mehter marşının seyrini değiştiren uygulama. 2 ileri, 1 geriydi. bu epey büyük bir adım oldu. en geri gibi bir şey, başlangış noktasına mı dönüyoruz yoksa?
saygı değer(!) bağcılar belediye başkanını dediği gibi pozitif ayrımcılıkmış! yalnız, park açılış bir hayli şatafatlı olması da gözlerden kaçmamıştır, zira bağcılar gibi istanbul'un en düşük bütçeli ve fukara belediyesi için bir hayli fazla para harcandığı gözlerden de kaçmamıştır, olsundur varsındır önemli olan pozitif ayrımcılıktır, önemli olan eğitimdeki pozitif ayrımcılık değildir zaten önemli olan parklarda muhafaza edilmesi gereken(!) insanlara yapılan pozitif ayrımcılıktır, zira eğitimdeki pozitif ayrımcılık önemli olsaydı meb şürasında pek saygı değer(!) eğitim bakanımız bu konuya değinirdi, değinmediğine göre parklardaki ayrımcılık bizim toplumumuz için elzemdir. haydi hayırlı uğurlu olsundur, layık oldukları şekilde gezsinlerdir poztif ayrımcılığın negatif beyinleri.
şimdi diyelim ki bağcılar civarında ablam, annemle veya teyzemle dolaşıyoruz. şöyle bir soluklanalım dedik, parka dalma gafletinde bulunduk. ne olacak? - size yasak beyfendi hanımefendi girebilir ancak!
* iyi ama ablam yanımdaki.
- olsun yasak.
* iyi abla sen şöyle bir gir, dolaş banka otur, dinlen gel ben bekliyorum.
yeni önerilerim şöyledir efendim: yolun sağındaki kaldırımlardan erkekler, solundakilerden kadınlar yürüsün.
hafta sonları 10-12 arası sadece kadınlar sokağa çıksın.
kısaca; insanlar eğer belirli bir medeniyet düzeyinde değilse onları eğitmek, bilinç aşılamak yerine en basiti seçiyoruz. yasak koyup tecrit ediyoruz. bugün gelişmiş bazı ülkelerde de kadınları tacizden korumaya yönelik bazı önlemler var tabi ki. fakat kadını toplum hayatından soyutlayıcı bir amaç taşımamakta bu yöntemler. aradaki fark kısaca budur. kaç göç yoktur yani... aslında kaç göç türk adetlerinde de yoktur ama; hadi neyse...
daha başlangıçtır bu. daha kötüleri de gelecktir.ayrıca kendilerine mi karılarına mı güvenleri yok bu da ayrı bir tartışma konusudur. ama suçlu biziz neden?
uckuruna sahip olamayan insanların korkusunun izdusumudur. hatta muhtemel bahaneleri bile belki hali hazırdır, erkekler parka girerse tecavuz olur, sonra bizde toremiz geregi cinayet islemek durumunda kalırız gibi, cehalettir bu otesi yok. cehalet!
yazıklar olsun!
kadınları meğer ne çok düşünüyormuşuz da haberimiz yokmuş.
kadınlar töre cinayetine kurban gider.. töre mi kendi aile meseleleri karışmak olmaz şimdi.
kadınlar öcü gibi dolaştırılır, erkeğin 3 adım gerisinden gelmek zorundadır.. tabii gelmeli erkek önden gider ve diğer erkekleri yani düşmanlarını dağıtır.
kadınlar erkeğe 2. hatta 3. eş olur.. olacak tabii amaç bir kadına yüklenen yükü hafifletmektir.
kadınlar, kız çocukları okutturulmaz. ee canım okuyup da ne olacaklar, erkeği onlara ölene dek bakmak zorunda zaten..
.
.
.
.
ama tabii dikkat edilirse parka giren kadınlar erkeklerden rahatsız oldukları için park ayrımı yapılmış. aslında burada rahatsız olan kadınlar değil, kendi erkekleri.. neden? çünkü akılları sıra kendi namuslarını bu şekilde koruyorlar.
vay zavallı kadınlar ki, o beyinleri, örümcek kafalı adamlar sayesinde yıkanmış. kadınlar allah'ın verdiği aklı kendileri kullanamayıp erkeğinden medet umar hale getirilmiş. ne yani kadın kendi namusunu koruyamıyacak kadar salak mı?
peki o kadın o parka giderken ışınlanacak mı? erkeklerle aynı cadde de, aynı sokakta yürümeyecek mi o parka giderken?
"haydi, uymayın, cumhuriyet bekçileri, kalkın entry girin! başlığı canlı tutun" demek istettiren veya dedirten ya da pelesenk kelimesinin anlamını kara kara merak ettiren* korkunç gelişme.
aslında bu gibi durumlarda 911, 112 gibi acil bir hat tesis edilmeli. işte, buyrun; neden böyle bir hattımız yok?! nerde bu ulaştırma bakanlığı?! kesin onlar da laikliği zedeleyici bir planla uğraşıyorlardır. "besmeleyle çalışan adsl" gibi...
avrupa ülkelerinde görülmesi olagan park yeri uygulamasidir.
kadinlarin park konusundaki mahareti ve dogurgan olup bes cocukla gezebilme ihtimalleri dünyaca gözönüne alindigi icin ve türkiye disindaki ülkelerde laiklik, irtica vs. gibi takintilar olmadigi, her falda üc vakte kadar irtica cikmadigi icin otoparklarda kadinlar icin özel park yeri ayrilir.
bu park yerlerinin özelligi erkek park yerlerinden daha genis olmalaridir.
mehmet altan diye bir amca var, geçenlerde dedi ki, "susurluk'tan sonra 28 şubat'ı gördük; bugün de şemdinli'den sonra 'irtica' haberleri yükselişe geçti."
çok yanlış düşünüyor bence kendisi. şu haberin şimdi ne ilgisi var şemdinli'yle felan.
yine soz konusu haberde soz konusu kisi sehirlesmenin bir geregi olarak parklara kadınların gitmesi gerektiginden bahsetmis, yazık erkeklerle aynı ortamda olursa sehirlesmenin mumkun olmadıgını dusunuyor olsa gerek. bu nedir simdi? nasıl bir mantık?
bu tarz hareketlerin ve projelerin insanı okurken bile paranoyaklastırdıgı asikar. * sırada ne var acaba diye dusunmeden edemiyor insan, hastaneler, okullar? erkekler laf atar, kadınlar rahatsız olur diye bu projeyi dusunmusler efendim, onun yerine insanların laf atmasını engelleyecek bir egitim sistemine kafa patlatmak zor geldi tabi.
alkıslıyoruz burdan kendilerini, harika bir fikir, hatta soyle devam edebilir, kadınlar rahatsız oluyor, toplu tasıma araclarını haremlik selamlık yapalım, ve ya kadınlar rahatsız olabilir, erkek doktor istemiyoruz, erkeklere bayan ogretmen caiz degildir, sırada hangisi var acaba?