1972 amerika doğumlu olan oscar ödüllü oyuncu. şu anda coldplay'in solisti Chris Martin'le evli olup, apple adında bir kızları mevcut ve ikinci bebesine hamile.
bu gwyneth yok muuu..brad pitt yalvardıydı da ondan yapmadıydı çocuk. gül gibi adamı bıraktı.
masum bir guzelligi var bu amerikan aktrisinin. cok hos bakiyor, bir ara asik olmustum ama yuz vermedi, ben de eeaaah dedim, biraktim. duru bir guzelligi var, soylemistik bunu sanirim.
bir yandan bir o kadar kırılgan ve duygusal, bir yandan da bir o kadar güçlü ve hayat dolu,enerji dolu bir kadın.
hollywood'un asalet ve zerafet sembollerinden.
vakti zamanında winona ryder ile çok samimi bir dostluğu olan, ancak sonrasında winona'nın elinden Shakespeare in Love filmindeki rolü kapınca araları bozulmuş olan aktris.
ismi enzor yazılan oyunculardan birisi olan, ortalama güzelliği, vasatın üstündeki oyunculuk yapısıyla, kendisini izletebilen 1972 california doğumlu olan, shakespeare in love filmindeki performansıyla ''oscar'' almış aktris..
Dickens'in Büyük umutlar romanının çağdaş uyarlamasında estella'yı oynayan güzellik abidesidir. ilgisiz bakışlarıyla gönüllerimizde taht kurmuştur. Yani şimdi başka kim oynayabilir diye düşünmek bile zaman kaybı olur.
shallow hal adlı filmde iç güzellik ve dış güzellik ayrımları yüzünden değişen algı yüzünden taş ötesi bir hatun gibi gözükür. hatta o algılama ile ben çıkma bile teklif ederdim kendisine, bir de siz düşünün diğer insanların halini . tabii california'da görünce o kadar güzel gözükmüyor kendisi. işte ben buna gıcık oluyorum.
Gwyneth Kate Paltrow, 27 ekim 1972 los angeles doğumlu güzel oyuncu. peri gibi terbiyesiz olayım... neyse, boyu 178 cm ve arkadaşları onu Gwynnie diye çağırıyormuş. brad pitt ile zamanında nişanlıydı ama coldplay'in solisti chris martin ile birlikte ve 2 çocukları var. donuk derin bakışlı ve duru parlak bir güzelliği var. california üniversitesinde sanat tarihi okumuş. vicut ölçüleri harika ve bu yüzden birçok firmada modellik yapmış. gerçek saç rengi kahverengi. yoga yapıyor ve vejeteryan.
10 yasindayken babasindan guzel ve tatli bir hediye almis aktrist. soyle ki
when i was ten years old, my father and i took a trip to paris, leaving my younger brother and mother in london where she was filming a movie. my dad believed in one-on-one time with us, and sometimes that extended to a weekend away. we stayed at a great hotel and he said i could order whatever i wanted for breakfast (french fries). we went to the pompidou museum, the eiffel tower and the louvre - the usual spots. it was pretty great. on the plane back to london he asked me if i knew why we had gone, just he and i, to paris for the weekend. i said no, but i felt so lucky for the trip. he said, i wanted you to see paris for the first time with a man who would always love you, no matter what. from that time on, paris was and continues to be very special to me. i lived there for five months in 1994 and i have made many trips back. these are the places in paris i stay and eat and toast my dad.
(bkz: http://goop.com/newsletter/23/)