isteyenin istediğine yapmakta özgür olduğu şeydir. farkı kişilerce farklı şeylere yapılınca onu aşağılamayı gerektirmez. insan olmanın gereği de zaten her inanca katılmak değil saygı göstermektir.
bir olayın, sözün,hissin gerçek olduğunu düşünmek ve bunun için somut kanıtları olmamak eylemi.
%50-50 şansla söz konusu durum gerçek yahut yalan çıkabilir. Referans olarak daha önceden söylemiş olduğu sözlerin doğru olduğuna şahit olunan kişi alınır.
tahmin edildiğinden çok daha büyük bir ihtiyaç. birine yada birşeylere inanmak insana herşeyden önce huzur ve güven verir. tutunacak bir daldır çoğu zaman. hayata karşı sorumluluklar yükler. çoğu zaman hayatta çizilecek bir yol gösterir, istikameti belirler, hayata bir anlam katar.
usta yalancılar karşısında, çoğu insanın, söylenen sözlere boş yere kapılmasıdır. bundan sonra da hasret kaldığımız duygu, düşünce sınıfına girer. yitirilir çünkü.
Varlığın karşıtı olan hiçlik bilincinin, kişiyi yalnızlaştırarak, tedirgin etmesi sonucu; gereksiz ve rastlantısal hissetmemek için yapılan şey. Bu eylem, insan beyninin aşkınlığa ulaşabilecek yapısını sınırlayarak, güvenlik ihtiyacını giderir.