kabullenmesi zor gerçekler

entry32 galeri1
    31.
  1. yaptığımız veya çevremizde yapılan hiçbir eylemin/eylemsizliğin bizim veya bireysel olarak bir kişinin iradesine bağlı olmadığı. bizi vücut kimyamızın, bağırsak bakterilerimizin, hormonlarımızın ve travmalarımızın yönettiği gerçeği.
    2 ...
  2. 30.
  3. Maalesef gerçeklerle hayallerin örtüşmemesi.
    2 ...
  4. 29.
  5. Canindan bile çok sevdigin kisinin evli olmasi
    Bir gün ölecek olman ve senden sonrada hayatin devam edecegini bilmen. Kimbilir ne güzel filmler yapılacak, ne güzel şarkılar bestelenecek, ne guzel șiirler yazilacak izleyemeyecek, dinleyemeyecek ve de okuyamayacaksin.
    0 ...
  6. 28.
  7. Doz,her şeydir.
    inan yada inanma hakikat budur.
    0 ...
  8. 27.
  9. Sevdiklerini kaybetmek kabullenilmesi zordur ölüm ayrılık gibi.
    0 ...
  10. 26.
  11. yeni dünya düzeninin uygulamaya konulmuş olması, kişisel veri takibinin giderek artacak olması, otoritelerin kitle kontrol ve yaptırım güçlerinin genişleyecek olması, insan ilişkilerinin ve iletişim ortamlarının artık asla eskisi gibi olamayacağı şeklinde, birbiriyle bağlantılı maddelerle uzatılabilecek listedir.
    0 ...
  12. 25.
  13. hiç kavuşamayacağız ama yine de vuruldum. eved.
    1 ...
  14. 24.
  15. Sevdiğin birinin hayatında sana yer olmaması.
    4 ...
  16. 23.
  17. hayatın değiştirilemiyor oluşu.
    2 ...
  18. 22.
  19. 21.
  20. Coronavirüs karşısında, tüm dünyanın, çaresiz kaldığını, görmek.
    11 ...
  21. 20.
  22. (bkz: Ölüm)
    Her saniye biraz daha yaklaşıyoruz ölüme. Yapılmamış hatta yapmaya ömrümüzün yetmeyeceği o kadar çok şey var ki... Ölüm, Çok sık şahit olduğumuz ama Kabullenmesi çok zor bir gerçek.
    1 ...
  23. 19.
  24. hayatın işleyiş mekanizmasının adalet gibi bir kavrama ihtiyacı yoktur , insanların ihtiyacı vardır .
    bu sebeple adalet , hayatlarımızda ancak bir insan eliyle zaman zaman vuku bulur .
    insan elinden çıkan adalet ise tam anlamıyla gerçek bir adalet değildir .
    sonuç olarak adalet denen kavram hiç bir zaman hayatlarımızda saf haliyle olması gerektiği gibi tecelli etmez .
    şikayet etmek boşunadır . hayatın bize varoluşundan sunmadığı güzellikleri aramaktan , daha vahimi bizzat hayatın içinde aramaktan vazgeçmek gerekir .
    3 ...
  25. 18.
  26. Asla değişmeyeceksin değişmeye çalışarak enerjini gereksiz harcama, gerçekte tam olarak busun hayatı yaşa keyfine bak.
    2 ...
  27. 17.
  28. Seni değil ama bir başkasını seviyor olması...
    Böyle bir yeteneği var ama sana harcamıyor git börek ye bari.
    15 ...
  29. 16.
  30. dünyanın yalnızca çeyreği islam dini mensubu ve bunların yarısından çoğu gelişmemiş ülkelerde, kalan azınlığı da henüz gelişmekte olan bir kaç ülkede bulunmakta.
    1 ...
  31. 15.
  32. Rte kadar donanımsız ve kültürsüz bir insanın 18 yıl bir ülkeyi yönetmesi. Gerçekten katlanılmaz acı bir gerçek.
    0 ...
  33. 14.
  34. Yaşadığım hayatı kabullenemiyorum. istediklerime ulaşmam çok zor.
    2 ...
  35. 13.
  36. bir yıl öncesindeki fotoğraflara bile baktığında zamanın yüzünde bıraktığı izler.
    2 ...
  37. 12.
  38. Yalnızlık değil.
    Onun olmaması.
    3 ...
  39. 11.
  40. 10.
  41. Acıdan darmadağın bile olsan,
    Sana kimsenin yeteri kadar yardım etmeyeceği, kendi kendini iyileştirmen ve zorlu koşullardan ancak kendi çabanla çıkman gerektiği;
    Kabullenmesi zor olsa da kişiyi ciddi anlamda olgunlaştıran bir gerçektir.
    7 ...
  42. 9.
  43. Ölüm. Ben ölümü zaten çok anlayabilen biri değilim. Bir kediyi ölü olarak kabul edebilmem için çok fazla insanın kediyi muayene edip ölü demesi gerekir. Çünkü ben kendi başıma bu kararı veremiyorum.

    Hani şu meşhur tren sorusu var. Bir trenin önünde 5 kişi var, sen olayı izliyorsun ve 5 kişiyi kurtarmak için tam önünde duran şişko adamı trenin önüne atıyorsun. Ben mesela adamı atamam. 5 kişi ölsün madem diye düşünürüm. Bana bu kedi ölü diyen her insanın seçimi adamı trenin önüne atıp 5 kişiyi kurtarmaktı. Hepsine sordum. Hepsi adamı zalimce itti. Sanıyorum ölümü anlayabilmek için birini itip kalabalıkları kurtarmak gerekiyor. Ben ölüm ve yaşam arasında karar veren olmak istemiyorum. Belki tanrı kompleksine sahip olmadığım için ölümü anlamıyorum.

    Ancak ölümle ilgili bildiğim şeyler var. Bana son derece acımasız geliyor. Çocuğu öldükten kısa zaman sonra ölen insanlar var. Sanıyorum üzüntüden ölüyorlar. Allah korusun, çok büyük acı. Kabullenmesi imkansız. Yine eşi öldükten aylar sonra bile hâlâ her kapı çaldığında o geldi diyip koşan birini biliyorum. Yine eşinin öldüğü odaya senelerce girmeyen var. Annesi öldükten 40 sene sonra anne diye ağlayan koca koca adamlar var. Bana ölmüş yakını ile nasıl iletişim kurabileceğini soran oldu.

    Haliyle ben insanların aslında ölümü kabullendiğine inanmıyorum. insanlar ölümün acısını 2 gün yasayıp hayata kaldıkları yerden devam ediyor diyorlar ama yalan. Bence insanlar ölülerini her gittikleri yere götürüyorlar. Bazen insanlara baktığım zaman onların ölülerini, acılarını ve ayrılıklarını peşlerinde sürükleye sürükleye gezdirdiklerini hissediyorum. Bence danalar gibi acı çekiyorlar ama sosyal iletişim denilen şeye zorlandıkları için belli edemiyorlar.

    Neyse, ben ölüm diyorum. Çok gerçek ancak kabullenmesi çok zor.
    7 ...
  44. 8.
  45. küçük kardeşler evin kölesidir.
    ya da evin en küçüğü.
    2 ...
  46. 7.
  47. Boktan ve beklentisiz bir hayat yaşıyorum.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük