bugün

kılıç yarası gibinin devamı niteliğinde ahmet altan romanı.tarihede hoş bir bakış sunar lakin ahmet altanşaşırtmaya devam etmektedir.
okurken ereksiyon problemi yaşayacağınız türden kesitleri vardır.
(bkz: ereksiyon bir problem midir)
insanı gaza getirmek açısından bir çok sahne içeren ama bir taraftanda tarihi bakış açısı zengin, güzel bir romandır.
satır aralarına tarih serpiştirilmiş, her karakterin ana karakter olduğu, son sayfasına kadar kendini okutan yegane ahmet altan romanı.

serinin ilki için;

(bkz: kılıç yarası gibi)
--spoiler--
-ben gideyim.
-biraz daha kal lütfen.
-kalmam acını artıracak diye korkuyorum.
-gitmen dindirir mi sanıyorsun?
-belki...
--spoiler--
--spoiler--
"eğer hayatım camdan bir eşya olsaydı bir bardak, bir vazo gibi, onu tutması için hediyeye verirdim,
çünkü onu hiçbir yerde unutmaz ,yere düşürmez ve sinirlediğinde fırlatıp atmaz."
--spoiler--
okuyan her erkeğin hayatında bir hediye istemesine neden olan kitap. çok yıllar oldu okuyalı. yüzde doksanını hatırlamam. ama hediye'yi unutamam.
''Kendisini kontrol edecek hiçbir fikirle beslenmeyince, çılgın bir yangına dönüp bütün inançları yakıp kül etti, yalnızca hırs ve öfke kaldı geriye.Afyon alışkanlığı gibi sürekli olarak şüpheye ve kızgınlığa ihtiyaç duyan bir insan şehvetiyle yaşadık yıllarca.isyan edecek kimse kalmayınca hayata isyan edip ölüme sarıldık'' (bkz: isyan Günlerinde Aşk / Ahmet Altan)
" Büyük kederleri unutturacak büyük mutluluklar bulmak, derin ve keskin acılar yaşamakta olan insanlar için neredeyse imkansızdır; taşınması zor bir azabın altında ezilen insanlar, bazen büyük bir mutluluk ihtimali kapılarını çalsa da o kapıyı açacak gücü ve cesareti kendilerinde bulamazlar, hatta sessizce durup kapılarını çalan bu beklenmedik yolcu gitsin diye beklerler; kederli insanları yeniden hayata döndürüp yüzlerini gülümsetecek tılsım küçük, ani ve kısa sevinçlerde gizlidir. " gibi daha nice harika cümleleri ve tespitleri bünyesinde barındıran kitap.
Ahmet Altan' ın benzetmeleri, tasvirleri ve üslubu takdire şayan.
Okunmaması bir eksiklik yaratmaz belki ama okunmasında yarar var.
tam günün sözüdür. isyan günleri başladı, vatan aşkıyla, özgürlük aşkıyla...aşkla işte!!
içinde bulunduğumuz şu günlerde, taksim direnişinde ve tüm şehirlerde, her yerde, her köşede görebileceğiniz aşktır.

http://galeri7.uludagsozl...gunlerinde-ask_460328.jpg
aşk heryerde aşk...
(bkz: kolera günlerinde aşk)
(bkz: gabriel garcia marquez)

bu çağrışımı yaptırmıştır.
ülke de bombalar patlar, o iyi mi acaba dersin. ülke de askeri darbe olur,yine bombalar patlar o iyi mi acaba dersin. ülke de iç savaş çıkar gibi olur çıkmaz yine aklında o vardır. böyle bir ülke de sevdikleriniz , sizi sevenlerin değerini bilin. ölüm var çünkü.
Geçenlerde okumaya başladığım kitap. Yazar cinsel ayrıntıları haddinden fazla işlemesini doğru bulmadım.isyan günlerinde aşk yerine aşk günlerinde isyan dese yeriymiş.
Fakat üst düzey edebi cümleler ve karakter tahlillerindeki müthiş isabet kitabı okunur kılıyor.
Seçtiği dönemin anlatılmasında farklı taraflardan seçtiği kahramanları birbirine bağlayan bir hikaye kurgulaması tebriğe şayan...
Bütün ön yargılarımı bir kenara bırakıp okudum. 31 Mart olaylarına odaklanmak istiyorum orada da yine molla kesimi birilerinin kafasını kesip parçalıyor. Bu konuların üst üste gelmesi iyi olmadı. Sadece 31 Mart olaylarının işlendiği yerleri beğendim. Diğerlerinde de beğendiğim hiç karakter yok. Belki doktor biraz izanlı bu kadar.