yargıçlar yönetimi anlamına gelen terimdir. halk yönetimi anlamına gelen demokrasiye karşı yargıçların oligarşik bir yönetim oluşturmasını tanımlayan eleştirel bir anlam taşır.
halkın iradesi ne olursa olsun yüksek yargı organlarının başında bulunan kişilerin siyasi görüşlerinin dışında kanun yapılamaması veya bu şekilde yapılan kanunların geçerliliğinin kaldırılması yoluyla etkisini gösterir. bu durumu önlemek amacıyla bazı gelişmiş ülkelerde anayasa mahkemesi bile yoktur. yargıçların halkın iradesinin tecellisi olan meclis tarafından yapılan kanunları denetlemesi engellenmiştir.
yargının siyasallaşması sonucu oluşur. yüksek yargı makamlarına hakim olan siyasi ideolojinin farklı görüşlerden yargıçların hukuki yeterlikleri olsa bile o makamlara gelmesini engellemesi yoluyla varlığını sürdürür.
ülkemiz için en ciddi ve en yakın tehdittir. henüz gerçekleşmemişse bile gerçekleşme riski yüksektir. ayak sesleri net olarak duyulabilmektedir. yargı üzerinde koparılan fırtına o ayak seslerinin kesilmemesi, aksine giderek yakınlaşması içindir. bazı mevcut ve eski yükek yargı mensuplarının başörtüsü yasağı konusu başta olmak üzere özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili alanlardaki açıklamaları da bunu doğrulamaktadır.
yargının siyasallaşması, kanun koyucu yetkisi olmamasına rağmen bazı yargıçların beğenmediği kanunları içtihat vb. kavramların ardına sığınarak değiştirmeye kalkması türü iddiaların gündeme sıklıkla geldiği günümüzde hatırlanması gereken terimdir. *
juristokrasi ve demokrasi bir arada bulunması imkansız iki farklı yönetim şeklidir.
detaylı bilgi için google'da arama yapabilirsiniz. ingilizce bilenler juritocracy olarak ararlarsa çok daha fazla kaynak bulurlar.
zaman zaman yanlış kullanıldığı vaki olmakla birlikte, demokratik devlet düzeninde kanunları yapan meclisin üzerinde yapılan kanunları kendi ideolojik yaklaşımlarına göre yorumlayarak bir kontrol aracı gibi davranmaya kalkan yargı mensuplarının varlığına işaret eden bir tabirdir. milletin hür iradesi üzerinde bir kontrol sübabı gibi işleyecek bir bürokratik tahakküm yanlısı olanlar bu tabiri duymaktan hoşlanmamaktadırlar.
yargı mevcut kanunlara göre hüküm verir. kanunlar sadece yürürlükteki * anayasa maddelerine aykırılık yönüyle denetlenebilir. kanunların açıkça hüküm koyduğu yerde geçmiş içtihatlar hükümsüz kalır.
juristokrasi yargının siyasallaşmasının varacağı son noktadır. yargıçların ideolojik amaçlarla yorum yapması yoluyla da kendini gösterir. ülkemiz için juristokrasi tehlikesi mevcuttur. nitekim Türkiye Cumhuriyeti'nde özelleştirmelere Atatürkçü ekonomi anlayışına aykırılığı gerekçe göstererek karşı çıkan bir anayasa mahekemesi üyesi de olmuştur.
oligarşiden farkının ne olduğunu merak ettiğim yönetim sistemi. sonuçta bir topluluk yönetimdeyse bu yönetim şekline oligarşi denir. bu sistemin fakrı oligarşik kurumun jüri olması mıdır?
oligarşik yönetimin özel bir halidir. ülkeyi kurucular kurulu türü bir grup yerine yasalara dayalı oluşturulan ve demokrasilerde de bulunan yargı organlarındaki hakim elitin yönetmesiyle oligarşi yerine juristokrasi olarak isimlendirilir.
anayasa mahkmesinin, anayasa değişiklikleri ile ilgili olarak anayasada yer almayan bir yetkiyi zorlama yorumlarla ihdas etmesiyle tekrar gündeme gelen kavram. demokratik ülkelerde sadece literatürde yer alan bu kavram maalesef ülkemizde bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.
anayasa mahkemesi, yargıtay ve danıştay'ın meclis'in üzerinde olduğu yönetim sistemi. bu sistemde danıştay ve yargıtay zırt pırt bildiri yayınlar hükümete ayar verir. anayasa mahkemesi ise meclisin kararlarını iptal etmekle meşgul olur. bir de savcılar vardır. savcılar ise boyuna açılan pencereleri kapatır gibi açılan partileri kapatır. bu sistemde işe yaramayan savcılar* ihraç edilir. doğduğuna pişman edilir. bu sistemde darbeyi ifşa eden dergiler* aps mahkeme kararları ile kapatılır. darbelerin* sorgulanamayacağına dair kararlar alır mahkemeler. bu sistemin adalet terazisini tutan kadının başı kapalıdır ama dört gözü de açıktır.
doğrudan tercih edilen bir yönetim biçimi olabileceği gibi yasama yürütme yargı erkleri arasında gerçek dengeyi sağlayamayan az geşişmiş 20 yy ithal demokrasilerine sahip toplumlarda görülebilecek sistemdir.
cumhuriyet idaresini bürokratı, politikacısı, halkı ile idrak edemeden kopyala yapıştır temin eden toplumların yargı mensuplarının uzmanlaşması ve sinsi hamleleri ile mağruz kalabileceği menfi bir yönetim biçimidir.
"yargıyı yargıya bırakın" ifadeleriyle tarftarlarının varlığı gün yüzüne çıkan idare şekli. yargı, yasamayı ve yürütmeyi istediği gibi denetlesin, kanunlarda yer almayan yetkileri bile kendisinde hak olarak görsün ama kimse yargı mensuplarının kararlarının ve eylemlerinin tarafsızlığını sorgulamasın düşüncesindeki yüksek yargı mensuplarının varlığı endişe vermektedir. bu zihniyettki yargı mensupları yargının tarafsızlığından ziyade bağımsızlığıan vurgu yaparlar. oysa ki yargı bağımszılığı tarafsızlığı güvence altına alacak düzeyde kabul edilebilir bir olgu olup başına buyrukluk ve tüm yetkileri tek başına kendinde toplama değildir. nitekim, anayasa mahkemesinin 367 ve başöertüsü kararlarına yönelik hukuçular ve toplumun diğer kesimlerinden gelen eleştiriler, son hsyk atama kararnamesi görüşmeleri sırasında olanlar, adalet bakalığı'nın yapmış olduğu açıklama ve bu olaylara yargı camiasından gösterilen bazı tepkiler bu görüşte yer alan yüksek yargı mensuplarının varlığını akla getirmektedir.
oligarşinin doğurduğu ucube sistem ya da sistemsizlik. bir dönem türkiye de uygulanmaya çalışılmış lakin çatışan grupların önsezilerle birlikte hareket ederek dışladığı hareket olmuştur. ortaçağ düzenidir.
biraz saçmalanmış eleştiri konusu. dünyanın bütün ülkelerinde yargı ciddi itibarlı güçtür. ama türkiyeyi cemaat olarak tek fikir tek tip görmek isteyen yobaz akp kadrosu yargı istedikleri kararları vermeyince hemen açıp meydan larousa bakarak uydurdukları zırva iftiracık.
danıştayın katsayı konusunda verdiği anlamsız ve yetkisini aşan kararlar nedeniyle aklıma gelen ve hemen defolup gitmesini istediğim yönetim biçimidir.
gelişmiş ülkelerdekine benzer bir sistem oluşturmak için dile getirilen yargı reformuna karşı duran yüksek yargı organları temsilcilerinin beyanlarında ortaya çıkan tehlike.