gömeç

balıkesirin bir ilçesi.

ocakta küllerin közlerin altına gömülerek pişirilen ekmek ya da yemek.
Ayrıca arının bal yığdığı, düzgün gözenekli mum kapçık.

bayrağında atatürk olan tek belediyedir.
(bkz: atatürk kayaları)

aynı zamanda bir kayahan şarkısıdır...

sözleri :

Sevda bir testi suymuş
Gönül şeytana uymuş
Bir yudum içtim yarap
Gönül harap ben harap
Gözleri yangın doğmuş
Dillere destan olmuş
Bir kere baktım yarap
Gönül harap ben harap
Anlattım her şeyimi
Söyledim gizlerimi
Aşka düştüm aşka yarap
Gönül harap ben harap
Elimden bir şey gelmez
Cahilim aklım ermez
Aşka düştüm aşka yarap
Gönül harap ben harap
Üşüdüm ayaz dedi
Üzerim beyaz dedi
Ateşe düştüm yarap
Gönül harap ben harap
ismi dudaklarımda
Gömeç sokaklarında
Gözleri yıldız mehtap
Bu aşk beni mahfetti...

Geçim kaynağı temel olarak zeytin olan 4200 nüfuslu , ayvalığa 17 km mesafede sakin küçük bir ilçe. Ayrıca memleketimdir.

hepside sırık, boşnak doludur...

ilk aşk'ın çekildiği şirin bir tatil kasabası.

DURSUNLU
HACIHÜSEYiNLER
HACIOĞLU
HACIOSMAN
K0BAŞLAR
KEREMKÖY
KUMGEDiK
KUYUALAN
ULUBEYLER

adlı köylere sahip bir balıkesir ilçesi.

eski adı armutova olan ve çanakkale-izmir yolunun üstünde yer alan balıkesir ilçesi.

farketmeden öylece gelir geçersiniz, kavşağı ve trafik lambaları bile yoktur, çevre köylerini gezmelisiniz... *

ilçeye bağlı tek belde:

-karaağaç

köyler ise:

-dursunlu
-hacıhüseyinler
-hacıoğlu
-hacıosman
-keremköy
-kubaşlar
-kumgedik
-kuyualanı
-ulubeyler

Diyarbakır ilinin Hani ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: hani/#5120296)

sokakları kayahan şarkılarının isimleri ile dolu olan güzel ve şirin belde.

hâlâ sivrisineklerle ve köpeklerle dolu olan kuzey ege ilçesi. bisikletle sık sık gezdiğim için yaz tatilim köpeklerden kaçmakla geçerdi, bugün köpeklerden korkuyorsam sebebi gömeç'teki köpek çeteleridir. önceden sokak köpekleri, son zamanlarda ev köpekleri çete halinde takılıyor.

sivrisinek demiştim, gömeç'in en büyük belası sivrisinektir. floresanlı sivrisinek öldürme aleti bile sivrisineklere işlemiyordu; evimizin duvarları sivrisinek ölüleriyle ve kanla kaplıydı. çoluk çocuk sivrisinek öldürme ustası olmuştuk, günde 5 sivrisinek öldürmek normal sayılıyordu. gece yatarken sivrisinek ısırmasın diye her tarafımı pikeyle sararak uyurdum.

küçükken kızko'da denize girdiğim günler hayatımın en güzel günleri arasındadır.

sahil siteleri tarafında çayı düzgün isteyince çaya indirim yapan bir çaycı vardı: çay ver diyince çok, çay alabilir miyim diyince az para alıyordu. ben çok güzel istediğim için benden çok para almazdı, yazın daimi müşteri olduğum için bazen bedavaya bile verirdi. bisikletle gezdiğim zaman o çaycıya uğrayıp çay içerdim: orası sütçü motorsikletiyle yaptığım yarıştan sonra dinlenme yerimdi.

gitseniz beğenmeyeceğiniz, köyden farksız bir yer olduğunu söylemeliyim: çarşı pazarı zayıf ve uzak, ulaşım zor, bu özellikleri yüzünden emekliler bile çok tercih etmiyor. ben de anılarım, sevdiğim insanlar yüzünden özlüyorum gömeç'i. canım gömeç. bu sene de gitmek nasip olmadı, belki seneye...

#41905216

Valla biz hala ordayız hala da sivrisinekler var ancak sinekliğin ne kadar büyük bir nimet olduğunu cidden kızko gibi yerlerde öğreniyorsunuz. Bu sene pek bir şey yoktu ancak sahil kısmına lunapark ve yürüyüş yolu yapmaya başlamışlardı bakalım seneye Allah izin verirse ve gidersek eğleneceğiz gibi duruyor he bu arada 100 veya 125 cc lik motorunuz varsa çok güzel gezebilirsiniz. Tavsiye ederim.