bugün

türkiye'nin utanç duvarları.
nur serter'in pişkin pişkin savunduğu, kurulmalarını meşru göstermeye çalıştığı, kara bir leke olarak demokrasi tarihimizde yerini almış odalardır.
özgürlükler ortamı olması gereken üniversitelerde, dört duvarla çevrilmiş odalardı.

iknaymış. gözlerim yaşardı.
utanç odalarıdır.
nur serter e o odalarda türban takılmaya çalışılsa acaba ne hissederdi diye merak etmekteyim.
o odalarda işkence yapılmamıştır, kimseye düşüncelerinden vazgeçirtmek uğruna elektrik verilmediği gibi, kimse de öldürülmemiştir.
(bkz: 12 eylül)
babaları tarafından türbana dolanan kızların aileleriyle papaz olmadan birkaç saatliğine de olsa normalize olmasını sağlayan odalar.
gaz odalarıyla kıyaslandığında tercih edilebilecek odalardır. kimse ölmemiştir. kimse zorlanmamıştır.
demokratiklikte, insan haklarında, iradelere saygıda, yasaksız toplum hareketlerinde vs.. ihaleyi kimseye bırakmayan solcuların, bütün kefil oldukları bu kavramları torlayıp-toparlayıp çöp konteynırına attıkları odalardır.
ha biz zaten biliyorduk antidemokratik, insanı önemsemeyen, iradeleri kullanmaya meyilli ve yasakçılığın kralına sahip insanlar olduklarını*, ama bunu herkesin gözü önünde ispat edebilmeleri bambaşka bir kavramın belirmesine neden oluyor,

(bkz: yüzsüzlük)
bunu da savunanların varolduğu ülkenin acımsı ve dramatik gerçeği. utanmak için insan olmak yeterken .....
tesadüf eseri adı konmamıştır. münferit bir vakıa da değildir.

daha birkaç ay önce kocaeli üniversitesinde kapalı bir arkadaşımın, bayan hocaların sık sık onu odalarına çağırdığını ve onun zekiliğinden, çağdaşlığından ve ileride yapacağı mesleği kast ederek tesettürden vazgeçmesi için çabaladıklarını anlatmıştı. sanıldığı gibi 32.günde falan uydurulmadı.
(bkz: utanç odaları) (bkz: 28 şubat)
söylendiği üzere odaya girenlere fiziki herhangi bir öldürme teşebbüsünde bulunulmamıştır lakin, inançları ve düşünceleri öldürülmek istenmiştir bu odalara girenlerin.
aramızda gezen başı açık zihni kapalı, baş örtüsünden tiksindiği orda burda dile getiren yurttaşlarımız varken bu odaların hayal mahsülü olduğunu savunmakta fazlasıyla abestir.
hiç bir avrupa ülkesinde (türkiye halen ab ye giremediğinden bu kadar rahatız sanırım) insanların kendi benimsediklerini din ve dini inançları gereği vucutlarındaki mahrem bir bölgeyi kapatmalarını hazmedemeyen, sayısı 3 5 gibi görünmesine karşın aslında binleri bulan insan demeye dilimizin varmadığı ancak morfolojik olarak insan özellikleri bulunduran insanların başı kapalı genç kızlara (her ne hikmetse özellikle eğitim hayatının içinde bulunanlara) sözlü taciz, zorla ikna gibi yolları deneyerek dini inançlarının gereğinden vazgeçmeleri için kurdukları odalardır. (bkz: insan olmaya davet ediyorum sizleri)
(bkz: orospu çocukluğu)
(bkz: puştluk afedersin)
(bkz: türkan saylan)
en devrimci, en özgürlükçü nidaları atanların işlediği, en faşist uygulamaların faaliyet mekanı.

(bkz: nur serter)
(bkz: türkan saylan)
(bkz: canan arıtman)
hiçbir suç işlenmemiş odalar. ne olmuş yani. kızları bir odaya alıp ulu önder atatürk ilke ve devrimlerini içselleştirmelerini söylemişler. bu da mı suç oldu artık. yani insanların atatürk gibi giyinmelerini istemek suçsa ben de suçluyum. beni alın ergenekondan içeri.

yazık ya ne günlere kaldık. sırf atatürk'ün istediği gibi giyinmeleri için kızları ikna etmeye çalışan insanları sanki suç işlemişler gibi aşağılyorlar. 2010 senesindeyiz ve atatürk'ün kemiklerini sızlatıyorsunuz söyliyim.
aydınlanmayı zorla baş açtırmak olarak gören zihniyetin cehenneme açılan kapısı.
sanırım mastürbasyon sorunu yaşadıkları için işi gücü bırakıp kızların başörtüsüne takıldılar.
bakalım ölümden sonra melekler onlara ne takacak.
olduğuna sevindiğim odalardır zira bugün hastalıklı beyinlerini insanlarımızın gözleri önüne seren bir delil teşkil eder.
kınıyorum sevgili sözlük.
insan gibi konuşarak bireyin bir şeye ikna edilmeye çalışılmasını utanç olarak gören kişilerin eleştirilerine maruz kalan bildiğimiz sıradan bir odadır.
karşında öğretim üyesi var, bir fikir veriyor, bir konuda ikna etmeye çalışıyor. bir dur, bir dinle, o kapalı kalmaktan örümcek tutmuş beynine belki bir şey girer arada da yaptığının ne kadar aptalca olduğunun farkına varırsın. vaaz veren hacıları hocaları dinlemeye ayırdığın, cemaat abilerinin nasihatlarına ayırdığın vaktinin binde birini ayır. yok eğer bir şeyler anlatıp o konu hakkındaki düşüncelerini değiştirmek yanlışsa bütün dinle ilgili kurumlar kapatılsın, islami sermayeli dersaneler kapatılsın, çocuklarına türban taktıran bütün ailelerin adı utanç ailesi olsun.
öğretmeni ders kitabı olarak görmek isteyen ve daha fazlası verilmeye çalıştığında algıları hata veren kaltakların oluşturduğu balondan bir terimdir ikna odaları.
Mucidi Nur Serter'dir...

ikna odalarının mağdurları Nur Serter ve Kemal Alemdaroğlu hakkında üst üste davalar açmaya başladı...

http://www.8sutun.com/Kem...a-suç-duyurusu_93693.html
bu odalar için neden dava açılır anlamıyorum.

atatürkçü kişliğiyle bilinen nur serter atatürk ilke ve devrimlerini içselleştirmemiş insanlara atatürk'ün ilke ve devrimlerini anlatmış bu odalarda. yani bunun neresi suç allah aşkına?

mustafa kemal atatürk'ün ilke ve inkılaplarını kızlara anlatmış ve kılık kıyafet kanunundan, çağdaşlaşmaktan bahsetmiş ve o kızların çağdaşlaşmasını istemiş. yani türbanlı kızların da çağdaşlaşmasını ve özgürleşmesini istemek suçsa beni de dava açın. ben de o kızların özgürleşmesini ve çağdaşlaşmasını ve atatürk cumhuriyetine layık atatürk milliyetçisi gençler olmasını istiyorum. ama malesef artık insanların atatürkçü olmasını istemek suç oldu günüümüzde. dava da açarlar tabi. artık insanlar bugün hangi atatürkçü tutuklanmış diye soruyorlar zaten birbirlerine.

bugünleri de mi görecektik? yazıklar olsun.
(bkz: auschwitz)
(bkz: sobibor)
güncel Önemli Başlıklar