yakın zamanda cumhurbaşkanı eşi sıfatına kavuşacak bayan. abdullah gül'den 15 yaş küçük olup 1965 doğumludur. 15 yaşındayken, 30 yaşına gelmiş abdullah gül ile evlendirilmiştir. 3 çocuk annesidir. başörtüsünü çıkarma ihtimalini, birine "sokakta mayo giyme zorunluluğu getirmeyle" eş tutmaktadır. güzel olduğu kadar zeki de görünmektedir.
taa aylar öncesinden köşke çıkmak için hazırlıklara başlayan, köşk için sabırsızlanan görmemiş, görgüsüz tavırlar sergilediğini öğrendiğimiz şahıs inşallah semra sezer'i aratmaz bize onun gibi dürüst ve alçakgönüllü olur.
yıllar önce vatandaşı olduğu ülkeyi aihm'ye şikayet eden hanımefendi. eşi gülbey dışişleri bakanı olunca hem davalı hem davacı konumuna düşmemek için bu şikayetinden vazgeçtiği sanılır. halbuki, davayı kaybedeceğini anlar anlamaz vazgeçmiştir davadan, zira o günlerde aihm olaya örnek olabilecek bir davayı, davacı aleyhinde sonuçlandırmıştır. yani türk devleti haklı bulunmuştur!
ama burada bir ilginçlik var: türk devleti haklı bulunursa, "normal" bir tc başbakanı buna sevinir değil mi?
yok efendim, kazın ayağı öyle değil. başbakan küplere bindi, "ulemaya sorsunlar" dedi.
sahi, bu adamların cumhuriyetle, cumhuriyetin temel değerleriyle sorunları yoktu, değil mi?
inadına 'yersen'.
ülke nin nasıl bir tehlikede olduğunu görünüşüyle özetliyen insandır.. öyle bir insandır ki hemde seçim reklamları için gittiği bir şehirde süryani kilisesini ziyaret etmiştir. kilise nin metropolitine selam bile vermeden içeri girmiştir gördüğü her şeye bu da böyle mi olurmuş orayı mezar mı koyulurmuş orda ekmek mi dağıtılmış tarzında ağız yüz eğen kişi dinlere olan saygısını bir kez daha göstermiştir. ayrıca çıkarken bir kaç saattir peşinde hiç bir karşılık olmadan yanında bulunan ve neyin ne olduğunu anlatmaya çalışan metropolite bir teşekkür ü çok görmüştür elini bile sıkmamıştır.. ağız yüz eğerek "saolun" diyebilmiştir ancak.
Başka bir taraftanda bakılınca aynı kişi türkiye cumhuriyeti'ne başörtüme saygı gösterilmiyor diye dava açan kişidir. 'demokrasi nin kalesi akp dir' sözüne yürekten katılmaktadır.
(bkz: ilginc)
an itibariyle gelen edit:Bazıları el sıkmamasının dinin gereği olduğunu söylüyor hayır efendim hayrunnisa gul un burda yaptığı dinlere saygisizliktir. ayrıca belirttiğim gibi kendisi türbanına saygı bekliyor.. ben gösteriyorum.. ama kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmıcaksın...
Burda da videonun sonunda ahmet necdet sezer in elini sıktığı gözüküyor * yani dini bir nedenden dolayı bu papazın elini sıkmadı değil... http://www.youtube.com/watch?v=tWQjgrDAyYk
türkiye cumhuriyetini aihm e şikayet etmekle suçlanan hanımefendi,
ancak atlanan bir durum var ki o türk insanını değil türk insanının iradesini elinde tutan statükocu zihniyet için şekva da bulunmuştur.
bakmak değil görmek lazım.
inandığı şeyler için çabasını takdir ettiğim ve inandığım şeyler için göz önünden kaybolmasını dilediğim kadındır. umarım kurtuluş savaşının kahraman halkının atası için yaptığı köşkü hayatı boyunca kirletemeyecektir.
aihm'deki davayı kaybedeceğini anladığında, ne hikmetse senenlerdir sürdürdüğü kararlığına nokta koyup davayı geri çeken kişi. yani kaybetse haksız olacaktı, şimdi haklı oldu*
artık bazı chp'lilerin bile "başındaki örtü bizim için problem değil" dediği hanımefendi. sözde özgürlükçü takılan solcu faşolar dışında kendisine salyalar akıtarak saldıran da pek yok zaten.
Abdullah Gül'le ilgili derdiniz varsa gider 'Abdullah Gül' başlığına yazarsınız. nefret kusmak için Abdullah Gül'le ilgili olabilecek bütün başlıklarda sekelemenize gerek yok.
istirham ediyorum şu levent kırca karamsarlığını da bırakın artık.
hem bakın okan bayülgen bile sizden bahsetti, çekidüzen verin azıcık kendinize.
isteyen takar isteyen açar düşüncesini oluşturan cumhurbaşkanı eşi. ayrıca avrupa insan hakları mahkemesine başvurmak her türk vatandaşının hakkıdır, bunu ayıp gibi göstermek cehaletten başka bir şey değildir. Türkiye avrupa insan hakları mahkemesinin yargı yetkisini tanımış ve vatandaşlarının başvuru hakkını kabul etmiştir. olaya doğan medyası gözüyle bakmak yerine azcık hukuktan anlanılsa mesele çözülür.
1-Hayrünnisa Hanımın kafasındaki başörtü değil türbandır.Aradaki farkı uzunca anlatmak yersizdir.Yine de ninelerimizin taktığı geleneksel başörtü ile bu devletin hiçbir zaman sorunu olmamaıştır.Karşı çıkılan, onu sıkmabaş türban haline getirip ,insanların inançlarını sömürerek bundan oy sağlamaya çalışan zihniyettir.Anayasanın ilkesi herkese eşit mesafede durmayı gerektirir.Hanımefenedi garyrimüslim vatandaşlarımıza nasıl aynı mesafede durabilir,durduğunu iddia etse de biraz komik düşmez mi?
Kimse başörtüsünü yasaklamıyor,yasak olan türbandır.Resmi kurumlarda fırsat eşitliği olsun,herkes eşit muamele görsün diye yasaktır,en basit tanımıyla.
2-Elbette ki bu Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne gitmek her vatandaşın hakkıdır.(Bu da ayrı bir tartışma konus olabilir ya.Sizi içine almayan bir organizasyonun mahkemesine gitmek ne kadar etiktir o d ayrı)Ancak ileride cumhurbaşkanı eşi olduğunuzda adama sorarlar 'ya sen peki bu devleti şu şu nedenle mahkemeye verdin,e bu nedenler devletin temel ilkeleridir,demek ki senan devletin -bazı-ilkelerine karşısın,e peki nasıl bazı ilkelerine karşı olduğun devleti temsil edeceksin?
Amaan canım ne olacak,iki takıyye,bir inşllah,yanınada hafif maşallah...Bu halk neleri unutmadı ki...
3-Efendim gereksiz oldu ama,Bayan Sezer olgunlaşma enstitüsüne destek amaçlı podyumdaydı.Amaç mankenlik değildi.
ve hemen görünen imaja bakalm.. türkiye bir MODERN iSLAM CUMHURiYETiDiR. ülkeyi yöneten insanlar bu ülkenin temsilcisiyse bütün ülke bu şekildedir. e o zaman size bi chat ortamında bir ameriaklı bir meksikalı bir rus bir insan "siz arap ülkesi değil misiniz?" diye sorarsa şaşırmak boşuna. çünkü imaj bu.. sen istediğin kadar anlat biz şöyle medeniyetiz de böyle kardeşiz de. adamların niyeti fena.
için için eğlenen...ya gördünüz mü beni üniversiteye almadınız ama , taaa tepeye çıktım diye dalga geçen bayan. eeee biz de bu kafa varken çok dalga geçerler çooookk.