perhiz-lahana turşusu ilişkisini akla getiren durumdur. zira atatürk osmanlı mirasını reddedip hem hilafeti hem de saltanatı kaldırmış yerine yüzü batıya dönük bir cumhuriyet kurmuştur. yani kemalistlerin osmanlıcı değil "batıcı" olmaları beklenir. ama ülkemizdeki bir kısım kemalistler ab'ye karşı çıkarak atatürk'ün batı eksenli vizyonunu çiğnemektedirler. bunun yanında henüz olaylardan haberi olmayan bir kısım saf insanlar da hem osmanlıcı hem de kemalist olduklarını iddia edebilmektedirler. ve bunu yaparken şu fotoğrafı kullanırlar:
büyük bir çelişkidir. atatürk "batıcı olun" dememiştir ama yaptıklarıyla "batıcı olun" mesajı vermiştir. acaba şapka kanunu en büyük batıcılık değil midir?
batıcı olmak,avrupa birliği yalakası olmak değildir. evet atatürk batıcıdır. fakat aynı atatürk tam bağımsız bir türkiye düşleyerek yola çıkmıştır. mustafa kemal devrimcidir. diğer yandan , osmanlıcılık kavramını da iyi bilmek gerekir, osmanlıcılık osmanlının 2. meşrutiyet döneminde yeni osmanlılar akımı ile beraber ortaya çıkmıştır ve o görüş de hukuksal bağlamda batıcıdır. kemalizm, içerisinde devletçilik gibi güçlü bir ibareyi barındırır. yani kemalist olmak batıcı olmaktır , batı yalakası olmamaktır. atatürk ilkelerinin içerisinde liboşluk diye bir kavram yoktur.
türkiye cumhuriyeti devleti bizim babamızdır. devletimizdir. toplumumuzun yansıması gibi bişeydir.bunu kuranların başında olan kişi ise ulu önderimiz atatürktür. osmanlı da dedemizdir. osmanlı torunuyuzdur. şu anki devletimizi kurmak için kanını canını ortaya koyanların hepsi osmanlı devleti vatandaşlarıydılar. dolayısıyla bunları birbirinden ayrı iki devlet gibi görmek en kibar tabiriyle saflık olur. esasen hunlardan itibaren alırsak uygurlar, selçuklular osmanlılar, gazneliler türkiye vesaire gibi kurulmuş tüm devletler aynı devlettir ve birbirinin tamamlayıcısı veya devamı niteliğindedir.
osmanlı ve türkiye cumhuriyeti birbirlerinin alternetifi değil aksine tamamlayıcısıdır. aynı milletin zaman ve mekan değişimi gibi çeşitli olaylar yaşaması ve badireler atlatması üzerine yeniden yapılandırmaya girmesi sonucu oluşmuş iki ayrı teşkilatlanmadır bu devletler. dolayısıyla şartlar değiştiği için elbette yönetim biçimlerinde, resmi ideolojilerinde, izledikleri dış politikalar arasında farklılıklar görülecektir.
abuk olan hem osmanlıcı hem atatürkçü olmak değil, atatürkü sevip osmanlı düşmanlığı yapmak veya osmanlıcı olup atatürk düşmanlığı yapmaktır ki; bu aynı zamanda şaklabanlığın da sınırlarını zorlamak anlamına gelir.
türkiye cumhuriyeti devleti* ve osmanlı imparatorluğunu iki farklı zıt kutup gibi gösterip milleti bunlardan birini tercih ettirmeye çalışmak bilinçsizce yapılıyorsa cahillik, bilinçli bir şekilde yapılıyorsa provakatörlüktür.
kemalistin anlamını bilmeyen insanların yapabileceği bir şeydir. kemalizm ile atatürk'ü sevmek aynı şey değildir. ülkemizin kurucusu olduğu için atatürk'ü seven ama düşüncelerini benimsemeyen çok insan vardır (onlardan biri de benim), kemalizm çok katı bir ideolojidir, türkiye'yi ortadoğu'dan izole edip tamamen batı'ya yamanmaya çalışan bir ideolojidir. tek cümle ile batının ilmini bilmini değil kıyafetini ve ahlaksızlığını almamıza sebep olan ideolojidir.
geçmişi blmeden geleceği şekillendiremezsin düsturunu kabul etmiş kişi özelliğidir.
geçmişteki hataları akıl sügecinden geçirip bir daha tekrarlamaz, büyüklüğü ile övünür. geldiği yeri inkar etmez yani.
bunu eleştiren arkadaşa sormak lazım be adam türkiye niye onca borcu ödedi geçmişine sahip çıkmayacaktı da? ergen beyinlerin almayacağı şeylerdir bunlar.
aslında başlangıçta atatürk hilafeti kaldırmadı, cumhuriyet sonrası kurtuluş savaşına destek olan bolşeviklerin baskısıyla hilafeti kaldırdı gibi bir şeyler demek.
çok güzel olan herkese öyle olması tavsiye edilen olaydır.
tanımımızı yaptık şimdi konuya dönelim.*benim kemalizm den anladığım atatürkçü olmak, atatürkün fikirlerini benimsemek, onun çizdiği yolda devletimizi milletimizi ilerletmeye çalışmaktır. aslolanda budur. kemalizm adı altında birilerinin çıkıp yanlış işler yapması ne atatürkü ne beni bağlar. ben kemalistim atatürkçüyüm deyip yabancı kültürlere özenmiş, başbakan kim cumhurbaşkanı kim desen bilemeyecek olan boş ve ezik insanların varolması, gerçek atatürkçü düşüncenin bu olduğu anlamına gelmez. asıl kemalizm batının ilimini bilimini almak, bunu türk kültürüyle yoğurarak devletimizin milletimizin birliğini bütünlüğünü korumaktır. atatürkün de yapmak istediği budur. ben kemalistim diye ortalarda gezen adamın hareketlerine bakıp atatürk hakkında yorum yapmak abesle iştigal olur.
ayrıca atatürkü sevmek ama düşüncelerini benimsememek de ilginç bir davranış biçimidir. çünkü ben atatürkü sevmek deyince atatürkün düşüncelerini benimsemek diye anlarım. çünkü 'atatürkün kara kaşına kara gözüne hayranım ama düşünceleri bana ters geliyo' gibi bi cümle şaşırtıcı olurdu.*
Mustafa Kemal Atatürk'ün ve türkiye cumhuriyetini kuran bir çok aradaşının osmanlı subayları/vatandaşları olmasından ötürü, ikisinden birinde fanatik olmayan birinin birlikte yaşayabileceği durumdur. O dönem yaşamış olanlar içinse ya kemalist ya osmanlıcı olmak gerekiyordu.
mustafa kemal; osmanlı devleti'nin egemenlik alanı içerisinde, o devletin imkanları ve ahlaki değerleri ile yetişmiş değerli bir komutan ve dahası bir osmanlı vatandaşıdır ve bunu hiç bir dönemde de inkar etmemiştir.
mustafa kemal'e itici gelen temel unsurun; anadolu kültürünün çok çok gerilerinde olan bedevi kültürünün, islam dini ve hukuku öne çıkarılarak, dünya görüşü ve yaşam felsefesi olarak anadolu insanına dayatılması olduğu inancındayım. bu bağlamda mustafa kemal; sekiz yıllık bir süreç içerisinde gerçekleştirdiği devrimlerle anadolu insanı'nı; gerek sanatsal, gerek düşünsel ve gerekse eylemsel anlamda zincirleyen şer'i yasaları, dar kalıplı ahlak kurallarını yıkmayı, modernleşme ve yenileşmeye açmayı ve onlara; yaşadıkları toprakların yüz yıllara dayalı kültürü doğrultusunda ulusal bir benlik kazandırmayı amaçlamıştır.
atatürk muassır medeniyetler seviyesi derken batıcı yalakası olmayı kast etmemiştir. sapla samanı karıştırmayın denilir size ama işiniz bu, saptırmak daima.
tutarsızlıktır. bu kadar osmanlıcı olmayada gerek yoktur. osmanlı devleti asırlar süren bir imparatorluktur kabul. ama hepi topu kaç tane adam gibi padişah var. yıldırım beyazit, fatih sultan mehmet, yavuz sultan selim, kanuni sultan süleyman. bunlardan başka belki bir iki tanede sadrazam. 1600'lerden itibaren osmanlının son yıllarına kadar ekonomi, ticaret ve eğitim yahudiler ve ermeniler arasında gidip gelmiştir. en basitinden matbaa bile 200 yıl sonra ülkeye getirilmiştir. bütün bunları uzun uzun anlatmaya gerek yok. şimdi siz bütün bunlardan sonra atatürkçülük ve osmanlıcılık aynı şeydir, bir insan hem osmanlıcı hem kemalist olabilir diyebilir misiniz?
kişinin kendi seçimidir. osmanlının geçmişte yaptıklarından gurur duyar. yalnız osmanlının tarihini iyi incelemesi gerekir. osmanlının 1800 lü yıllarını incelerse tam anlamıyla avrupalıların güdümüne girdiğini görür. özellikle fransanın daha sonra da almanyanın. ordumuzu dahi almanlara teslim etmiş duruma gelmiştir osmanlı. ve gırtlağına kadar borçlanmıştır, osmanlı avrupalılara. bu günde ayni duruma düşmüştür türkiye.
kemalist olmak ise tam bağımsız çağdaş medeniyetin üstün de bir türkiye cumhuriyetine sahip çıkmak olmalı türk insanı. mustafa kemal bunu ön görmüştür. 50 li yıllarda aman bizi nato birliğine al diye verdiğimiz tavizler, bu günde aman bizi avrupa birliğine al diyerek verdiğimiz tavizlere bakacak olursak, mustafa kemal atatürkün düşlediği tam bağımsız türkiyeden bir şey kalmamış olduğunu gören bir kişi, kemalist olsa ne yazar, osmanlıcı olsa ne yazar.
mümkün değildir. hatta böyle olduğunu iddia eden kişi kavramların ne ifade ettiğini bilmiyordur:
şöyle ki bir 19.yy liberali olan atatürk'ün düşüncelerini savunmak öncelikle siyasal olarak ulus-devleti, ekonomik olarak liberalizmi ve sosyal,toplumsal açıdan ise modernleşmeyi ve aydınlanmayı savunmak anlamına gelir.
osmanlıcılık ise günümüz toplumu ile siyasal açıdan antagonizma yaratan bir ideolojidir; çünkü kapitalist sistemin gereği olarak imparatorluklar parçalanmış ve yerini ulus-devletler almıştır. ve bu tarihsel sürecin geri dönmesi mümkün değildir.
ekonomik olarak ise her iki ideolojinin uyuşan tarafları vardır. çünkü her ikisi de kapitalist sisteme entegre olmak ister; muhtemelen en önemli ayrım burjuvazinin niteliği konusunda olur. osmanlıcılığı savunan burjuvazinin komprador niteliği yüksektir.
sosyal ve toplumsal açıdan ise birbirleri ile uyuşmaları söz konusu olamaz. çünkü kemalist ideoloji, klasik aydınlanma yanlısı ve modernist bir ideolojidir. osmanlıcılık ise muhafazakarlığın yeni formuna dayanır.