Belli bir yaşı yok, farkındalık hissetmeye başladığınız yaş hayatın boka sarmaya başladığını anladığınız yaştır. Farkında değilseniz 70 yaşında bile sırıtarak "ekonomi çoh eyi yeğenim neyimiz eksik diyebilirsiniz" mesela.
25 yaş. 25nzden sonra böyle gerçekler tokat gibi çarpıyor. Bir anda kendinizi olgunlaşmış ve her zaman keyif aldığınız seylerden keyif almazken buluyorsunuz. Daha az insan daha az problem daha az eğlence istiyorsunuz. Daha sakin mekanlar daha az alkol. Daha az kafa karışıklığı. Her türlü kaostan kaçarken buluyorsunuz kendinizi. He bide gelecek kaygısı ama bunun Türkiye şartlarında yaşla alakası yok.
Her yaşın bir güzelliği vardır. Hele ki Cebinde paran her şey güzeldir.
Ama 30 dan sonra hafiften boka sarmaya başlıyor.
Dostoyevski yeraltından notlarda şöyle yazmıştır:
40 yaşındaydım artık. Şaka değil, 40 yıllık koca bir ömür! Yaşlılığın ta kendisi.
Kırkından fazla yaşamak ayıptır, aşağılıktır, ahlaksızlıktır.
Kim yaşar Kırkından fazla? Hadi bana açıkça, elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin! isterseniz size açıklayayım:
Aptallar, namussuzlar yaşar Kırkından sonra...