günün tek şiirlik özeti

entry399 galeri1 video2
    373.
  1. Bir deniz kıyısında otur
    Gemiler sensiz gitsin bırak
    Herkes gibi yaşasana sen...

    Atilla ilhan
    1 ...
  2. 372.
  3. bilenler hariç tamamının okunmayacağını bilsem de

    asıl büyük sarhoş benim
    uzaktaki
    ben ki tek damla şarap içmedim
    ekmeğin beyaz zeytinin siyah
    olduğunu biliyorum
    asıl büyük sarhoş benim
    uzaktaki
    benim kusturucu sarhoşluğum
    yoksulluğum

    yüzüme bakmasan da
    yağmura düşürsen de gözlerini
    gözlerime bakmasan da ne kadar
    o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
    uykularımda nefesinin sıcaklığı
    o kadar
    hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
    sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
    gözbebeklerimde duran
    umutsuzlandığım her akşam
    senin rüzgârın almıyor mu
    uğultulu yorgunluğumu
    yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
    ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin
    iyimserliğin

    ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum
    senin için dokuduğum basma ve pazen
    denizin yeşilinden süzdüğüm balık
    göğün mavisinden çaldığım kuş
    senin için
    felsefe okudumsa
    iktisat okudumsa gece yarıları
    boğazım kurumuş içim bir kalabalık
    sıcacık mısralar okudumsa yunus' dan
    senin için okudum
    geceyarıları

    sen beyaz bir kadınsın
    uzaktaki
    GÖZLERiN AKLIMDAN ÇIKMIYOR
    sen beyaz bir kadınsın
    karanlıkları dinleyen
    uzaktaki
    sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda
    yorgun başını
    üşümüş yastığına koyuyor musun
    uyuyor musun

    attila ilhan
    3 ...
  4. 371.
  5. Hergünümün tek şiirlik özetiyle aynıdır.

    Şimdi saat sensizliğin ertesi
    Yıldız doğmuş gökyüzü ay-aydın
    Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
    Bir ben kaldım tenhasında gecenin
    Avutulmamış bir ben...
    Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
    Ki bu yaşlar
    Utangaç boynunun kolyesi olsun
    Bu da benden sana
    Ayrılığın hediyesi olsun...
    Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
    Ekmek çalmadan doyurabilmek
    Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
    Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
    Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
    Şimdi iyi niyetlerimi
    Bir bir yargılayıp asıyorum
    Bu son olsun be.. bu son olsun!
    Buda benim sana
    Ayrılırken muazeretim olsun!
    Şimdi saat yokluğunun belası
    Sensiz gelen sabaha günaydın!.
    işi-gücü olanlar çoktan gitti
    Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
    Hiç uyumamış bir ben...
    Şimdi dişlerimi sıkıp
    Dudaklarıma kanamayı öğrettim
    Ki bu kızıl damlalar
    Körpe yanağında bir veda busesi olsun
    Bu da benden sana
    Heba edilmiş bir aşkın
    Son nefesi olsun..
    Kafamı duvara vurmadan
    Tanıyabilmek seni
    Beyninin içindekileri anlayabilmek
    Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
    Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
    Çıldırasıya paraladım kendimi
    Lanet olsun!
    Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
    Olsun be! ne olacaksa olsun!
    Bu da benim sana
    Ayrılırken şikayetim olsun!
    2 ...
  6. 370.
  7. an itibari ile yağmur şakır şakır yağmaktadır. güne kötü başlamışken hiç beklenmedik bir anda gülümsemenize neden olur. yaşama bağlatır adeta akla şiirleri getirir, yaşanılan anın farkına vardırır...

    "bayılırım şu düzenli dünyaya
    kışı yazı
    baharı güzü
    gecesi gündüzü sırayla.
    ağaçların kökü içerde
    bütün ağaçların kökü içerde
    dalların başı yukarda
    insanların aklı başında
    bütün insanların aklı başında
    beş parmak yerli yerinde
    baş işaret orta yüzük serçe.
    diyelim kalksa da serçe
    orta parmağa doğru yürüse
    ne haddine!
    yahut akasyanın biri
    başını toprağa daldırdığı gibi
    bir gezintiye çıksa
    merhaba kestane, merhaba çam
    selâmün aleyküm, aleyküm selâm
    kimsin nesin nerelisin derken
    laf açılır mı bizim akasyanın kökünden
    bir uğultudur başlar rüzgârda
    kökü dışarda, kökü dışarda...
    yahut ne olur koca bir dağ
    baş aşağı gelsin...
    aman allah göstermesin.
    bayılırım şu düzenli dünyaya
    altta ölüler
    üstte diriler.
    gel keyfim gel.''
    0 ...
  8. 369.
  9. Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
    Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
    Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
    Sende tattım yemişlerin cümlesini
    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin.
    Desem ki…
    inan bana sevgilim inan
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi fark edemezsen
    Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme müsterih ol
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum...

    cahit sıtkı tarancı

    1 ...
  10. 368.
  11. -aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    -çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

    ülkü tamer-konuşma
    0 ...
  12. 367.
  13. kokla şair bu taşı gazzeden getirdim
    bu görmüş olduğun kurşun
    filistinin göğsünden çıktı
    sen oğuz atayda yüzerken
    intihar yeyip intihar kusarken
    bir çocuk adam gibi öldü.

    Hakan Albayrak-1990
    2 ...
  14. 366.
  15. biri gelir sorarsa beni sana, gitti der misin? gittiğimi söyler misin?
    gidiyorum ben sana, benimle gidermisin?

    özdemir asaf
    0 ...
  16. 365.
  17. Güzel var otlarda bitmez
    Güzel var ki gücün yetmez
    Güzel var beş para etmez
    Huyu güzel olmayınca.
    0 ...
  18. 364.
  19. Ne dedimse halka hiç yaramadı,
    Ben gittikten sonra ararlar beni,
    Boşa cahillerin gözü karardı,
    Kuru çene ile yorarlar beni..

    - aşık mahzuni.
    1 ...
  20. 363.
  21. ağlamak doyasıya ağlamak istiyorum... olmuyor... sanki bir el sıkıyor, damarlarımdaki kan çekiliyor, öleceğimi hissediyorum, o an. tanrım, bu kadar mı zor, bu kadar mı acılı o iki damlayı akıtmak? göz pınarlarımı doldurup içimdeki yılların zehrini boşaltmak...

    ağlamak için; seni, geçmişimi, anılarımı düşünüyorum... olmuyor. başımı bileklerime vurup, parmaklarıma iğneler batırıyorum. yararı yok... ağlayamıyorum...

    iremga
    1 ...
  22. 362.
  23. Çekilmez bir adam oldum yine
    Uykusuz, aksi, lanet
    Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
    Azgın bir hayvan döver gibi
    O gün çalışıyorum
    Sonra birde bakıyorsun ki
    Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
    Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
    Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
    Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
    Çekilmez bir adam oldum yine
    Uykusuz, aksi, lanet
    Yine her seferki gibi haksızım
    Sebep yok olması da imkansız
    Bu yaptığım iş ayıp rezalet
    Fakat elimde değil
    Seni kıskanıyorum.

    Nazım Hikmet
    3 ...
  24. 361.
  25. '...Bir bilsen herkes tetikte,
    Sense böyle hesapsız,böyle sevinçle...''
    *
    6 ...
  26. 360.
  27. üşüyor saçlar biliyorum dargın mısın
    bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala
    vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
    hala kaçıyor musun gözlerini bırakarak birilerinde
    hala ellerinden tutup sevgileri dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
    küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun
    kendin kadar aklımdasın
    hala öyle savruk bir gök
    hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
    ve aşkını şaşırmış bir tanrı
    çoğalan sızısıyla mutlu bir yara...
    *
    4 ...
  28. 359.
  29. Yaşamak tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine
    Nazım Hikmet RAN.
    1 ...
  30. 358.
  31. kabak dalda sararmış,
    kaynanam bana darılmış,
    aman darılırsa darılsın.
    oğlu bana sarılmış hahahyt.
    2 ...
  32. 357.
  33. kimi sevsem sensin / hayret
    sevgi hepsini nasıl degistiriyor
    gözleri maviyken yaprak yesili
    senin sesinle konusuyor elbet
    yarım bakısları o kadar tehlikeli
    senin sigaranı senin gibi içiyor
    kimi sevsem sensin / hayret
    senden nedense vazgeçilemiyor
    her seyi terk ettim / ne ask ne sehvet
    sarısın basladıgım esmer bitiyor
    anlasılmaz yüzü koyu gölgeli
    dudakları keskin kırmızı jilet
    bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
    gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
    kimi sevsem sensin / hayret
    kapıların kapalı girilemiyor
    kimi sevsem sensin / senden ibaret...

    attila ilhan
    4 ...
  34. 356.
  35. cana gındın hinda rımbı
    cağam doru bayva durve
    daracumdum candarım ve
    cağam doru bayva durve

    röervaaar fi fi fi

    cana hındın gırın gıydı
    canın khadin gördün gördü
    caradımdım canın gıydı
    canın cogver goyver goyve.

    röervaaaar fi fi fi

    ha huy hubveylama hoy ho

    röervaaar fi fi fi

    sibirya halk türküsü.
    2 ...
  36. 355.
  37. sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya; canım ellerini tutmak isterse...

    can yücel.
    3 ...
  38. 354.
  39. ve nefs

    Köpek korkusiyle korktum ölümden,
    Ölmeden ölmeyi anlayamadım.
    Ne güneşler doğup battı üstümden;
    Bir günü bir güne bağlayamadım.

    Hırsıma ne şöhret yetti, ne de şan;
    Döndüğüm her nokta dünyadan nişan.
    Nefsimin ardından koştum perişan,
    Ondan bir kıl bile avlayamadım...

    (nfk/1972)
    1 ...
  40. 353.
  41. “Başka türlü bir şey benim istediğim
    Ne ağaca benzer ne de buluta
    Burası gibi değil gideceğim memleket
    Denizi ayrı deniz havası ayrı hava”
    1 ...
  42. 352.
  43. “Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    Gelse de
    Öyle sürekli değil
    Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    O kadar çabuk
    O kadar kısa
    işte o kadar.”
    Edip Cansever
    1 ...
  44. 351.
  45. “işte ben hep böyle garip mahzun,
    Bir şey beklermişcesine yaşıyorum.
    Bazen öyle günlerim oluyor ki, Elâ gözlüm,
    Ne oldu, nasıl bitti şaşıyorum.
    Bazı bilmem, gün nasıl başladığında,
    Kayıp kayıp gidiyor dünya bıkkın bakışlarımdan.
    Yaşıyorum, yaşıyorum da bitmiyor,
    Bir tutam sakız oluyor ağzımda zaman.”
    Turgut Uyar
    2 ...
  46. 350.
  47. Sana gitme demeyeceğim
    Ama gitme lavinya
    Adını gizleyeceğim
    Sende bilme lavinya.
    4 ...
  48. 349.
  49. ne yalandır hayat

    ne berbat bazen

    ne kadar acımasız göğüslerini acıtır

    ve en beklenilmeyen şarkılar seni bulur!!

    -zaten!...
    aşığım dostlar

    aşık mutluğum dostlar mutlu

    haydi yanın dağlar!!!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük