bugün
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın14
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı49
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı20
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım20
- anın görüntüsü22
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan19
- evlilik13
- bir şarkı sözü der ki11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- arkadaşlar biri var18
- escort fiyatlarının güncellenmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu15
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
entry'ler (7205)
ben bu yazıyı sana yazdım. sen kimsin? kendini biliyorsun. beni de biliyorsun. ben de seni biliyorum. birbirimizi bildiğimize göre devam ediyorum.
bunu belki okursun belki umrunda değilim artık. beni ilgilendiren şeyler değil bunlar. beni ilgilendiren şeyleri hiç bir zaman anlamadın zaten. ya da anladın ama beni ilgilendiren şeyler seni ilgilendirmiyordu belki de. evet bencilsin demiş olabilirim, olmayabilirim de. herkes her gün neler diyor, buna mı takılacağız şimdi. ben takılmayacağım, devam edeceğim. neye devam edeceğimi bile bilmediğim bu yazıma bir şekilde devam edeceğim.
ben bittim. çok önceden bittim. tam ne zaman olduğunu biliyorsun. bilmiyorsan zaten o andan sonra boşa zaman harcamışız. bittim, bittim, bittim, bir daha bittim. bitilecek yer kalmadığı an öyle bir bittim ki; allahın işine karışmamak gerekiyormuş dedim. zira çok güzel bittim.
kolay bi insan değilim, değildim. hiç bir zaman olmadım, biliyorum. sen de biliyorsun. her şeyi de biliyorsun. bir bana güvenmeyi bilemedin. bir beni anlamayı bilemedin. o da senin ayıbın olsun. senin ayıbın da artık beni ilgilendirmez zaten. o yüzden bu konuyu da geçiyorum.
günler hafta, haftalar ay olurken senden tek bir şey duymak istiyordum ben. çok eskiden tabi bu, yeni bişey değil. daha çocuktum o zamanlar, sen değildin. beni sen büyüttün de seni büyüteni unutamadın hiç. konumuz bu da değil. konumuz son söylediklerin. tir tir titreyen telefonumun ekranında ismini gördüğümde hissettiğim duygular o kadar garipti ki. insan heyecanlanır, özlediğini anlar, içine bir umut dolar belki. belki bir hayalde olduğunu sanar. bana bunlar olmadı. ben endişe hissettim, korku hissettim, garip bir şekilde peşime bir köpek sürüsü takılmış gibi kaçmak istedim. sadece telefonumun ekranında zamansız beliren bir isim. allahtan bile sırf saygısından korkan beni korkutmaya yetti. ne yaşattın ki bana bu kadar. cidden bilmiyorum. neden ve nasıl bu hale geldim, gelebildim.
sonra yazdın. 2 ay mı oldu? bilmiyorum. böyle şeyleri çok hatırlayamam bilirsin. not falan almam gerekir. ki o gün de pek not alacak halde değildim. anlarsın ya, ölmemek için kendimi zor tutmakla falan meşguldüm işte. uzuuuuun bir süre " öl dese ölürüm" dediğim insanın " gel " diyişine "gelmem" demek benim için pek kolay olmadı. gel demek de senin için hiç kolay olmamıştır o an. aramız pek misk kokan gül bahçeleri değildi sonuçta. sen cesaret ettin ağlamaklı " gel " dedin. ben insani bütün duygularımı öldürdüm " gelmem" dedim. o andan sonra da pek insan gibi hissedemedim zaten. ondan önce de pek insan gibi hissetmediğimi sanıyordum da meğer her şeyin daha kötüsü varmış işte.
ben bu yazıyı sana yazıyorum ama neden yazdığımı bilmiyorum. ne yazdığımı da dönüp ikinciye okumayacağım. bir gün belki bakarsın ve görürsün. görmemiş gibi davran. çünkü şu an kafam çok güzel ve senle dinlediğimiz bir şarkı çıktı karşıma. benim evde unuttuğun yüzüğünü buldum. her şey yazmamı söylüyordu ama sana yazmak istemedim ben de böyle bi yol buldum kendimce. ne sana yazıyorum, ne de sana yazma isteğimi yok sayıyorum.
ben bu yazıyı sana yazdım. ama sen bu yazıyı üstüne alınma olur mu?
ben bu yazıyı aklımda kalan sana yazdım. ben bu yazıyı zamanında sevdiğim sana yazdım. ben bu yazıyı beni cidden sevdiğini hissettiğim sana yazdım. şu anki senle pek alakası olmayan bir insan bu. ben ölene kadar içimde yaşayıp ben öldüğümde mezarımın üstünde yeşillenen otta, gelip o otu yiyen solucanda, solucanı kapan güvercinde o güvercinin uçtuğu gökyüzünde yaşayacak bir insan. benim fikirlerimden çıkıp sonsuzluğa gidecek bir insan. sen değil. asla değil.
belki de hiç bir zaman sevdiğim kişi sen olmadın. aklımda bir ideaydın. bir iz düşüm. var olması imkansız bir ütopya. hata yapmayan, yanlışı olmayan, beni üzmeyen, tek işi tek derdi beni sevmek olan bir varlık. sen asla var olmadın.
sen var oldun yanlış anlama. ya da anla. bu da beni ilgilendiren bir şey değil artık.
bundan yıllar yıllar önce, evvel zaman içinde kalbur saman içinde beni sevdiğini hissettiğim bir kaç an vardı. ben hep onu hatırlayacağım. gerisi umrumda değil. sen de umrumda değilsin.
ben bu yazıyı sana yazdım. bir gün denk gelir de okursan, okumamış gibi davran.
bunu belki okursun belki umrunda değilim artık. beni ilgilendiren şeyler değil bunlar. beni ilgilendiren şeyleri hiç bir zaman anlamadın zaten. ya da anladın ama beni ilgilendiren şeyler seni ilgilendirmiyordu belki de. evet bencilsin demiş olabilirim, olmayabilirim de. herkes her gün neler diyor, buna mı takılacağız şimdi. ben takılmayacağım, devam edeceğim. neye devam edeceğimi bile bilmediğim bu yazıma bir şekilde devam edeceğim.
ben bittim. çok önceden bittim. tam ne zaman olduğunu biliyorsun. bilmiyorsan zaten o andan sonra boşa zaman harcamışız. bittim, bittim, bittim, bir daha bittim. bitilecek yer kalmadığı an öyle bir bittim ki; allahın işine karışmamak gerekiyormuş dedim. zira çok güzel bittim.
kolay bi insan değilim, değildim. hiç bir zaman olmadım, biliyorum. sen de biliyorsun. her şeyi de biliyorsun. bir bana güvenmeyi bilemedin. bir beni anlamayı bilemedin. o da senin ayıbın olsun. senin ayıbın da artık beni ilgilendirmez zaten. o yüzden bu konuyu da geçiyorum.
günler hafta, haftalar ay olurken senden tek bir şey duymak istiyordum ben. çok eskiden tabi bu, yeni bişey değil. daha çocuktum o zamanlar, sen değildin. beni sen büyüttün de seni büyüteni unutamadın hiç. konumuz bu da değil. konumuz son söylediklerin. tir tir titreyen telefonumun ekranında ismini gördüğümde hissettiğim duygular o kadar garipti ki. insan heyecanlanır, özlediğini anlar, içine bir umut dolar belki. belki bir hayalde olduğunu sanar. bana bunlar olmadı. ben endişe hissettim, korku hissettim, garip bir şekilde peşime bir köpek sürüsü takılmış gibi kaçmak istedim. sadece telefonumun ekranında zamansız beliren bir isim. allahtan bile sırf saygısından korkan beni korkutmaya yetti. ne yaşattın ki bana bu kadar. cidden bilmiyorum. neden ve nasıl bu hale geldim, gelebildim.
sonra yazdın. 2 ay mı oldu? bilmiyorum. böyle şeyleri çok hatırlayamam bilirsin. not falan almam gerekir. ki o gün de pek not alacak halde değildim. anlarsın ya, ölmemek için kendimi zor tutmakla falan meşguldüm işte. uzuuuuun bir süre " öl dese ölürüm" dediğim insanın " gel " diyişine "gelmem" demek benim için pek kolay olmadı. gel demek de senin için hiç kolay olmamıştır o an. aramız pek misk kokan gül bahçeleri değildi sonuçta. sen cesaret ettin ağlamaklı " gel " dedin. ben insani bütün duygularımı öldürdüm " gelmem" dedim. o andan sonra da pek insan gibi hissedemedim zaten. ondan önce de pek insan gibi hissetmediğimi sanıyordum da meğer her şeyin daha kötüsü varmış işte.
ben bu yazıyı sana yazıyorum ama neden yazdığımı bilmiyorum. ne yazdığımı da dönüp ikinciye okumayacağım. bir gün belki bakarsın ve görürsün. görmemiş gibi davran. çünkü şu an kafam çok güzel ve senle dinlediğimiz bir şarkı çıktı karşıma. benim evde unuttuğun yüzüğünü buldum. her şey yazmamı söylüyordu ama sana yazmak istemedim ben de böyle bi yol buldum kendimce. ne sana yazıyorum, ne de sana yazma isteğimi yok sayıyorum.
ben bu yazıyı sana yazdım. ama sen bu yazıyı üstüne alınma olur mu?
ben bu yazıyı aklımda kalan sana yazdım. ben bu yazıyı zamanında sevdiğim sana yazdım. ben bu yazıyı beni cidden sevdiğini hissettiğim sana yazdım. şu anki senle pek alakası olmayan bir insan bu. ben ölene kadar içimde yaşayıp ben öldüğümde mezarımın üstünde yeşillenen otta, gelip o otu yiyen solucanda, solucanı kapan güvercinde o güvercinin uçtuğu gökyüzünde yaşayacak bir insan. benim fikirlerimden çıkıp sonsuzluğa gidecek bir insan. sen değil. asla değil.
belki de hiç bir zaman sevdiğim kişi sen olmadın. aklımda bir ideaydın. bir iz düşüm. var olması imkansız bir ütopya. hata yapmayan, yanlışı olmayan, beni üzmeyen, tek işi tek derdi beni sevmek olan bir varlık. sen asla var olmadın.
sen var oldun yanlış anlama. ya da anla. bu da beni ilgilendiren bir şey değil artık.
bundan yıllar yıllar önce, evvel zaman içinde kalbur saman içinde beni sevdiğini hissettiğim bir kaç an vardı. ben hep onu hatırlayacağım. gerisi umrumda değil. sen de umrumda değilsin.
ben bu yazıyı sana yazdım. bir gün denk gelir de okursan, okumamış gibi davran.
benim konuyla alakam yok kardeş, uyuyorum ben.
aşırıcı sahiplenici uzak mesafe ilişkisi insanı vardır bi de.
gece telefon açık uyur kıza horlamasını dinletir.
gece telefon açık uyur kıza horlamasını dinletir.
kelime değil cümledir.
insan ilişkilerinde kullanılması pek hoş olmayan cümle.
+ sen yokken ben vardım.
- napak madalya mı takak?
+ sen yokken ben vardım.
- napak madalya mı takak?
para.
çok para.
acaip büsürü çok para.
geri kalan bütün isteklerimi parayla hallederim.
çok para.
acaip büsürü çok para.
geri kalan bütün isteklerimi parayla hallederim.
biz böyle bir vaadde bulunmadık kimseye.
şerefimizle çirkiniz evet.
şerefimizle çirkiniz evet.
şive.
şiveleri çok hoştur.
oturup sabaha kadar konuşsunlar sabaha kadar dinleyeyim.
şiveleri çok hoştur.
oturup sabaha kadar konuşsunlar sabaha kadar dinleyeyim.
prof olmuştur.
fotoğraftaki gencin saçı burnu ve sakalı görünüyor.
omza bacağa yakışıklı diyemeyeceğimize göre eldeki verilerden analiz yapalım.
burun haddini aşmış bedenden önde yürüyor.
erkek saç boyamamalı boyasa bile bu renk altın sarısı olmamalı.
sakal dağınık.
ağza göze falan da bakmak lazım tam yorum yapabilmek için ama eldeki verilere göre "götüme kaş göz çizsem..." ile " hişt yakışıklı alayım mı seni gece" arasından puanlarsak; " evlat olsa sevilmez" diyorum.
omza bacağa yakışıklı diyemeyeceğimize göre eldeki verilerden analiz yapalım.
burun haddini aşmış bedenden önde yürüyor.
erkek saç boyamamalı boyasa bile bu renk altın sarısı olmamalı.
sakal dağınık.
ağza göze falan da bakmak lazım tam yorum yapabilmek için ama eldeki verilere göre "götüme kaş göz çizsem..." ile " hişt yakışıklı alayım mı seni gece" arasından puanlarsak; " evlat olsa sevilmez" diyorum.
neredeyse bütün yemekler.
doğal seleksiyon iş başında.
bulaşmaz bulaşmaz yapıştır.
bulaşmaz bulaşmaz yapıştır.
joooooohhhnnnn ceeenaaaaaa düüüt dürütdüüüüüüü
hep bunu söylemek istemiştim.
hep bunu söylemek istemiştim.
iyi bilirdik.
tam olmamış internet bağlantısı.
ilk 10 ne oldu acaba.
belki bir gün.
ama bugün değil.
daha yapmam gereken bazı şeyler var.
ama bugün değil.
daha yapmam gereken bazı şeyler var.
hoççakalın.
kütüphane açık olacaktıysa direk okula da giderdiniz.
konuya pek hakim değil gibisin.
konuya pek hakim değil gibisin.