tamam mı? seni seviyorum; ama unutmalısın beni. kalbimde sana, senin istediğin şekilde yer veremiyorum, olmuyor ne yapsam.. hakkında en hayırlısı beni ve benli günleri unutmak... "demesi kolay" dediğini duymam için orada olmama gerek yok, başaracaksın bu dediğimi, gör bak zaman beni nasıl da haklı çıkaracak, hep böyle olmuştur. demiştim ya hani sana "bir başkası olursa ne olur?" diye, biliyordum cevabını bu sorunun. bunları biliyor olmaktan nefret ediyorum, keşke hiç birini önceden bilmeseydim, hiç birinin acısını önceden çekmezdim. seni sevdiğim için acı çekiyorum, dostluğunu başka isimli duygulara değişmediğim için mutluyum bir yandan. istediğin türde olsaydı aramızdakiler, eminim çok daha fazla üzülecektik her ikimiz de. şimdi her şey başka, her şey. geçmişin izlerini silip attım, kişisel hesaplaşmalarımı bitirdim ve artık önüme bakabiliyorum, geleceğe. bu gelecekte senin yerinin olmaması benim için üzücü, senin içinse en iyi olanı. arkadaş bile kalamayacağız, farkındayım. olsun, razıyım. unutursun, biliyorum, nereden bildiğimi sorma, biliyorum.. yaran ne kadar taze olursa olsun ilacın zaman, sen inanmasan da... ne sigara, ne de alkol kesecek o acıyı. keşke hiç var olmasaydı o acı, keşke hiç tanışmamış olsaydık... böyle olacağını bilseydim sonunun, hiç de tanışmamış olurduk. düşünme artık beni, beni düşünen kimseler hep sonunda acı çektiler. yolun hep açık olsun, üzülme be çocuk, dizlerini kanata kanata büyüyeceksin bu yolda, başın öne düştükçe daha dik durmayı öğreneceksin, hayat böyle... belki şimdi çok şiddetli kanıyor yaraların, gün gelecek dökecek göz yaşı, akacak kan kalmadığında bir anlamı da kalmayacak cümlelerimizin. susacaklar hepsi ebedi istirahathanelerinde... unutursun o gün, belki çok daha önce...
unutamazsın yüzünü tekrar gördüğün,sesini tekrar işittiğin güne kadar sadece sen öyle sanırsın.
ruhunu serer gunese kurutursun,
aglama sevgilim bahara unutursun.
lidya civarlarindan bir turku
(bkz: ben de unuturum)*
Bir Gün Olur Sende Beni
Unutursun Unutursun
Zaten Kalmışım Yanlız
Sende Birgün Unutursun

Şu Dağların Ovasına
Çekip Gitsem Yaylasına
Kuşlar Döndü Yuvasına
Sende Birgün Unutursun

Yollar Uzun Uzar Gider
Deli Gönül Feryat Eder
Geçer Ömür Geçer Gider
Sende Birgün Unutursun

Bu Feryadım Yasa Döndü
Yaz Baharım Kışa Döndü
Geçti Ömür Boşa Döndü
Sende Birgün Unutursun

ismail özden
şehirler arası otobüs yolculuklarının vazgeçilmezi sertab erener şarkısıdır. hala çözebilmiş değilim niye bu otobüslerde sürekli bu şarkıyı çalıyorlar.
klişe bir avutma, nabza göre şerbet verme cümlesidir.
UNUTURSUN

Bir rüyaydı, uyandık en tatlı, en mutlu yerinde
Bir emir gibi geldi ayrılık günün birinde

En tutkulu sevgiler, en ağrılı hasretler azalır
Aşınır kayalar gibi kalpler zamanın önünde

Unutursun, unutursun
Karışır ya gözyaşları denizlere
Unutursun, unutursun
Alışır ya her insan bu gidişlere

Kırılsam da küssem de hayat bu
Ben affettim sen de affet olur mu.... *
uzay heparı sonsuza albümünde zeynep cassalini tarafından yorumlanmış şarkı. ama aşkın nur yengi elbette daha güzel söylemiştir yıllar önce.
kimi zaman bir temenni bazan bir teselli veya ikaz. söyleyene ani bir bakış atılınca yerle bir olan saltanatı vardır bu sözün. yalandır.

Unutmak, bir saatin kırılan camlarında
Zamanı çürüterek öldürmektir sevgiyi
Unutmak, bayramlığı giydirilen çocuğun
Aldatılan göğsünde vurmaktır sevgiliyi
Unutmak, bir ülkenin tozlu kaldırımında
Taşlara boğdurmaktır yağız atlı yiğidi
Unutmak, koparmaktır çiçekleri dalından
Sisli bir yalnızlığın ekseninde bulursun
Unutmak, ayırmaktır arıları balından
Unutulursa şair, sen de unutulursun.

(bkz: nurullah genç)