“Güvenmek” anlamındaki ingilizce “to trust” ile Farsça “dürüst”, aynı Hint-Avrupa kökten gelen kelimeler. Çok çok uzun bir zaman öncesine dayanan ilgi çekici bir akrabalık.
Aslında her ilişki güven temelinde başlar. Sonradan biz insan yanımızı ortaya koyup bir güzel o temeli havaya uçururuz. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler
çok erken yaşlarda her insanın zihnine farklı kodlarla kazınmış karmaşık bir duygudur. kişiden kişiye tanımı değişebildiği gibi sınırları da esneyebiliyor maalesef. ve bu durum hayattaki en büyük pişmanlıklarımıza temel oluşturan; birinin size güveniyor olmasının, sizin de ona güvenebileceğiniz yanılgısına götürür ki çok fena!
ama bu da tüm diğer temel duygularımız gibi, insanlardan bağımsız olarak hayata karşı geliştirdiğimiz bir tutumdur o yüzden kendimizle uğraşmayı boş vermeli.
affedip kendini azat etmek, insanın hayatı güvensizliğe hapsetmesinden yeğdir fikrimce.
"sana güvenmek istiyorum" demenin anlamı ve ağırlığı artık yok olmuş durumda.
eskiden eylem olarak bildiğimiz bu kelime eylemsizlik hatta bir fiil sadece isim haliyle biliniyor. dönüşmüş olabilir lâkin umarım anlamına uyum sağlaması çok uzun sürmez.
insanın kendisi bile zaman zaman kendi içinde çelişebildiği için başka birisine karşı hissedilmesi çok zor olan bir durumdur.
bugün 2 yıldır kendimden daha çok güvendiğim kişiden uzun zamandır aklımın ucundan geçirmediğim sözleri duydum, korktuğum şey başıma geldi. kafam 2 yıl önceye döndü birden ve maalesef güvenli alanım olarak kabul ettiğim alanın aslında benim zamanla kafamda kurduğum bir safsata olduğunu gördüm. hayallerimizde bile kesinlikle bencil olmalıyız başka birine yer vermemeliyiz.
şöyle bakın bir hayatınıza bitmez dediklerimiz bitti, gitmez dediklerimiz gitti, slkmez dedikleriniz slkti. ya öyle işte. güvenmeyin oğlum kimseye. mal mısınız!
Bu konuda çok ağır problemler yaşıyorum. Oldu bitti herkes bana ihanet edebilirmiş gibi, uçurumun kenarında dursam kimse elini uzatmaz aksine tek hamleyle iter gibi hissettim, öyle hissetmeye devam ediyorum...