bugün

arthur schnitzler'in rüya romanı kitabında geçen son cümledir.
Konusu eyes wide shut filmine de uyarlanan meşhur Roman, bu cümle ile sona erer.
Derin anlam içerir.
Nasıl değil lan mesela dün altıma sıçtım ilk defa rüyamda.
Ben daha çok gençken bir rüya, daha doğrusu kısmi bir kabus gördüm. Şimdi oturup iki saat kabusu anlatmayacağım ama rüyayı gördüğüm yıl ben henüz bırak askerlik yaşını, herhalde daha liseli bile değildim. Rüyada bir takım kötü olaylar gerçekleşti ve bunlar yaşanırken yanımda iki adam vardı. Birincisi, Asker arkadaşım Erim ile aynı kalıba, yüz tipine ve tarza sahip, rüya boyunca benim yanımda bulunan ve çok az da olsa yüzünü hatırladığım adam. ikincisi de rüyanın kabusa dönmesini sağlayan, yüzünün hiçbir yerini unutmadığım hafif sakallı sarışın mavi gözlü bir adamdı. Senelerdir o adamı dünya üzerinde görmek için yüzünü unutmadım. Rüya esnasında askerlik yaşımdaydım, yanımda Erim vardı ve onun asker arkadaşım olduğunu da biliyordum. Rastgele bir şekilde rüyada değildi yani. Ve ben bu rüyayı görürken ortaokuldaydım. Geleceği nasıl gördüm diye düşünüyorum. Normalde herhalde mümkün değil böyle bir hadise. Dediğim gibi, Erim zaten asker arkadaşım olduğu için onu yıllar sonra askerde gördüm ama o sarı çiyanı hiç görmedim. Mezara kadar onu tekrar görmeyi bekleyeceğim.