niğde' ye bakan tarafı yeşillendirilmeye başlanmış olan volkanik dağ. etrafındaki bolca parazit konisi bulundurur. ismini yanılmıyorsam bu dağda türbesi olan bir zattan alır.
"elleri kelepçeli halde otobüste adanaya doğru yol alıyoruz, şöför 36 saattir uyumamış, hasan dağı'nın orda bir motelde durur "ben 3 saat uyuyup geleceğim" der. jandarmalarla kapkaranlık bir gecede beklerken, ruhi su dolunay ışığı altında pırıl pırıl parlayarak yükselen hasan dağı'na bakarak mırıldanmaya ve söylemeye başlıyor."
"hasan dağı hasan dağı
eğil eğil, eğil bir bak
sıkıyor zincir bileği
jandarmada din iman yok"
aksaray il sınırlararı içerisinde bulunan hasan dağı, 3268 metre yüksekliğe sahip volkanik bir dağdır. Sönmüş olmasına rağmen kraterindeki bazı oyuklardan gözle görülür bir şekilde buhar çıkmaktadır. Eteklerinde bulunan bazı köylerde hakiki hasan dağı çam balı üretimi yapılır. Her yıl geleneksel olarak hasan dağı şenlikleri düzenlenir. Ve bu şenliklerde resmi makamlar da hazır bulunur. Her yıl Dünyanın çeşitli ülkelerinden sırf tırmanmak için gelen turistler vardır. Doğa fotoğrafçılarına inanılmaz fırsatlar sunan dağ, aksaray merkeze sadece 30 km'dir.
Ayrıca hemen yanı başında kapadokya'nın incisi ıhlara vadisi(ıhlara) , yetmiş derde deva ziga kaplıcası(yaprakhisar), lezzetine doyum olmayan kiremitte alabalık ve buzdolabı serinliği ile çıkan kaynak suyu (helvadere) ile ziyaretçilerine harika bir tatil vadediyor. Şehirde konaklama ve yaşam oldukça ucuzdur.
hasan dede, o dağda tek başına yaşayan bir ermiştir. ali baba ise aksaray’da bir hamamda külhancılık yapmaktadır. bir gün ali baba, dağa hasan dede’yi ziyarete gider. giderken de bir avuç “kor”u bir mendile koyar, hediye götürür. kor yanar ama mendile hiçbir şey olmaz.
bir başka gün de hasan dede, ali baba’yı ziyarete gelir. o da gelirken mendilinde bir avuç kar getirir. külhanda oturup sohbete dalarlar. duvara asılı mendildeki kar öylece durmaktadır. bir ara hasan dede’nin gözü hamamdan çıkan kadınlara takılır. mendildeki kar damlamaya başlar. ali baba, hasan dede’ye bakarak, "-dağ başında ermişlik hüner değildir. zor olan burada ak topuklu hanımlar karşısında da ermiş kalmaktır" der.