öss 2007'de ailesinin yüzünü kara çıkarmamış, çok büyük ihtimalle artık üniversiteli yazar. bir hacettepe mezunu olarak, tercihlerinin en üst sıralarında hacettepe üniversitesi'ni görmekten ve bu okulu kazanmasından dolayı mutluluk duyacağım kardeşim. **
sakarya caddesinde hem çekip hem oynadığı "levye" adlı filmden sonra eline levye alan her babayiğidin gerçekte yiğit olmadığını gösteren yazar. valla şiddetle tebrik etmek isterim kendisini. bacak kadar boyu olmayan ama türlü türlü huyu olan haziran kişisi, odan yine dağınık kalmış, bi toplasan diyorum.
daha önce nicki altına kendisiyle ilgili entry girmemiş yazardır. bazıları kaypak davranışlarını bile savunurken, haziran fikirlerinin arkasında durduğu için bu özelliğiyle gurur duymuştur. o entryi de kendini övmek için değil, entrylerini nesnel kaynaklara dayandırarak yazdığını belirtmek için yazmıştır.
eğlenmek amaçlı yazılan entryleri bir kenara bırakırsak, bugüne kadar yazdığı tüm entrylerini nesnel kaynaklara dayandırmış ve düşüncelerinin sonuna kadar arkasında durmuş yazardır. (#1664824) arkasında durduğu fikirler tüm kamuoyunca bilinen gerçekler olmasına rağmen birileri bu gerçekleri inkar edebiliyorsa ve bunu inkar etme sebeplerini açıklayamıyorlarsa, kendi fikirlerine karşı bir fikrin ispatlanması durumunda sözlüğü terk edeceklerini söylüyorlarsa bu onların kaypaklığıdır da diyebilecek cesarete sahip yazardır.
henüz ne olduğunu, kim olduğunu bilmediğim, kullanıcı adından anladığım kadarıyla bir haziran kadar sıcak bir insan olduğunu tahmin ettiğim, yazar olduğum ilk gün * hoş bir kaç cümlesiyle gururumu okşayan akabinde bir özel mesajla teşekkürlerimi ilettiğim, ilk başlarda (yolun başında) destekçim olan yazar arkadaşım. yazarların dayanışması bu durumda kendini belli ediyor ve sözlüğe daha faydalı olabilmek, daha çok emek harcamak adına birbirimizi kamçılamımızı sağlayan dayanışmanın hiç bir kötü tarafı olmadığına inanan ve bu konuda hiç tereddüt etmeden destek veren yazarımız.
bir haziran gününde dünyaya gözlerini açtıktan yarım saat sonra kucağıma aldığım avuç kadar bebek.
ilkokula başladığı ilk gün öğretmeninin tüm sınıfı erkenden eve göndermesi üzerine korkup ağlayarak sınıfımın kapısını çalıp dersi bölen gözleri yaşlı ilkokul öğrencisi.
bir kış günü eve geldiğimde kanepenin üzerinde üzeri battaniye ile örtülü yatan, battaniyeyi açtığımda alçılanmış bacağını gördüğümde gözlerimin yuvalarından çıkmasına neden olan ortaokul 8. sınıf öğrencisi.
başı her sıkıştığında yardımıma sığınan sıkışmadığında bildiğini okuyan bazen sıkıcı, bazen kavgacı, bazen duygusal, ama her daim içli bir genç kız.