ilk adımı hep erkekler atmak zorundadır düşüncesi

kadın erkek ilişkisinde, iki taraf arasında yaşanacak ve yaşanması muhtemel tüm evreler için ilk adımı, sanki bir kuralmış gibi erkeklerin atmak zorunda oluşu ve bu durumun akıllardaki kalıplaşmış kanunu.

*iki taraf da hoşlanır ama ilk söyleyen erkektir
*ilk çıkma teklifini erkek yapar
*evlenme tekliflerini her zaman erkekler yapar.

elbette istisnalar olabilir, bu saydıklarımdan herhangi birini bir kadın da yapmış olabilir ama istisnalar hala kaideyi bozamamaktadır.

erkeklerin en ufak ilgide bir taraflarının kalkmasını engellemek amacıyla geri planda duran kadınların karşısında erkeklerin yapması mecburlaşmış durumdur. çoğunlukla erkek kavramına olan güvensizlikten kaynaklanmaktadır. eh biraz da kızların çekingenliği ne diyelim..

-hayri çocuklarımın babası evimin erkegi olmanı istiyorum
-bilmem ki bıngılgül.

bu devirde tersine dönmekte olan durumdur.

(bkz: izmir de kizlar teklif ediyormus)*

belki de hep erkeklerin ilk adimi atmasi alisilageldiginden, kizlardan bir adim geldiginde erkeklerin bunu daha sonradan basa kakacak olmalarindan dolayi olmasi gerekendir. cok gördük abi, kizda bi cesaret varsa, belki asik, cok seviyor, heyecanli falan.. gider icini acar, teklif etmis olur* * aninda erkegin gotu tavan yapar, her yerde anlatir durur zira her erkegin basina gelen bir durum degil. zamani gelince de, mesela olasi bir ayrilik durumunda ilk basa kakilacak seydir. "kizim zaten kendin geldin, kendin istedin, sen kostun pesimden.." falan... erkeklerin kaldirabilecegi bir sey degil bu.

"ilk yardımı hep kadınlar almak zorundadır" gibi bir zorunlu genelleme..

(bkz: önce kadınlar ve çocuklar)

kimin koyduğunu anlayamadığım bir zorunluluktur.

adım atma muhabbeti de ayrı bir muammadır. çıkma teklifi gibi ne olduğunu anlayamadığım bir teklifi bekleyen kız kendine haline bırakılması gerekendir kanımca. erkeklere gelince "benimle çıkar mısın" gibi bir cümle kurduğu anda tarih edilmesi gerekir.

aşksa yaşanacak olan bir anda bulursun kendini içinde. adım atmak gibi takıntıların olmaz. evlilikse mevzu bir zahmet o kadarını yapın beyler.

velhasıl kelam, bırakın ilk adım son adımları yaşayın aşkınızı. *

ilk adımı erkek atar ve tabi ki son adımı* da .

+ haydi artık hüsmen söyle şunu!

-ben senü seviyom bebeem, benlen evlencen mi?

+tabi ki de! bak ilk adımı atmak o kadar da zor değilmiş!

-bu bir insan için küçük ama insanlık için büyük bir adımdır hayriye. boy boy çocuklarımız olacak,
gel puaraya!!!

''ilk adın neymiş bakalım söyle de atalım yavvrum!'' şeklinde yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilecek olan başlıktır.

ne kadar kültürümüzün evrileştiğine inansak da, her ne kadar artık biz de moderniz desek de, en modern erkeğin bile aklına ilk adımı kadın atınca en az bir kere gelmiştir ya da gelecektir, kadının acaba herkese mi böyle olduğu. işte o yüzdendir ki, kadın hep kendisini sınırlar, sever söyleyemez, onunla vakit geçirmek ister söyleyemez.

erkeğin aldatanına çapkın, kadının aldatanına namussuz damgası vurulan ve hala sadece kadını namus abidesi olarak gören toplumlarda kaçınılmaz sondur kadının hislerini yaşayamaması. oysa namus cinsiyetler ötesi bir olgudur. namus bireye özgüdür. ve her zaman söylediğim gibi aldatan iki taraf da namussuzdur. işte bu yüzden kadından önce yargılanması gereken, düzen ve erkeklerdir.

ilk adımı hep erkekler atmak zorundadır çünkü ilk adımı atan kızlara toplumumuz pek hoş yaklaşmaz.

doğru bir genellemedir.ne yazık ki erkek kişisi adım atmayı geçtim meyli olduğunu belli eden kızdan çoğu zaman hoşlanmaz bu tabuyu kıramaz ama egosuna araç etmekten de geri kalmaz.''kanka bi kız var yollu yüz bulsa kucağıma oturacak hatun bunaldım lan ne işim olur böylesiyle'' der göğsünü kabartır aferimdir ona.

ilk adımı atan kıza ne yapılsa, erkek tarafından
- kendi kaşındı.
lafı gelmesinin kesin olmasından doğan zorunluluktur.

belki erkek tarafı biraz utangaçtır. olabilir. deliler gibi seviyordur ama söyleyemiyordur bir türlü. kızda aynı şekilde seviyordur. ama saçma bir kural yüzünden o 1-2 cümleyi, erkek tarafından bekler durur. her erkek ilk adımın kız tarafından geldiği için havalara girmez. bu yüzden aşılması gereken bir durumdur. haydi kızlar, biraz cesaret...

ahahaha cidden çok komik. ilk adım derken? ne tür bi adım bu? sanırım sütyen kopçasına atılan bi adım değildir bu.
pekii hangi adım? start veren ilk adım mı?

gözler hocam gözler. o hatun o bakışları ile ilk ivmeyi vermeseydi, sen nah gidebilirdin onun yanına.

demek ki neymiş?
işin sırrı olin'deymiş. saf gördükleriniz iki kere rafineymiş.

genellikle kızlar egolarını tatmin etmek için bu kuralı uydurmuşlardır. size en yakın arkadaşınızdan bile yakın olurlar, her derdinize koşarlar, her başı sıkıştığında sizi ararlar, size yavşarlar falan filan ama siz teklif edince 'ben seni arkadaş olarak görüyorum' der ve aynı şekilde devam eder hareketleri.

bazı kızlar ise bu kuralı niye uyguladıklarını ben anlamış değilim. belki günlüklerine yazıyorlardır 'bugün x erkek bana teklif etti' diye. düşünsenize karma yurttasınız ve bir kız sürekli sizi kesiyor, size yavşıyor, ağzınızın içine düşüyor falan. teklif edince 'hayır' diyor.

ne diyelim allah kurtarsın erkekleri bu kadınların elinden.

ilgili olarak;
(bkz: reddettigi adama kuyruk sallamaya devam eden kiz)

aslında ilk adımı her zaman bayanlar atmışlardır. bu zamandan zamana değişen bir olgu değildir. türk erkeği bazında ele alırsak kesişme aşaması ilk adıma giden yolda erkeğin davranışlarını şekillendirici bir rol üstlenecektir. işte burada bayan kişisinin atacağı bir adım olan yeşil ışık yakma veya halk dilinde " o da bakıyo abi" , erkeğin gelecek için atacağı adımların ilkini oluşturmaktadır.

ilk adımı atan erkek gibi gorunsede aslında kadındır erkeğe o cesareti veren. erkek isterse 10 adım atsın kadın istemedikten sonra aynı adımlarla geri gider tıpıs tıpıs.

ilk adımdan kasıt eğer duyguların açıklanmasıysa şimdiye kadar öğrendiklerimizi uygulamamızdan kaynaklanan durumdur.

kadın tay tay yapar. erkek ilk adımı atar. atta giderler beraber. *

günümüzde kadınların misyonu haline gelmeye başlayan durum.

-Ki nedense hep tersi olur.

dünya genelinde yaygın olan düşünce. haksız bir düşünce değildir. kadın erkekten daha üstün bir varlıktır. daha değerli, daha estetik. misal ben insansam jessica alba ne? jessica alba insansa ben neyim? hmm jessica alba. öhm neyse konu dağılmasın, evet kadın üstün ve değerli olandır bundan mütevellit bu tür talepler erkek tarafından gerçekleştirilir.

saçmalamaktır. basma kalıp düşüncedir.

herşeyi erkekten beklemek yan gelip yatmak değil midir? mutluluğunu ertelemek değil midir? aşka geç kalmak demek değil midir? eğer önemli olan bir araya gelmekse ha erkek atmış ilk adımı ha kız, farketmemeli bence..

birinden hoşlanırken veya severken bu tarz kalıplara takılıp kalmak bağnazlıktan öte birşey değil. erkek hiç gelip açılamasa kıza, kız da hiç söylemeyecek mi acaba? öylece unutup gidecekler mi birbirlerini?! ne saçma haketen..!

seviyorsan gider söylersin hacı. nolucak sanki, ölüm yok ya bunun ucunda. tamam biraz stresli bir durum ama yapılamayacak birşey değil. sevdiğini söyleyebilmek ne güzel bir davranış aslında, bu sevgiliye karşı da olabilir arkadaşa da anne babaya da ama sevgini göstermelisin, söylemelisin, hissettirmelisin..