Beni felsefeme gore kesinlikle umutlari ile yasar. Umutlari olmayan insanlar yasama isteklerini yitirirler. bazilari sosyal ortamdan elini etegini ceker, kendi yanlizliklarinda kaybolurlar, bazilari da hayatlarini tamamen sonlandirir.
bana göre bir insanı tanımanın en kestirme yolu, ona bu soruyu sormaktır.
insan ne ile yaşar, insan ne ile yaşar, insan ne ile yaşar.. bu sorunun cevabı elbette ki kişinin hayattan beklentilerine göre şekillenir, peki kişinin beklentilerini şekilendiren nedir? yaşadığı dış dünyası mı , yoksa iç dünyası mı? bir nevi fizyoloji-psikoloji ikilemi , belki de her ikisinden birer kaşık.. üstad anton cehov'un güzel bir sözü vardır, "kimsenin hayallerinde yaşamıyorsanız, ölmüşsünüz demektir"
yani sevgiden mahrum yaşayan bir insan solmuş bir çiçektir.
Tolstoy un sevmediğim kitabı. 7.sınıfta okuttular. Bir daha da tolstoy okumadım. Okumak istemiyorum. Saçma bir kitap. Ateist değilim ama her şeyin allah a bağlanması zavallılık ve cahillik. insanı kaderci yapar. (çok - lencem biliyorum ama bunu demeliydim.)