bugün

tıp fakültesi son sınıf öğrencileri için söylenir.
ingilizce stajyer anlamına gelen kelime. türkiye'de tıp fakültesi son sınıf öğrencileri için kullanılır.
intern diye yazılır,intörn*diye okunur.
ne öğrencidir ne de tam doktor. bütün ayak işlerini bunlar yapar.
içerik bulunamadı.
hayatları grey s anatomy adlı diziye konu olan doktor adayları.
veteriner fakültelerinde içinde benim de bulunduğum son dönem okuyan öğrenciler için de kullanılan tanımlamadır.
dişçilik fakültesi son sınıf öğrencileri için de kullanılır...
(bkz: interne)
ne olduğu tam idrak edilememiş kişidir.
bu zavallı kişiler 6 sene tıp okuduktan sonra doktorluk yapacaklarını zannederken kendilerini hastanenin bir köşesinde ordan oraya koşup patoloji materyali taşırken, ameliyathanede ekartör tutarken, hastaların dosyalarını hazırlarken, hemşirelerin alması gereken kanları alıp yine hemlşirelerin bakması gereken kan şekerine bakarken bulurlar. üstelik bunlara nöbet sonrası off da verilnmediğinden 2 saatlik uykuyla 36 saat çalışır, bu süre içinde en fazla 5 dk otururlar. hele hele bu intern kişisi dişiyse vay haline! sanki her kız hemşire, her erkek doktor olmak zorundaymış gibi boyunlarındaki tanıtma kartına rağmen israrla 'hemşire hanııım' diye çağırılır; onca işlerinin arasında normal-anormal tüm sorulara cevap verdikleri gibi bir de bu kişilere 'hayır yastıklarınızla hemşireler ilgilenecek, hayır serumunuzu hemşire hanımlara söyleyin' şeklinde kendilerini anlatmaya çabalarlar..

evrimleşme sürecinde insanla hayvan arasında kalmış, belki sekreter, belki hemşire hatta kimi zaman personel olmuş ama asla doktor olamamış, 36 saat aralıksız çalışan, yemeyen, içmeyen, oturmaya dahi vakti olmayan, tüm bunlara rağmen asistanları memnun edemeyen, ve tüm bunlar olurken bir yandan da TUs'a çalışmak zorunda olan ezik canlımsıdır..

büdüt: varken hiçbir şey, yokken her şeydir intörn.
varken kimse seni adam yerine koymaz, yaptığın işin kıymeti olmaz, sen bir b.k bilmezsin. yokken 'ama bizim intörnümüz yok' derler. bir gün bile intörnsüz çalışacak olsalar, hani intörnlerin mezuniyeti falan için izinleri olsa o gece nöbet tutmamak için türlü taklalar atark birbirleriyle yarışır,nöbet tuttuklarında da mümkün olduğu kadar asgari iş yapıp kalanını yarın sabah gelecek olan intörne bırakırlar.

Allah'a şükür bitti intörnlük.
tus'a mı çalışayım yoksa hastanenin her türlü ayak işlerini mi yapayım sorusunun sorulduğu dönem.
hemşirelik ve ebelik son sınıf öğrencileri içinde kullanılır. tüm yıl hem hastalardan hem doktorlardan,hem hastabakıcılardan,hem meslektaşlarından,azarı yiye yiye 1 yılın bitmesini dört gözle beklersin.
Her işi yapmaya muktedir son sınıf tıp öğrencisi.
Müstahdem işlerini yapan intern intahdem.
Monitorize olması gerken hastaya internün 10 dakikada bir kan basıncı, EKG ateş takibi yaptırılmasına internize denmektedir.
(bkz: praktikant)
36 saat çalışır 5 dakika oturmaya anca zaman bulur kelimesine gülüp geçmekten başka bişey diyemediğim,özellikle uludağda internseniz ve bayan internseniz sizden rahat ve ballısının olmadığı durumdur.şöyle ki asistanlar tarafından sürekli siz korunursunuz,sizin bütün gün oturduğunuz görünmez ancak biz servise 5 dk geç gelsek asistan dallaması tarafından hemen fırçayı yeriz,kahrolsun cinsiyet ayrımcılığı denilesi durumdur.
tıp fakültesi 6. sınıf öğrencisidir. stajyer doktor anlamına gelir.
tıp eğitiminin bu son senesinde pratik eksiğini kapatması ve bilgilerini uygulayarak pekiştirmesi gerekmesine karşın ne yazık ki tıp fakültelerindeki eksik sağlık personeli yerine ara eleman olarak kullanılmaktadır.
dosya doldurmak, bilgisayar kaydı yapmak, tahlil tetkik sonucu almaya gitmek, çıktı almaya gitmek gibi boş işlere koşturulan bu öğrencinin uzmanlık sınavına çalışmak için kaytarmaya çalışması ise hep yadırganma ve azarlanmayla karşılanır.
tıp fakültesinde tıp öğrencisinin en rezil ve en kıymetsiz olduğu yıl öğrencisidir.
doktor olmadan önceki sabır imtihanıdır..ne iş olursa yaparlar. masa siler idrar kan taşırlar, asistan abilerine dürüm kapıp getirirler....
hem doktor hem amele olarak çalıştırılıp maaş verilmeyen meslektir.
hastane amelesidir, her türlü kılçık işin yüklendiği 6. sınıf tıp fakültesi öğrencisidir. kendilerine personel yemekhanesinden yemek bile verilmemektedir.
(bkz: bir amelenin günlüğü)
(bkz: asistana tost alan intern)
stajlarını yaparken hastanede ki asistanların kaprislerini çekmek ve birçok ayak işini yapmak zorunda bırakılan son sınıf tıp öğrencileri. asistanların "biz zamanın da çektik , onlarda çeksin" mantığından ötürü (tabi ki tüm asistanlar için geçerli değil) mesleğe öfkeyle başlayıp hastalarının yüzüne bakmayan doktorlar çıkmaktadır.
sadece amele olarak çalıştırılıp parası verilmeyen..
intern doktor değil de intern efendi denir genelde.
An itibariyle taşıdığım sıfat. Bitişe altı ay üç hafta var daha..
bazıları angarya oldugunu düşünse karısıyla intörnü yatırır.Sanayi çıragı bile sizden şanslıdır zira size bişey ögretmeyen ustanın yanından çekip gitme şansınız vardır.Hem size bi bok ögretmezler hemde her türlü boktan işi size yaptırırlar...