aşağıdaki şaşırmama olayının bir numaralı aktörü. (mecburi tanım)
"kafası" derken tam olarak neyin kastediğildiğini anlamadım ama yakında iş-güç-slogan kısmında bile sözlük formatı bulunması gibi bir kural gelirse(tek gecelik) artık hiç şaşırmayacağım.
bir de bunların şu türü vardır. yazarlardan biri herhangi bir yazarın, direkt başlığına gerizekalı diye entry girer, hiçbir ceza almaz.
ama bir başka yazar, sıradan bir siyasi başlıkta sırf canı kabak tatlısı çekti diye başlığı açan şahsa balkabağını çağrıştıracak bir entry girer ve 5 günlük hapis cezasına çarptırılır.
benim bildiğim ortada 1 kurallar bütünü vardır ve tüm moderatörler bunlara göre yazarları yönlendirmelidir.
5 tane mod var diye ortada 5 tane farklı kurallar bütünü mü mevcut ?
bir moderatöre göre suç olan, başkasına göre değilse biz neye göre dikkat edip yazacağız?
öncelikle süslü lafların arkasına sığınmayacağımı ve açık olacağımı belirteyim ki sadece üzerine alınması gerekenler alınsın bu yazıyı okuduklarında.
belli bir sözlük formatı vardır. bu format bazı moderatörlerimiz bu sözlükte yokken yaratılmıştı. ancak benim gördüğüm şudur ki format tamamlandıktan sonra moderatör olmuş olan arkadaşlarımız formata daha hakim ve daha mantıklı sebeplerle entry silme ve çaylak yapma işlemlerinde bulunuyorlar.
işin bir de kesinlikle saygı boyutu vardır ki bu karşılıklı saygıdır ve görgü kuralıdır. nasıl moderatörler düşüncelerini dile getirme hakkına sahiplerse, yazarlar da aynı hakka sahiptir ve yaptırım gücünü farklı şekillerle kullanabilir.
o nedenle hiçbir moderatör kafasına göre entry silemez, kafasına göre çaylak yapamaz, kafasına göre kural yazamaz. o zaman canım sıkıldı sözlüğü kapatıyorum desin. moderatör demek tanrı demek değildir kesinlikle!
bu sözlükte herkes bir amaca hizmet etmektedir. gerek moderatörü, gerek yazarı, gerek çaylağı. herkesin bir işlevi var ve bir kişi bile işlevini doğru düzgün yerine getiremezse bu sözlükte durması için bir sebep yoktur. bu çaylakta olsa, yazar da olsa moderatör de olsa değişmez. sıfatlar insana üstünlük getirmez, sadece adının yanında durur.
o yüzden herkes işlevini görevini bilmeli. kimsenin haklarına müdahale etmeyecek şekilde hareket etmeli.
kalabalık bir ortam olduğu için genel konuşmak zorunda kalmış olabilirim ama mesajımın hedef kitlesi bellidir ve anca yarası olan gocunur bunu da ekleyelim.
şimdi çaylak yapıyosanız beni de yapın kafanıza göre.*
"...biraz sonra bir kural sıçıp uygulamaya karar verir..."
"...o küçük beyniyle ...
"...ama götü açık kalmış..."
"...gökten 3 elma düşer. üçünü de bu yer. yaptığı yanına kalır mı? her zamanki gibi..."
"5 tane mod var diye ortada 5 tane farklı kurallar bütünü mü mevcut? bir moderatöre göre suç olan, başkasına göre değilse biz neye göre dikkat edip yazacağız?"
sozlugu iki haftadir uzaktan izleyen, "hicbir" entry girmeyen, sadece su iki haftada olan bitene uzaktan seyirci gozuyle bakan bir ucuncu nesil yazar olarak (http://img105.imageshack....mg105/2691/sozluk3dg4.png ) oncelikle bazi (bazi diyorum cunku hic kimseyle polemige girecek degilim) kisilerin gecen haftanin (1-7 ocak 2007) istatistiklerinin, "haftanin gammazlari" ve "en basarili gammazlar" bolumlerine bir goz atmalarinda fayda goruyorum.
uludag sozluk, kurulali 1 yil olmasina ve kuruldugu gunden bugune kadar surekli artan popularitesine ragmen, "maalesef" ve "maalesef" buranin bir sozluk degil, "uludag sozluk" oldugunu bazi kisilere anlatamamistir (anlatmamistir demiyorum). kafasina gore format ureten, kendi bildigini okuyan, "ben benim" diyip ortaligi birbirine katmaktan zevk alan yazarlarla ugrasmak artik uzmanlik alani olmustur. ha, bu da yetmezmis gibi sucu da yine sisteme atip kendince olaydan siyrildigini zanneden yine bazi yazar arkadaslarimizi "yine", "yine" ve de "yine" bagrina basmayi kendine gorev bilmistir bu "uludag sozluk". ama ne yazik ki buna ragmen, hala, birilerine yaranabilme katsayisi yerlerde surunen bir sozluk var. bakin "bir" sozluk dedim. "uludag sozluk" demedim. cunku burasi "bir" sozluk kimilerine gore, evet.
kendini bildigini sanan insansal normal bir bunyenin, "uludag sozluk" bunyesindeki yoneticilerinin, kendi kafalarina gore format uydurdugunu, kural sictigini, kucuk beyinli olup, bilimum organlarinin acikta kaldigini iddia edemez, aklindan geciremez. (bkz: akil) (bkz: normal insan). gerekcesi ne olursa olsun, "gelismeler" bolumunde yapilan bir duyuru yalnizca ve yalnizca 3.000 yazar, 2.000 caylak toplam 5.000 kisinin huzuru, rahati icin yapilir, duyurulur. moderasyon uyeleri bu kararlari tek baslarina vermezler, veremezler. "moderasyon" kavraminin sözluk anlami da bunu gerektirir (bkz: moderasyon). uludag sozluk moderasyonu ve gammazlar, isleri geregi, ki gonullu yapilan bir istir bu, sabah aksam bu sözlugun "bok"unu temizlemekle ugrasiyorlar. "bok" dedim cunku laf "got"ten acildi ve bir durumu en iyi bir sifatla anlatmak icin ancak benzer kelimeler kullanmak gerektigi kanisindayim. yoksa kimse ve hicbir sey icin agzimi bozup, sozlugu cöpluge cevirecek degilim. yine tam bu noktada belirtmek isterim ki, "yine" ve "yine", "uludag sozluk" yonetimi olarak (istatistiklerde "gammazlik" ve "moderasyon" birimleri, yonetim olarak geciyor), birseylere yaranabilirlik katsayimiz hala dusuk, hala dusuk... acaba neden?
"online listesindeki cizgi"nin kaldirilmasinin gerekcesi, ortak duyuru ile "acik, secik ve net" bir sekilde "tum" yazarlar ile paylasilmistir. bunun "göt"ten uydurmayla, kural sicmakla, kucuk beyinlilikle ilgili oldugunu sanma olgusu, oyle saniyorum ki, ancak bu bahsedilen tarz bir insan beyni tarafindan hayata gecirilmistir.
bu durumu hala anlamak istemeyen, anlayamayan, kabullenemeyen kisiler olacaktir elbet. (bkz: insan) ama su da unutulmamalidir ki; insan dahil, herseyin bi omru vardir ve zamani geldiginde her "sey" ölümü tadacaktir.