- türkiye'den trenle çıkacaksanız , sirkeci garından , istanbul - pyhtion arası trenin biletini alacaksınız . (12.5 ytl)
- yunanistan gümrüğü olan phytion'da pasaport kontrolü olur (zaten avrupada başka zamanda pasaport kontrolü olmayacak) , kontrolde yurtdışına çıkış harcı diye saçmasapansalak bir ücret ödeyeceksiniz . (bu ücretin türk lirası olduğunu da hatırlatırım)
- eğer niyetiniz yunanistandan gemiyle italya'ya geçmekse , italya'ya gidene kadar . pythion - selanik , selanik - atina ve atina - patras trenlerine binilir ve işin ilginç tarafı interrail biletine sahip olmanıza rağmen , iğrenç tren saatlerinden dolayı supplement ödemek durumunda bırakılırsınız ve bu supplement rakamları da 10 euro ve 20 euro gibi rakamlar olacaktır .
- patras'a geldiğinizde superfast feribot şirketinden bilet alırsınız . interrail biletiniz sayesinde bu bileti %50 indirimli olarak 37 euro'ya alırsınız . feribotlar saat 18:00'da kalkar . feribota yolcu alımı ise saat 16:00'da başlar .
- bari'den 18:00'de kalkan feribot , yüzme havuzlu barı falan olan cix bir feribottur . yaz aylarında oldukça kalabalık olur . interrailcılar gece güverteye malak gibi serilerek yatarlar . feribot bari'ye ertesi sabah 8:30 gibi varır .
- bari'den tren terminaline otobüsle gidilir . (2 euro) . italya'da interrail biletinizle beleş bineceğiniz trenler intercity ve regionale'lerdir . eurostar sizi uçurur ama fiyatını uçuktur . aceleniz varsa eurostar'lara binin .
- bari'den roma'ya geçecekseniz yol 6.5 saat sürmektedir .
- roma'da termini garında inersiniz . havaalanı gibi her şeyin bulunduğu devasa bir gardır . romada hostel fiyatları 25 euro olurken hostellere yakın 1 ve 2 yıldızlı otellerin fiyatları ise 35 euro'dur . tavsiyem mutlaka ama mutlaka önceden rezervasyon yaptırın .
- roma'dan floransa'ya geçecekseniz eurostar'la yol 1.5 saat sürmektedir . eurostar trenlerinin fiyatı 15 euro dur . yok ben ona binmem beleş gitcem diyorsanız intercity trenide yaklaşık 5.5 - 6 saatte sizi floransaya götürür .
- floransa'ya giderseniz , 2 saat mesafedeki pisa'ya da uğrayın derim . sırf herkesin kuleyi elleriyle eğermiş gibi fotoğraf çektirdiğini görmek için bile gidilir . pisa kulesine çıkmak isterseniz . sizi 40' arlı gruplar halinde 20şer dakikalık periyotlarda alırlar . yani tahminim eğer saat 12 gibi pisa'da olursanız ve bilet alırsanız , size sıra saat 4 gibi falan gelir . 15 euro gibi de bir fiyatı vardır .
- floransa'dan venedik 3.5 saat kadar sürer . venedikte konaklama yapacaksanız'da mutlaka hostel rezervasyonu yaptırın . ama 1 geceden fazla önermem . çünkü venedik oldukça küçük bir yer . venedik'i gezmekten zevk almak istiyorsanız , ünlü meydanı , kanalları , köprüleri ve müzeleri haricinde ; aylak aylak dolaşıp sokaklarında kaybolun derim . haritalı gezmeye çalışıp komik duruma düşmeyin çünkü mutlaka kaybolacaksınız .
- italya'dan fransa'ya (monaco - monte carlo) geçiş ventimiglia sınırından yapılır . hangi sınırdan geçecekseniz geçin gündüze denk getirmenizi öneririm . gece olursa tren az olur garda uyumak (ya da uyuyamamak) zorunda kalırsınız . genelde sınır garları gece mültecilerle dolu olur . bide çantadan paradan olmayın .
- monte carlo avrupa'nın herhalde en pahalı yerlerinden biridir . otelde kalmak (ki 1 ya da 2 yıldızlı otellerden bahsediyorum) 75 euro dan aşağı olmaz . rezervasyon kesinlikle şarttır . bir de check - out lar 11:00 de olduğundan sabah gidip 11:00'e kadar beklemek zorunda kalmayın . muhteşem bir denizi vardır . bir tane kötü arabaya rastlayamazsınız bu yerde . süpermarketler en iyi ürünlerle doludur . yani zengin yeridir . bir interrailci olarak ağzın suyu akar .
- gelelim paris'eeeee . nice'dan parise yanılmıyorsam 1088 km'lik bir mesafe vardır . tgv trenleri marsilya'ya kadar tin tin giderler ama marsilya'dan (avignon) sonra öğle bir hıza çıkarlarki 3.5 saatte paris'e getirirler sizi ( 1088 km / 5 saat = 217 km/h )
- paris'te hosteller roma'daki gibi 25 euro kadardır . paris'i yürüyerek yorulmadan gezemezsiniz , master card destekli kredi kartınız varsa 6 saatliği 2 euro olan bisikletleri herkes gibi sizde kiralayabilirsiniz . ya da otobüs ve metro'da emrinizdedir . onlarda 2 ' yu geçmiyor .
- paris'te eiffel'e çıkmak 12 euro cuktur . para değil sıra koyar adama . yaz aylarında sizi bir sıra bekler ki sormayın . ama değermi?..değer..
- brüksel'den bahsetmemi isterseniz sadece bira derim . çok sıkıcı olduğunu düşündüğüm şehirlerden . adamların bin çeşit birası var onlardan deniye deniye günler geçiyor zaten . eğer orada hostel ararsanız international youth hostel derim . 25 euro dur ve güzel bir barı vardır . içkinin dozu gece yarısına doğru kaçar , dedim ya bira seviyorsan sabah gez akşam iç .
- amsterdam ! . çivisi çıkmış memleket . her şeyin serbest olduğu bu yeri ne kadar turistik , kültürel gezerseniz gezin 2. ya da 3. günün sonunda oranın insanı gibi olup , cool tavrına girmeye başlarsınız . geceleri marihuana mı istersin , redlight'ta bir kaç güzel saat mi geçirmek istersin ya da barlarda muhabete başlayıp nerelere gittiğini görmek mi istersin sen karar ver ama 3 gece amsterdam'a yeter diyebilirim . çünkü insanı dinlendirmiyor aksine yoruyor .
oraya gitmişken madam tussaud müzesini gezmeyi ihmal etmeyin . bu ünlülerin balmumlarının olduğu müzede sizde herkes gibi jennifer lopez'in kalçasını elleyip johhny depp'le kanka fotoğrafları çektirirsiniz .
- en önemli önerilerimden biride trenle çıkıp uçakla dönmenizdir . 3 ay önceden alınan uçak bileti çok ucuz oluyor , 100 milyona bile bulabiliyorsunuz .
iyi eğlenceler..
(copy - paste değil alın teridir efendim! bizzat gittim gördüm anlattım.)
bavulunu topla atla trene cık, ruzgar nereye eserse oraya git, harita alma kafana gore takıl diyen arkadaslara bu isin bir de vize boyutu oldugunu hatırlatmak isterim. yesil pasaport gibi manasız bir ayrıcalıga sahipseniz sorun yok. ama lacivert pasaport tasıyan bizim gibi bahtsızlar icin vize sıkıntı yaratabiliyor. bazı ulkeler artık interrailcilerin vize basvurularında rotalarını hazırlamıs olmalarını ve bu rotaya gore kalacak yerler icin rezervasyon yaptırmalarını bekliyor. hesabınızda da belli bir para olacak ve vizeye de biraz erken basvurmanız gerekiyor.
uluslararası calısan trenlerde onceden rezervasyon gerekiyor ve ozellikle yaz aylarında ve gece trenlerinde yogun hatlarda aynı gun icerisinde yer bulmak sorun olabiliyor. ornegin biz paristen barselonaya tren sordugumuzda en erken 4 gun sonra yer oldugunu ve bunun icin de kisi bası 47 euro supleman odememiz gerektigi cevabını almıstık. boyle durumlarda rotanızı degistirmek zorunda kalabilirsiniz. bunları da dusunerek yola cıkmakta fayda var.
hep aynı rotayı izlemeyin kardesim diyenlere de turkiyeden cıkıyorsanız pek de seceneginiz olmadıgını hatırlatmak isterim. yunanistandan italyaya feribotla gecmeyecekseniz kuzeyde arnavutluk var ve burada interrail bileti gecmiyor. bulgaristandan cıkmak isterseniz de onun vizesi ayrı, oradan sonra da makedonya, sırbistan, romanya gibi ulkelerden gecmeniz gerekebilir ki bunlar icin de ayrı vize gerekiyor. ugrasmak isterseniz sizin bileceginiz is.
eger avrupada yasıyorsanız ya da erasmus gibi sebeplerle bir sekilde orada vakit gecirip interraile cıkacaksanız dikkat edin, o ulkede oturma izniniz varsa veya 6 aydan uzun suredir orada kalmıssanız aldıgınız bilet o ulkede gecmez. bonus olarak o bilet turkiyede gecer. biletinizi internetten alıp country of residence kısmına turkey yazarsanız bu sorunu cozersiniz ama yine de riskli olabilir, pasaportunuza bakıp oturumu gorurlerse yalan olma ihtimali var.
fransa veya ispanya gibi gotu kalkık ulkeler dısında cogu ulkenin ic hatlarında istediginiz treni kullanabilirsiniz, ama tabi bazılarının hızlı tren hatlarında supleman gerekebiliyor, sormadan trene atlamayın. gece trenlerinde rezervasyon gerekebilir. almanya, avusturya, isvicre icerisinde -domestik- butun trenlere rezervasyonsuz binebilirsiniz, ice'ler dahil.
iskandinav ulkeleri veya baltık ulkeleri arasındaki feribot seferlerlerinden bazılarında interrail bileti kullanılabiliyor, sorusturup bunlardan faydalanabilirsiniz. hem genclerle dolu eglenceli bir gece yolculugu yaparsınız hem de free shop imkanından faydalanırsınız.
bir de bu ryan air, easyjet gibi firmalar sayesinde avrupa icerisinde cok ucuza ucak biletleri alabilirsiniz. interrail biletiyle bunları kombine etmek mantıklı olabilir. trenle 2 gunde gideceginiz yerlere 20 euroya (hatta daha bile aza) ucarak biletinizi kullanmaya oradan devam edebilirsiniz. interraile ucak karıstırmak isin felsefesine ters olabilir ama bu sayede daha cok yer gorebilirsiniz. hatta hic interrail bileti almadan ucuz ucusları kombine ederek bir avrupa seyahati de yapabilirsiniz (girisimciler buna da el atıp interfly diye bir olay cıkardılar ama onlara para vermeye gerek yok, ryanairi takip edip birer euroluk biletlerle siz kendi rotanızı cizebilirsiniz). ama bunun icin de ineceginiz havaalanlarını ve onlardan ulasımın nasıl olduguna bir bakın. havaalanı transferleri pahalıya gelebilir veya abidik kalkıs saatlerinden dolayı havaalanında sabahlamak durumunda kalabilirsiniz. bunun icin ryanairin indigi havaalanları arasında sehre en yakın olanların bir arastırmasını yapıyorum, guzel bir derleme yapabilirsem buraya koyarım. ryanair'in sitesinde aiport transfer sayfası cok kullanıslı, easyjet icin de havaalanlarının kendi sitelerinden faydalanabilirsiniz.
interrail cok guzel bir deneyim, kasarsanız cok ucuza bir suru sehir dolasırsınız. ama paranız varsa kendinize eziyet de cektirmeyin, arada guzel yerlerde kalıp duzgun yemekler yiyin. bir de bir yerlerde denize girin, bir gun plajda yatmak guzel bir tazelenme olabilir. varsa bir akraba veya arkadasınızda da 1-2 gun kalarak dinlenme fırsatı bulabilirsiniz. tanıdıklarda veya couchsurfing vs. arkadaslarında kalmak hem butce icin hem beden icin iyidir. ayrıca bilmediginiz bir sehrin gece hayatını en iyi orada yasayanlar bilir.
turkiyeden cıkıs icin fazla rota secenegi olmadıgını soylemistim ama schengen sınırlarına girdikten sonra ozgursunuz, herkesin gitmeyecegi yerlere gitmeye calısın, illa turistik yerleri gorecem diye kasmayın, buyuyunce tekrar gelirsiniz. doga yuruyusleri, sarap bagları, ren kıyısında bir sato size degisik zevkler sunabilir. interrail sadece bloglarda yazılan klasik rotalardan ibaret degildir.
yanınızda rehber kitap bulundurmanız gideceginiz yerler hakkında bilgi sahibi olmanızı saglar. ayrıca istediginiz yonde tren bulamama gibi aksiliklerde kitap ve haritadan bakarak alternatifler olusturabilirsiniz. hesapta olmayan yerlerin bilgileri de kitapta hazır bekliyor olur ve ihtiyac duydugunuzda acıp bakarsınız. lets go europe ve europe on a shoestring ideal kitaplar.
valla daha cok yazasım var ama yemege cagırıyorlar, siz vakit kaybetmeden baslayın seyahat bloglarını arastırmaya, sonra da planınızı yapın. haydi selametle.
19 günde 4 kilo verdigim hadise.
hah yorucu mu?sonuna kadar.
zor mu?tabbikine.
ama sanırım gençken yapılması gerekenler arasındadır.
bi de hani sunu sole yapın burada sunu yiyin,surda süper bar var kızlar teklif edio önerilerinden önce sunu sölücem;
interrail.a cıkmadan önce gideceginiz kisiler sürekli degiscek sürekli satıs yiyeceksiniz,sürekli grubunuz degisecek.bu yüzden harbi bir b planı ve hatta c planı arkadaslarınız olsun sizle gelecek.
hemen bi örnek biz 6 homie gidecektik 2 kişi gidebildik
yaaaani anladın sen
üniversite bitmeden gitmeyi planladığım hede hödö. schengen vizesinin alınmasının başarılması ile o ülke senin bu ülke benim gezilmesini ekonomik düzeye indiren ve özellikle gençlerin hayallerini süsleyen tren yolculuğu.
arkadaşınızla hadi yapalım deyip arkadaşınızın parayı bulunca vazgeçip amerika yollarına düştüğü ve sizi yalnız bıraktığı; yalnız gidip geldikten sonra da ohh bee senle beraber amerikanın alayına tüküreyim dediğiniz mükemmel ötesi gezi.
2009 agustosta yaptığım,yapmaktan hiç pişman olmadıkğım,hiddetle tavsiye ettiğim hede.25 gün gibi kısa bir sürede 9 farklı ülke ve 16 şehir görme kudretine erişmiş ve bütün bunları 19 kiloluk sırt çantamla beraber yapmış bulunmaktayım.üstelikte bu geziyi vizesiydi pasaportuydu harçlığıydı hedesiydi hödösüydü toplamda ikibuçukbin liraya mal etmekle kalmayıp sevgilimin dizinin dibinden ayrılmadan yaptım.sevgilimle yaptığıma pişmanmıyım?hayır.gene olsa gene onla giderim.tavsiyemi de buraya yapıştırırım.
ölmeden önce yapılması gerekenler arasında olması gereken aktivite. 27 ağustos-17 eylül tarihleri arasında interrail biletimizin olmasına rağmen bugün idata şirketinin gazabına uğradığımızdan gidip gidemeyeceğimiz muallak ama yine de umutlarımızın tükenmemiş olduğu bir gerçek.
başta roma olmak üzere birçok avrupa kentinde ciddi hırsızlık olayları ile karşılaşılabilecek, özellikle üniversite çağındaki birçok gencin hayalini süsleyen seyahat. bak sevgili kardeşim, eğer böyle bir şeye karar verdiysen kendin gibi gezme meraklısı, kendisinden emin olduğun en fazla iki arkadaşını da yanına al git. öyle onbeş günlük falan da gitme, yeme içme biriktir paranı. zaten öğrenci adamsın, gerekirse trenlere, garlarda uyursun. sana tavsiyem gideceğin güzergahı belirledikten sonra o güzergah üzerinde yaşayan insanlarla iletişime geç. bunun için bir sürü site var, bir şekilde arkadaşlık kur yola çıkmadan ama haber verme. gideceğin her ülkede ne olur ne olmaz açısından bir tanıdığın olsun, bir şekilde arkadaş edin. bak bu önemli. başına kötü bir olay gelir gurbet elde hiç gibi kalırsın. bak kalırsın diyorum, acı örnekleri var. bunu söylemek istemem ama kendimden biliyorum. kodumunun romasında don atlet kalırsın, çantan brindisi semalarına doğru yola çıkmış olabilir, ulan tuvalette mi unuttum, kilisede mi kaldı der durursun sonra.
sana en büyük tavsiyem gitmeden önce gideceğin yerleri iyice araştır, sonra hepsini unut. plan yap fakat unut. her şeyi oluruna bırak.
1-2 sene sonra ağustos ayında 4 kişi olarak gerçekleştireceğimiz avrupa seyahati. hatta, rotamızı bile belirlemeye başladık. ilk baş yunanistan vizesi alırsak yunanistandan trenle başlayacağız. 1 ay sürecek bu yolculuğumuz. en sonda büyük ihtimalle, ispanya ve ya hollanda'dan uçakla dönüş yapacağız. sanırsam, bizim için hayattaki en büyük deneyim olacak.
bu yaz yapmayı düşündüğümüzdür. yoğun tavsiyeye ihtiyacımız var. hem ben hem pampam ulan her gün bir ülke nasıl gezilir, gezilse de ondan nasıl bir keyif alınır diye düşünüyoruz ve bu yüzden her ülkede 3-5 gün takılırız mantığıyla hareket edeceğiz gibi duruyor. hangi ülkeden almak lazım, nasıl bir plan yapmak lazım, ne kadar para almak lazım gibi konularda tavsiyeyi seve seve dinlerim.
yıl sonunda 1500 - 2000 arasında bir meblağ ile yapmayı düşündüğüm aksiyon. Tek gitmek istemediğim için bir süre arkadaşlara övüp hadi gidelim hadi gidelim dedim ancak pek karşılık alamadım. Sonrasında iş ciddiye binip pasaport , vize vs. başvurusu yapmaya hazırlanacağım sırada gelecek bir arkadaş bulmanın verdiği sevinci de yaşadım. Pasaportlarımız bu hafta içerisinde elimizde olur sanıyorum. Diğer işleri de halledip yolculuk zamanı gelsin bir an önce istiyorum *
14 ocak 2011 de başlayıp 28 ocak 2011 de bitireceğim süper aktivite.
rota ise şu şekilde: istanbuldan uçakla paris daha sonra trenle, amsterdam, prag, budapeşte. budapeşte'den uçakla tekrar istanbula dönüş.
--spoiler--
bu yaz yapmayı düşündüğümüzdür. yoğun tavsiyeye ihtiyacımız var. hem ben hem pampam ulan her gün bir ülke nasıl gezilir, gezilse de ondan nasıl bir keyif alınır diye düşünüyoruz ve bu yüzden her ülkede 3-5 gün takılırız mantığıyla hareket edeceğiz gibi duruyor. hangi ülkeden almak lazım, nasıl bir plan yapmak lazım, ne kadar para almak lazım gibi konularda tavsiyeyi seve seve dinlerim.
--spoiler--
bu yaz yapmayı düşündüğümdür. bir arkadaş bulursam onunla yada kendim tek başıma gideceğim. work and travel düşünüyordum ancak öküz gibi çalışmak istemiyorum. kilisede yatarım, garda istasyonda yatarım az paraya 3-5 ülke gezsem büyük deneyim olur diye düşündüğümdür. ayrıca ing konuşmak zorunda kalacağım için dilimede faydalı olacaktır.
schengen vizesi alarak birçok ülkeyi dolaşabileceğiniz, orada burada uyumayı dert etmezseniz çok güzel anlar yaşayabileceğiniz, kız arkadaşla gitmenin tatsız olaylara sebebiyet verebileceği tren gezisi. yaklaşık 700-800 euroya bir ay boyunca birçok avrupa ülkesi görülebilir.