bugün

Gözleri görmeyen için bir sakınca yoktur, topal için bir sakınca yoktur, hasta için de bir sakınca yoktur. Sizin için de kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, anahtarı elinizde bulunan evlerden ve arkadaşınızdan yiyip içmenizde bir sakınca yoktur. Birlikte veya ayrı ayrı yemenizde sizin için bir günah yoktur. Evlere girdiğinizde, Allah katından mübarek ve güzel bir selâmlama ile kendinize selâm verin. Düşünesiniz diye Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor.
Nûr : 61
dinen farz değildir çok kapsamlı bir tanım.

farz olmayıp yapılırsa iyi olan veya haram olmayıp dinen hoş görüşmeyen bir sürü şey var.
bizim pederle ex-üvey annem bir bayram günü ta adana'dan kalkıp konya'ya kuzenin evinde kalan küçük halama gidiyorlar bayramlaşmaya.
halam namazında niyazında da, bizim kuzeni konyalı çok dindar bir adamla evlendirmişlerdi. neyse hoşgeldin beş gittin salonda oturuyorlar.

bizim kız çayları getirirken kapıda kocası elinden alıyor tepsiyi servis için...
haremlik selamlık mevzusu...

peder delleniyor...
elini de harbi harbi belindeki silaha atıyor...(polisti)
"geçmişinizi ziktiklerim... lan ben onun dayısıyım eşşoğleşek... nikah bile düşmez. ne ima etmeye çalışıyorsun sen?! bir bok yiyorsunuz ne bok yediğinizi de bilmiyorsunuz!" falan diye...

abi, dayı etme yanlış anladın dur mur... yok...

çay bile içmeden kalkıp geri dönüyorlar.