rejim güçlerinin de ösonun da arapların da esad'ın da ak trollerin de arapçıların da anasını avradını sikeyim. ulan kaç kere söyledik bizi ilgilendirmiyor diye. bunları gidin özelden sözde türkçü avellere veya ak trollere sorun. halep ile onlar ilgileniyor.
5 yıl önce suriye'deki teröristlere özgürlük savaşçısı deyip her türlü desteği yapmaya başlayıp, bugün halep'te katliam var demek namussuzluktur. evet suriye'de komple bir katliam var; batı dünyası, israil ve körfez köpekleri ile ele ele başlattınız...
ne esad, ne karşısındaki batı köpeği öso teröristleri asıl olan milyonlarca zavallıya ve gariban türk milletine oluyor...
medya'nın insanlar üzerindeki yaptığı etkiyi daha çok bize gösteren şehir. kendi analizimi şu şekilde yapıyorum. esad gitmeli mi? ''bence evet. gitmesi gerekiyor çünkü kötü bir adam. arap baharı suriye'de başladığı tarihlerde direk isyancıları öldürmeye başladı. halbuki yönetim ile ilgili halkın şikayetini alıp onu kendi çözüm üretse ülkesi bugün bu hale gelmeyecekti. gitmesi gerekiyor çünkü bugün türkiye'ye gelen mültecileri kendi güvenli bölge kurup oraya yerleştirmedi. daha önemlisi rusya'nın suriye'ye müdahalesinden sonra birçok yeri geri aldı ve zafer ilan etti. halen ve halen suriye dışındaki mültecileri geri çağırmıyor. başta kalmak için güç veriyor ancak kalsa bile dünya kamooyunda eskisi gibi bir lider olamayacak. çünkü birçok avrupa ülkesi tamamen esad yönetimindeki suriye ile ilişiğini tümü ile kesmiş vaziyette.''
libya'da, mısır'da, tunus'ta arap baharı gerçekleşirken diktatörler siktirsin gitsin ülkelere demokrası geliyor diyenler şimdi suriye'de diktatörü destekliyorlar.
Zaman zaman türkiyenin ele geçireceği komploları çıkmış ve son zamanlarda bu tür komplolar çürürken, iç savaş öncesinde türkiyeye ekonomik katkıda bulunan ve dost şehir konumunda olan halep bugün türkiyeden tamamen uzaklaşmıştır. Yani yurtta sulh cihanda sulh ilkesini çiğneyerek toprak olarak ele geçireceğiz derken tamamen kaybettiğimiz şehir.
Bu başlığın altında yerli şebbihaları, esad yalayıcıları ve ülkem ülkem deyu zırlarken ülkesi adına sadece entry girebilen yetersizleri görebilirsiniz.
Şehitler için entry girip suriyelilere yardım etmeye çalışanlara çamur attığınıza göre bugünkü kutsal göreviniz de sona erdi. Vatana hayırlı bir insanın (!) iç huzuruyla entrylerinize devam edebilirsiniz.
Halep, Suriye'de bir şehirdir. Halep merkezinin 2007 nüfusu 1.7 milyon civarında olup, Halep'e bağlı olan yerleşim yerleri ile toplam nüfusu 4.393.000'dir.
bugün kilis'in yerli nüfusunun yarısı, gaziantep'in ise 5'de 1'i, hatay'ın 5'te 1'e yakını kadar bir kesim aslında halep türkmeni'dir.
geri kalan türk nüfusu ise çok az sayıdaki göçmen nüfusunu es geçersek, bu şehirlerin yerli türk nüfuslarıdır.
yaklaşık olarak 740 bin kadar bir türk nüfusumuz halep'ten ülkemize gelmiştir.
yine bugün suriye'de en az yarısı halep ve halep'e bağlı ilçelerde yaşamak üzere yaklaşık 1.5 milyon+ türkçe konuşan, 1 milyon da türkçe'yi unutmuş toplam 2.5-3 milyon türk yaşadığı tahmin edilmektedir.
yani halep bugün suriye olmasa idi, en az 1.5 milyon türk'ün memleketi olacaktı.
araplaşmayacaktı.
antep'in kardeşi olan bir şehirdi.
gezginlere göre tarihin her dönemi türk kimliğiyle ön plana çıkan antep'e urfa'ya kıyasla çok daha fazla benzeyen bir şehirdi.
günümüzde ise gelişememiş, eski kimliğini kaybetmiş gaziantep'tir.
bir benzer durumdaki şehrimiz için (bkz: musul) -kerkük direniyor-
"Tarihi MÖ 3000'li yıllara uzanan Halep Kalesi'nde çeşitli Mezopotamya devletleri, Roma imparatorluğu, Bizans imparatorluğu, Arap hakimiyeti, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mirdasiler, Ukayliler çok kısa bir süreliğine Büyük Selçuklu Devleti ve Osmanlı imparatorluğu devirleri yaşanmıştır. I. Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı imparatorluğu'nun ortadan kalkmasından sonra bir müddet Fransızlarda kaldıktan sonra, Suriye Devleti kurulmuştur. Suriye'nin sürekli ticaret ve üretim merkezlerinden biridir."
batı halep'te türkiye'den gelen emir doğrultusunda muhaliflerin çekildiği bilgileri dolaşmakta.
doğru ise halep'in tamamı esad güçlerinin eline geçti anlamına gelmekte.
umarım esad'ın yıllardır bir karış ilerleme sağlayamadığı halep'in batısı gerçekten terk edilmemiştir.
veyahut idlib'de daha büyük bir çatışma ihtimali için de geri çekilinmiş olunabilir.
bakalım.
"Kaçak vaziyette Suriye’de iki ay dolaştım. Yalnız dolaştım. Ama o iki ay boyunca gittiğim Türkmen köylerindeki Türkmenler bana rehberlik etti. Zaten o dönemde Türkçe bilmek yeterliydi. Halep’deki Ermeniler de çok iyi Türkçe bilir. Bunun sebebi nasıl ticaret yapacaklarını bilmeleridir. Türkler ticareti bilmezler. Savaşmayı bilirler ama ticareti bilmezler. Türkiye sınırında Baraklar, Ceritler vardır. Bu bölgenin Türkmeni, Sivas’a kadar gelip yaylaya çıkarlar. Halep kışlaktır. XIX. yüzyıla kadar böyle devam etmiştir. Hatta Tokat’a kadar gelmişlerdir."