bugün

2. dünya savasinin bitmesine ragmen, buna inanmayan ve bunun amerikalilarin bir tuzagi oldugunu düsünen japon askeri. 1974'e kadar savasin bittigine inanmayip, filipin ormanlarinda yasamistir.
göreve itaati had safhaya taşımış, ikinci dünya savaşında görev almış olan japon askeridir.

--spoiler--

hiroşima ve nagazaki ye atılan atom bombaları japonya nın tüm direnişini koşulsuz olarak sona erdirmişti. 14 ağustos 1945 te japonya teslim olduğunu açıkladığında milyonlarca insanın ölümüne neden olan ikinci dünya savaşı nihayet sona ermişti. artık askerlerin evlerine, vatanlarına, ailelerine dönme zamanıydı.ne var ki, iletişim teknolojilerinin bu kadar gelişkin olmadığı o yıllarda, pasifik in küçük adalarında savaşın sona erdiğinden hala haberi olmadığından savaşmaya devam eden japon askerleri vardı. bu askerlerden biri de, 1944 yılında filipinler in başkenti manila nın 75 mil güneyindeki lubang adasına, haberalma ve gerilla göreviyle gönderilen 23 yaşındaki hiroo onoda ydı. kendisine verilen emirler kesindi : tüm birliği yok olsa ve geriye kalan tek asker kendisi de olsa savaşmaya devam edecekti. onoda da tam olarak bunu yaptı ; ikinci dünya savaşı sona erdikten sonra tam 29 yıl boyunca imparatorluk için savaşmayı sürdürdü.

gerçi amerikan uçakları, savaşın sona erdiğini bildiren ve altında japonya genelkurmay başkanı nın da imzası olan kağıtları uçaklarla tüm adalara atmıştı. onoda da bu kağıtları alıp okumuştu ancak inanmamıştı. bu olsa olsa abd nin kendilerine karşı düzenlediği bir oyundu ve gerçek değildi. hiç aldırmadı ve kendisine verilen emirleri yerine getirmeye devam etti. aradan uzun yıllar geçti. ikinci dünya savaşı nın düşman ülkeleri japonya ve abd çoktan müttefik olmuş, soğuk savaş başlamış, dünya iki kutba bölünmüştü. fakat onoda nın ve üç yoldaşının ( yuichi akatsu, shoichi shimada, kinshichi kozuka ) savaşı hala devam ediyordu. ekinleri yakıyorlar, adanın yerli halkından gördüklerine ateş ediyorlar, ellerinden geldikçe düşmana zarar vermeye çalışıyorlardı. filipinli ler için tam bir kabus olmuşlardı.

1950 yılında, yuichi akatsu filipinli askerler tarafından yakalandı ve grup ilk kaybını verdi. 1954 yılında shimada, 1972 yılında ise kozuka güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmalarda öldürülünce geriye artık bir tek onoda kalmıştı. giderek azalan cephanesini korumaya çalışıyor, genellikle muz ve hindistancevizi ile yaşıyor, arasıra yakaladığı bir kuş ile ziyafet çekiyordu. açlık, yaşamının bir parçası olmuştu. dev karıncalar, kırkayaklar, akrepler, yılanlar yaşamı çekilmez hale getiriyordu. ateş yakmak için, eski mermilerden çıkardığı barutu iki bambu kamışa sürterek parlatıyordu. eski lastik parçalarından ve hasırlardan kendisine sandal örüyordu. giyecekleri çürüyüp parçalanınca, bir telden oluşturduğu iğne ve bitki sapları ile çadır bezinden yamalar yapmıştı. bambu ve sarmaşıklardan barınaklar yapıyor, ama korkudan hiçbir yerde uzun süre kalmıyordu.

tüm bu yıllar boyunca dostları ve onu tanıyanlar birçok kez adaya gelip onu teslim olmaya ikna etmeye çalıştılar. onoda, hoparlörlerden arkadaşlarının sesini duyuyordu ama onların esir olduğunu, amerikalıların bunu onlara zorla yaptırdığını düşünüyordu. ona göre hem savaş hem de amerikanın hileleri devam ediyordu. 1974 te, adaya ayak bastıktan 30 yıl sonra, onoda bir gün kamp kurmuş bir grup japon öğrenciye rastladı. tam ateş edecekti ki, gazetelerden kaçak hakkında birçok yazı okumuş olan norio suzuki, " onoda san, imparator ve japon halkı senin için çok endişe ediyor. artık silahını bırak " dedi. onoda silah bırakma emrini ancak komutanı binbaşı yoşimi taniguchi den alacağını söyledi. kitapçılık yapan taniguchi alelacele lubang a getirildi. üstü başı paramparça olan onoda, taniguchi yi tanır tanımaz selama durdu : teğmen onoda göreve hazır, komutanım " arisaka 99 model tüfeğini ve yalnızca 500 adet kalan mermisiyle birkaç el bombasını komutana teslim etti. böylece 10 mart 1974 te saat 15 00 te teğmen onoda nın ikinci dünya savaşı sona ermiş oluyordu. teslim olduğunda tam 52 yaşındaydı.

birçok filipinliyi öldürmesine karşın, başkan marcos, filipinler de işlediği suçlar için onoda yı bağışladı ve vatanına dönmesine izin verdi. japon askeri vatanına döndü artık yaşlanmış ana babasını gördü. ana babası, kendisine, ormanda öldüğüne inandıkları zaman yaptırmış oldukları mezarı gösterdiler. onoda bir kahraman gibi karşılanmıştı. " teslim olmak yok : 30 yıllık savaşım " adlı otobiyografisini yayınladı. gördüğü aşırı ilgi onu oldukça rahatsız etmişti. onoda ise artık huzuru arıyordu. huzuru 1975 te brezilya ya göç etmekte buldu. 1980 yılında, ailesini öldüren bir japon genci hakkında yazılanları okuyunca ülkesine geri döndü ve gençlere eğitim verecek onoda shizen juku adında gençlik kampını kurdu.

--spoiler--

görsel

http://www.serenti.org/ii...ini-29-yil-sonra-ogrendi/
16 ocak 2014'te yaşama gözlerini yummuş son samuray.
hiroo onoda ve türevlerinde görülen bu durum artık aşırı sadakat ve memleket sevgisinden öte bir hastalık durumu olmuştur. sonuçta hiroo onoda japon anavatanının bir parçası olmayan filipinlerde ülkesinin emperyalist emelleri için 30 yıl boyunca savaş bitmesine rağmen silah başında savaşa devam etmiştir. koruduğunu düşündüğü topraklar kendi anavatanı olmadığına göre 30 yıl boyunca bu görevi bıkmadan sürdürmesinin sebebini vatanına olan aşırı sadakatle açıklayamayız. bu 2.dünya savaşı sonrası ezilen japon militarizminin; japon subaylarını nasıl eğittiğinin bir göstergesidir. bir asker nasıl oluyorda kendi vatanı olmayan biryerde 30 yıl boyunca elinde silahıyla savaşa devam edebiliyor?
hem de bu savaş durumu için kendisini moralize edecek itici güç vatan savunması değil apaçık başka bir milletin topraklarını işgal!
dumur eden japon askeridir. https://www.youtube.com/watch?v=hWPsld0uj5E
Ülkesine ve görevine sadık bir japon askeri. 2. Dünya savaşında görev için gönderildiği filipinler'den 29 yıl sonra ülkesine dönebilmiştir.

Hikayesi zaten üstteki yazılarda mevcut ama 60 yıl sonra dönenleri de düşünürsek* kim bilir kaç japon askeri daha pasifik'teki adalarda savaşın bittiğinden habersiz saklanıyordur.
'suzuki' adında biri sayesinde gerçeği kabullenmiştir.
adanmışlık mı aptallık mı ikilemine düşürüyor insanı.
inatçı bi abimizdir. hatta geçen yüzyılın sebat abidesidir. severim...
camel'in nude albümünü adına yaptığı insan.
2005 yılında Kuzey Kore'de hapishaneden kaçmış, Elektrikli tellerden ölen arkadaşı sayesinde kurtulmuştur.
Meşhur Japon teğmen; ağaç kabukları vesairelerle senelerce görev yerini terk etmeyen asil adam. Bir şeye inanmanın timsali olacak çapta saf, tertemiz adam. Hastasıyız!
Komutanı hayatta olmasaydı yine de görevini bırakır miydi diyorum. Sanırım bırakmazdı.
Arnavut inadı yada laz inadı yanında bok yemiş.
Tanım; inatçı bir abimiz.