bugün

en kötü türk filmlerinden biridir. zaten kemal sunal'ın 70'lerin sonu ve 80'lerin başında sadece iki üç iyi filmi vardır gerisi çöptür. hele sonlarda çektiği filmler hiç çekilmez.
Senaristi halit akçatepe.
Geçen hafta bir kanalda tekrar izleme fırsatı bulduğum ve ne kadar da leş olduğunu anladığım film.

Şaban karakteri filmde sürekli almanlara laf atıp Türkiye ve türkleri övüyor.
Almanlar pismiş, domuz eti yiye yiye bilmem bir şeyler olmuşmuş... Almanlar günlerini görecek mişmiş de falan filan.

Halbuki filmdeki olaylar anlatılanlarla tamamen çelişiyor.
O kadar Türk ekonomik olarak gelişmiş almanyada iş buluyor. Gerçek bir sosyal devlet olan Almanya ailelere çocuk başına ödeme yapıyor(ki bizim şerefli türk karakterimiz bunu da kötüye kullanıyor).karakterimiz Almanyanın tertemiz caddelerinde dolaşıyor, çocuklarını, eşini güzelim parklarda gezdiriyor. Eşi modern hastanelerde doğum yapıyor. Şaban Üzerinde modern giysiler taşıyor.
Vesayre, vesayre...

Neyse, boş boş "Almanlar kaka, türkler cici" demeye devam.

Edit:duvara Atatürk fotoğrafı asıp Almanlara selam verdirttiği sahne ahababaaahshs.

(#9083182)
kemal sunal'ın eğlenceli filmlerinden biri ama nedense bir türlü restore edilmiyor yani hd yapılmıyor. o yüzden görüntüler çok karanlık gibi gözüküyor. birde bu filmde yılmaz vural ve kartal tibet'i oyuncu olarak görebilirsiniz. kartal tibet şabandan süt alan almanı, yılmaz vural ise şaban'a yol tarif eden adamı oynamıştır bu filmde.
yine bir serbest piyasa ve girişimcinin önemini anlatan ( verilmek istenen mesaj bu olmasa da filmde kabak gibi sırıtıyor) kemal sunal filmi. aynı zamanda vahşi kapitalizmi, hukuksuzluğu da eleştirir.

gurbetçi şaban, vahşi kapitalist alman patronunu, girişimciliği sayesinde dize getiriyor. biliyorsunuz ki girişimcilik,kapitalist sistemde mümkündür. sosyalizmde değil.
fena bi film değildir. kemal sunalı da çok severim. ancak şu çocuk sahnesinde "turgut" isimli çocuk üzerinden, özal a akılları sıra taş atmaları çok sikimsonik durmuş. o dönem özal ı sevmeyip eleştirenler şu an rahmetle anıyorlar. turgut özal türkiye siyasetinde, menderesten sonra ki bir başka dönüm noktasıdır. bu yüzden o sahne bana çok nankörce gelmiştir hep. ayrıca hiçte zekice ince bi gönderme falan değil aksine çok klasik.
rahnetli kemal sunalin en sikimsonik filmlerinden biridir...

adam sözde almanlardan cok çekiyor
sonraki dönemde saçma bir şekilde zengin oluyor (ki bir kadinin 14 çocuk doğurması nerde görülür)
fabrikatör adama kredi veriyor.

ulan sen kimsin ki koskoca almanlarla cakas atıyorsun.

aradan 30 sene geçti almanlar bizden her konuda 100 kat üstün..
an itibariyle kanal 7'de yayınlanmakta olan türk filmi. filmden dikkat çeken sahnelerden birinde geçen şu diyalog iyidir:
(tuvalet kuyruğunda kavga çıkar)
-yunan kızları çok cazgır
-ege denizi bitti şimdide helamıza göz diktiler.

ayrıca otobüsle giderken kemal sunal'ın söylediği su gelir güldür güldür otobüs paldır küldür şarkısı da pek hoştur.
Burada kendimce olağanüstü bir düzeyde turk insanının anlatımı ve gosterimi vardır.

Alman patronlar iceri girer ve ustabaşı ile konusmaya baslar. Turk isciler ise çalışmayı bırakıp patronların konuşmasını dinlemeye başladılar.
Patron kizar ve bağırır ”iki yevmiyeler kesilecek!", isciler calismayı sürdürür iken ustabaşı da patrondan sonra bağırır "iki yevmiyeler kesilecek, tembel Türkler!".

Yahu yoldaş, bildiğimize gore Türkler gunde 16-18 saat calisiyordu o fabrikada, nasıl olurda tembel olurlar?

Yanıt: bilinçsel tembellik.
mantık hataları ve gerçek olmayan şeylerle dolu eğlenceli film. alman fabrika yöneticilerinin her sabah hitleri selamlaması falan.
rahmetlinin en sevdiğim filmlerinden bir tanesi. mekanı cennet olsun.
1985 yılında gösterime girmiş kartal tibet'in yönettiği kemal sunal filmi. oldukça enteresan sahneler içeren bu filmin gerçekçilik kaygısı taşımadığı, hamasi duygularla yapıldığı bariz, abartının bolca görüldüğünü belirtelim. gerçekçilik kaygısı olmadığını anlamak zor değil. almanların salt kötü, tüm karakterlerin ya kötü ya iyi* olarak gösterilmesi, köln sokaklarında süt satılması, evde inek beslenmesi, tüm almanların hitler portresine selam durması vs. örnek verilebilir. bu tarz bir film günümüzde çekilmiş olsa diplomatik krize neden olması şaşırtıcı olmazdı.

başkarakter şaban saf görünen ama son derece kurnaz, çalışkan bir göçmen türk. zamanla zenginleşmesi ve eski patronuna kök söktürmesi pek inandırıcı gelmese de eğlenceli. ayrıca köylü kurnazlığıyla almanları kazıklama olayının özeleştiri olduğunu düşünmek istiyorum... filmin bu olumsuz özellikleri yücelterek içi boş bir milliyetçilik aşıladığı eleştirilerine bir noktada katılablirim ancak o dönemin algısını yansıtmak açısından yine de önemlidir. belki de bir çeşit hiciv, bir öz eleştiridir. 80 darbesinden sonra iyice liberalleşen ülkenin ve çakallığın baş meziyet olduğu toplumun sinemadaki tezahürüdür bir yerde.

müzikleri hoştur. figüran olarak görülen yılmaz vural'ın dışında kuyrukta süt içen almanlarıdan biri olarak yönetmen kartal tibet görünür. köylü çocukların kayıt edildiği sahnedeki turgut özal göndermsi güldürür. olmuş olmamış demeyeceğim ekşi sözlük sinema otoriteleri gibi; benim için eğlencelik/nostaljik bir film.

bence en komik ve aynı zamanda en güzel diyaloğu şudur:

-----

şaban - biliyor musun çok güzelsin. güzelliğin dünyalara değer.

bahar - o kadar değersiz bir dünya?

şaban - değersizdi ama seni tanıdıktan sonra taze inek memesi gibi şişti şişti hiçbir yere sığmaz oldu.

bahar - çok hoşsun. (gülüşmeler)

şaban - sen böyle gülünce şuranda iki çukur oluyo ya ölünce beni oraya gönsünler

-----
--spoiler--
+işte geldik. hans ev burası.
-bu herif tramvayda mı oturuyo?
+ne tramvay? patron oturmak yavru saray.
--spoiler--

ne zaman aklima gelse kopuyorum. *
Herr şaban.
bu filmin senaryosu halit akçatepeye aittir. saygılarımla.
görsel
an itibariyle kanal 7 de yayınlanmaktadır..
kanımca kemal sunal'ın en güzel filmlerinden biridir. otobüs sahnesi ayrı bir komiktir, almanya'da türklerin gücünü göstermiştir üstat.
an itibariyle kanal 7 de yayınlanmaktadır.
Şaban Almanya'ya soyadı yıldız olan çocukların nüfus süretini götürecektir, turgut adındaki çocuktan tam nüfus suretini alacağı sırada bu olmaz der Şaban. Almanlar turgut'u duyunca bize de pahalılık getirir diye korkup almazlar diyip yollar çocuğu. eleştirinin inceliğine bak, birde o yıllarda. ah kemal sunal ah levent Kırca'lara kaldı bu iş.
o yıllarda böylesi mizahi bir taşlama yapılırken günümüz kalitesizliği çok üzücü.
kanal 7 de oynamakta.
filmi izlerken gülüyoruz ya aslında biz de aynısını yaşadığımız için o. aha aynı aynı biz. başka biri böyle gülemez çünkü gurbetçileri anlayamaz. dil yok, bu ne dedi yine ya o kadar tanıdık bir duygu ki. çatur çutur konuşuyorlar sen bakıyorsun öksüz gibi. fransızlar bir nevi ama almanlar kadar ırkçı yok bu dünyada. onlara almanca konuşacaksın öbür türlü frau spehe deutsch diyiveriyor. bacım geleli 3 ay oldu nasıl öğrenek diyorsun. bir yardım et de doldurak şu evrağı ben bilmem spehe deutsch, ben senin sperehene de deutschuna da diyorsun. bakıyor okuzun trene baktığı gibi. hey güzel allahım.
bizde de oturma izni yok çalışma izni yok kısa yoldan köşeyi nasıl dönecez bu gavurları nasıl halt edecez diye dön dön dönüyoruz. koyacaz lan bir size. rahat olun siz.

filmi çekenlerin, kemal sunal'ın oyunculuguna gözlemlerine sağlık. eyvallah..
kemal sunal ve müge akyamaç'ın başrollerinde oynadığı güzel bir komedi filmidir. zamanında almanya'ya gidip zengin olan gurbetçilerimize selam çakan bir filmdir aynı zamanda.
godoş hansları dize getiren bir türk'ün hikayesini anlatmaktadır.
şu anda kanal 7'de yayınlanmaktadır.