bugün

Üç kişi muhabbet edersiniz. Biri diğerine kinaye yollu sataşır güzel güzel haşlar. Diğeri Ona laf söyleyemez. Siz normal bir söz söylersiniz şaka yollu. Kalkar size öyle bir şey söyler ki hem belaltı vurur hem kalp kırar hem hakaret eder. Tabi arkadaşınız olduğu için susarsınız.
Şu gıda otomatlarına attığım 1 liradan sonra yayın dönüp dönüp dönüp çikolatanın tam ucunda kalıp düşmediği andı. hastanedeyim, nasıl hastayım, bi çikolata yiyeyim dedim ucunda kaldı mına k.
Hayatımda kimse olmaması nedeniyle etrafımdakilerin artık açık açık acıyarak baktıklarını farketmem.
Alıp başını gidemiyor olmak ise zoruma giden an.
Daha küçükken müthiş bir otokontrolle yaşamak, her şeyi sorumluluklara göre planlamak, başarmak, ve bununla övünmeyecek kadar farkında olmamak. Bunu görev bilmek. En başta kendi isteklerinden vazgeçmeyi öğrenmek.sonuç: bu sistemin bir gün çökmesi ve kendin dahil kimsenin seni tam olarak tanımaması. insanlarla arana duvar koymak.
Beklenen başarıyı elde edemeyince ailenin gözünde düşmek ama bunu bile fark edemeyecek kadar hayal aleminde yaşayıp kendini hep suçlamak. inanın bana kendini eleştirmek iyi bir şeyken suçlamak her şeyi daha da dağıtıyor.
Acımamak kendine.
Seni eve çekecek bir güç olmaması ama evi çok özlemek, gidecek cesaretin olmaması.
Şimdilerde aileyle birlikte geçirdiğin her an.
Her şeyi kendi içinde yaşamak. Üzüntüden çıldırsan da bunu goygoyla dile getirmek.
Ya da hiç dile getirmemek.
Her şeyi doğru yapmaya çalışmak kimseyi kırmamaya çalışmak ama bunun sonucu olarak her şeyi kendine zorlaştırmak.
Buna rağmen iyi ki ne olduğunu bilmeden tutunduğum o şey varmış da kedime bir şey yapmamaışım. iyi ki arkadaşlarım varmış.
Hayatımda ilk defa hemcins arkadaşımla saat 12 yi geçerek kafede oturuyorduk. Normalde akşam ezanı okunmadan 2 saat önce eve giderdi. Allahın belası telefonu susmadı. Annesi 1 buçuk dakikada bir arıyor eve gel diyordu. Annemin doğum günü için oradaydık ve yanımda onun da güvenebileceği insanlar vardı. Annem babam sonuçta, onun annesi de ailemi yıllardır tanır. Hatta arabayla eve bırakacaktık. Bu kadar abartacak ne vardı bilmiyorum. Kız kendi gitse, dolmuş da kalmamıştı. Çok eğlendiğim ve gitmek istemediğim bir günün de içine sıçtı. Her yerde aynı şeyi yapıyor. Turşusunu kurcak kızının.
Ailenizden ayrıldığınız andır evinizde odanızdan ayrıldığınız an.
(bkz: hoşlanılan kızı kıskanmak)

Sen ona aşkla bakarsın ama onun umrunda bile değilsindir. Hep başkaları ile ilgilenir. Sen de öyle uzaktan bakarsın.
Nasıl desem öyle.
Sonbaharda dökülen yapraklar. Acaba biz hangi baharın dalına tutunan yapraklarıyız. Sözün özü görkemli yazın solmuş yapraklarıdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar