hotel rwanda

    5.
  1. filmi schinler'in listesi* ile benzeştirenler var. kesinlikle katılmıyorum.

    schindler'in listesi'ndeki o stilize sahneler hepimizin malumu. ağır çekim müzikle bombardımana tutulan, hatta kimi zaman kırmızının gücüyle seyirciyi can evinden vuran bir tekniği vardı schinler'in listesi'nin. lakin hotel rwanda bu kolaycılığa kaçmamış. insanı sömüren bir tarafı yok. daha düz deyişle, insanlığın bugün yahudi soykırımına ve tutsi soykırımına bakışları arasındaki farkı ifşa ediyor bu kıyaslama. zira biz, yani yahudi soykırımına salya sümük ağlayan insanlar, ruanda'da olup bitenlere, filmde fiennes'ın da dediği gibi "ay çok korkunç görüntüler" demekle yetindik; ruanda bizim için asla bir konsantrasyon coğrafyası olamadı.

    ayrıca, schindler'in listesi ve munich gibi filmlerle yahudi soykırımına "ışık" tutan aşağılık adi züppe steven spielberg'in, ırak işgali başladığında, ekürisi, bir diğer soysuz köpek tom cruise ile birlikte "ırak politikalarınıza destek veriyoruz bay bush" dediğini de hatırlatmakta fayda var.

    bunları bir araya getirdiğimde tek şey düşünüyorum: demek ki dünyada yahudi soykırımından başka soykırım olmamıştır; demek ki ruanda'da 100 günde 1milyon kişi öldürülmemiştir, demek ki somali refah içerisinde bir ülkedir, demek ki sri lanka'da hiçbir zaman o 63bin kişi yaşamamıştır, demek ki bosna'da 250bin rakamının hiçbir anlamı yoktur ve demek ki ırak'ta 655bin kişi sadece istatistiktir.

    kusayım düzeninize!
    29 ...
  2. 6.
  3. birleşmiş milletler'in nerede birleşmiş olduklarını ifşa etmiş olan filmdir.

    ayrıca açıkça söylemeliyim ki filmini izleyene kadar ne hutu bilirdim ne de tutsi. ruanda'yı da orta afrika'da bir ülke olarak bilirdim. yani hepsi bu. evet bilmiyordum çünkü kimse bilmemi istemiyordu. yahudi soykırımını yüz mülyon defa gözümüze sokan dünya medya kartelleri dünya'da başka katliamların da olduğunu unutturmuştu bana.

    merak ediyorum da acaba bir gün oturaklı bir müslüman yönetmen çıkıp DA ırak'ta yaşanan dehşeti bir de müslümanların objektif bakış açısıyla sunacak mı bizlere? hadi birisi çıktı ve bunu başardı diyelim. peki o muhteşem filmler yapan hollywood yayınlayacak mı bu filmi? hadi geçtim hollywood'u. onlar porno çekedursunlar. ülkemizde yayınlandığı zaman bu film kurtlar vadisi ırak veya amerikan pastası kadar hasılat yapabilecek mi?
    17 ...
  4. 7.
  5. (#657171 nu'lu girdiye ithafen)

    ismet özel'in aşağıdaki dizelerini anımsatan film.

    Nezaketten haklılardan yanayızdır hepimiz
    Sevinmemiz çapkıncadır, ağlatır bizi küpeşteler
    Yaşamak deriz -Oh, dear- ne kadar tekdüze
    Katliamlar ne kötü be birader.
    8 ...
  6. 1.
  7. tutsiler ve hutular arasında 1994 yılında gecen ve bm nin sadece izlemekle yetindigi bir katlıamı gercek oykusuyle anlatan bir film.
    8 ...
  8. 3.
  9. -Böyle bir canavarlığa tanıklık edip de nasıl müdahele etmezler?
    -Bence insanlar bu görüntüleri* gördüklerinde "Ah tanrım, ne korkunç" diyecekler ve yemeklerini yemeye devam edecekler.

    sanırım ilerde bigün böyle yasanmıslıkları daha iyi anlayıp, "Ah tanrım, ne korkunç" dedikleri durumda olacagız diye düşündüren film.
    6 ...
  10. 11.
  11. ruanda katliamını konu alan film. 1994 yılında ruanda da hutuların 100 gün içerisinde yaklaşık 1 milyon ılımlı hutuları ve tutsileri katletmesini konu alıyor. filmin sonunda kahramınımız o cehennemden kaçmak için yaptığı girişimler sonucunda belçikaya gidiyor. yani belçika burada bu aileyi kurtarmış oluyor. burada bi dur dur bi. ruanda da hutular ile tutsileri burun büyüklüğü gibi saçma akıl dışı bir kritere bağlı olarak ayıran kim? azınlık bir halkı iktidara getirip ona olandan daha fazla imtiyaz verip büyük çoğunluğun öfkesini kazandırmasına neden olan kim? bildiniz cevap: belçika!

    peki ya fransa? sütten çıkmış ak kaşık mı? (bkz: cezayir) diğer ülkelerdeki tutsilerin katliamı durdurmak amacıyla askeri olarak ruandaya girip duruma el atacakken ( ki o ara ölen kişi sayısı 600 bin di ) fransa "du bakalım burada ben varım olaya ben hakimim sen merak etme" diyerek 200 bin kişinin daha katledilmesine seyirci kalmışmıdır kalmamışmıdır?

    bir 10 yıl sonra bosnadaki katliamı konu alan film çekilir. biz gene "aaa dünyada neler olmuş" deyip filmi izleriz. güzel filmdi deyip geçeriz.

    aynı konuyu ele alan bir başka film (bkz: shooting dogs)
    6 ...
  12. 52.
  13. şu mükemmel diyaloğun olduğu mükemmel film.
    dehşet savaş görüntülerini ajanslara ulaştırmaya çalışan gazeteciye
    - bu görüntüleri iyi ki çektiniz dünya haberdar olacak.ve müdahale edecek.
    -gazeteci: birşey olmayacak ne korkunç görüntüler deyip hayatlarına,yemek yemeye devam edecekler.

    özetle böyleydi.
    5 ...
  14. 14.
  15. don cheadle ın döktürdüğü, ruanda soykırımında bir otele saklanıp kurtulmaya çalışan insanların hikayesini anlatan film. gerçek hikayelerden uyarlanmıştır.

    zira babam ve oğlum gibi kötü bir filme ağlayıp buna ağlamayan insanlar gördüm. yazık. çok yazık.
    5 ...
  16. 8.
  17. vcd'sinin arka kapağında da yazdığı üzere ''modern katliam''ı anlatan filmdir, daha dün izlemişimdir, yorum yazmayı düşünürken, bu saatte başlığına rastlamak tesadüf olmuştur. Ruanda'da bir otel müdürünün soykırımdan kaçan mültecileri otelinde saklamasını ve bu yolla film sonunda onların hayatını kurtarmasını konu almaktadır. Herkesin Nazi Almanyası'ndaki yahudi katliamını bilmesine, filmlerle bunu adımız gibi ezberlememize rağmen Afrika'daki soykırımlar gözardı ediliyor. Niye? Çünkü orda batı'nın maşaları aracılığıyla yaptığı bir sömürü ve katliam var. Allahtan böyle filmler yapılıyor da ucundan kıyısından birşeyler öğrenebiliyoruz. Almanya'daki gaz odalarını biliyoruz ama Ruanda'da sırf tutsi diye khu'ların insan doğrarken aldıkları satırların tanesinin Çin'den 50 cent'e alındığına,bu vahşi aletlerin tutsilerin sadece gövdeleri kalıncaya kadar doğranması için kullanıldığına ve ardında 1 milyonu aşkın ölü bıraktığını bilmek istemiyoruz.

    --spoiler--

    işte ancak böyle gerçek yaşamdan alınma filmlerle bazı şeyleri öğrenebiliyoruz, onlara karşı gözümüzü açabiliyoruz. Ya da onu bile yapmayıp filmde gazeteci rolündeki adamın söylediği gibi ''Ay ne korkunç'' diyip, televizyonu zaplayıp, akşam yemeğimizi keyifli bir şekilde yemeğe devam ediyoruz. Film ise önemli bir yeri,Avrupalıların afrika'daki kanlı ellerini, hem de başarılı bir şekilde gösteriyor. Belçika Ruanda'yı sömürgeleştirirken ülkeyi saçmasapan bir şekilde, insanları boylarına,tenlerinin açıklık-koyuluk farkına ve burun şekillerine bakarak ırk olarak ayırmışlar ve nüfus cüzdanlarına tutsi veya khu diye damgalattırmış. Sonra ülkeyi tutsiler üzerinden yönetmeye başlamış, onların üstün ırk olduğunu empoze etmiş ve sömürgelerinden çekilince de yönetimi khulara bırakmış. Khular da başa geçince eski yönetimde yer alan tutsi halkından hıncını bu 3.5 aylık soykırımla çıkarmış ve Birleşmiş Milletler dahil herkes bu katliamı sadece seyretmiş. Üstüne bir de Fransızlar khulara el altından silah yardımı yapınca katliam ,azdıkça azmış: tecavüzler, çocuklara kadar varan doğramalar, yakılan köyler... Masal gibi ama tanıdık bir yöntem değil mi? klasik parçala ve yönet sistemi uygulanmış.

    --spoiler--

    Peki Ruanda'daki bu katliamı Birleşmiş Milletler ordusu mu durdurmuş 100 gün sonra? Hiç olur mu öyle şey? (!) Ruandalılar yine kendi kendilerini kurtarmışlar. Ayaklanan Tutsi isyancıları Khu çetelerini sınıra kadar sürmüşler de bu soykırım ancak öyle durmuş ve tarih Temmuz 1994'ü gösteriyormuş.
    5 ...
  18. 29.
  19. yıl 1994, üzerinden fazla geçmeyen ve acaba kaçımızın bildiği, kaçımızın tutsi ve hutu lardan haberimizin olduğu yıllar. insanı derinden yaralayan ve insanlığımızdan utanmamızı sağlayan bir baş yapıt.

    lütfen herkes izlesin ve hayatın ne kadar değerli ve avrupa birliği diye bir taraflarımızı yırttığımız şeyin ne denli iğrenç ve sahtekar olduğunu bir kez daha anlasın derim.

    fransa gibi haysiyetsiz, onursuz ve faşist bir ülkenin o hakaretlerini bile hak etmediği ülke olduğunu, tarife ve aşağılamaya gerek kalmadığını, hiç bir küfrün onlara yakışmadığını gösteren bir film. her küfrün onları yükselteceği kanısındayım. ve bunun gibi yardım etmeyen ve sadece ''ay çok yazık'' deyip geçen ülkelere..

    --spoiler--
    iki karşıt grubun nasıl beraber olduğunu anlatmıştır filmin başrol oyuncuları. evliler ve çocukları vardır ve yinede tutsi leri bırakmamıştır başrol oyuncusu, eşi ve çocuklarına nazaran.
    --spoiler--

    --spoiler--
    öleceğini bile bile, siyah olduğu halde görevini hala yapmaktadır bir tutsi li. şemsiye tutmaktadır bir beyaz a ve beyaz ın karşılığı da;

    -oh, god, i am so ashamed...
    --spoiler--

    çok şey anlatmaktadır bu söz filmle ilgili. ekran karşısında ''ay çok yazık'' demekten başka şeyler yapmak gerekir aslında ve bunu da değinmiştir film. ama biz ''ay çok yazık''ları tercih ederiz ve ne yazık ki elimizden bir şey gelmez. ne yazık ki gelemez.

    ve bu 1 milyon kişinin katliyamıdır. peki bitti mi katliamlar? hayır, hala devam etmekte ve biz ise hala yazıklarla meşgulüz. utanması gerekenler ve ders çıkarması gerekenler, para, siyaset, koltuk, sözde birlik, sözde barış, sözde kardeşlik isteyen sözde büyüklerdir kanımca. çünkü bizim elimizden fazla bir şey gelmemekte. paramız, siyasetimiz, koltuğumuz.......-yok-
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük