son yıllardaki gelişmelere, uluorta edilen söylemlere, ardı arkası kesilmeyen keskin iddialara ve akıla mantığa sığmayacak tezlere bakıyorum da nereye gidiyoruz ulan!?
biri çıkar; cep telefonlu nuh der, öbürü atlar; osmanlı ile google'ı aynı cümlede kullanabilir, bir başkası; öbür tarafta etkili kefendir terliktir pazarlamaya kalkar, bambaşka bir kafa zıplar; yatak yorgan yastığı cinsel teşvik görerek kafayı s.k t.şakla bozar!!!
bu ne lan!? ne bu olm?!
ulan bunlar ve daha yazamadığım binlercesinden birini ben kahvede kendi fikrim diye anlatsam döverler; en iyi ihtimalle ağzıma sçarlar, t.şak oğlanına çeviriler amk?!
memleketin sözde saygın, nüfuz sahibi kişileri boşa doluya saçma sapan bi dolu laf edebiliyo yahu!
beyin ishali mi oldunuz amk, şuur zehirlenmesi yaşıyosunuz; madde mi kullanıyorsunuz ulan?!
böyle böyle embesil yatağına çevirdiniz gül gibi güzelim memleketi kodumun angutları.
istanbulda geçen hafta falan bütün köprülere de afişler asıldıydı, "sultan abdülhamit han'ın ölüm yıldönümünde üzüntülüyüz, kederliyiz" falan yazıyodu, tam hatırlamıyorum. arkadaş, abdülhamit görüyo olsaydı şu yaşananları kesin "amk ben neymişim de haberim yokmuş lan" falan derdi. az açın tarihi okuyun. yarrak gibi padişahtı afedersiniz, nesini bu kadar ilahlaştırdınız onu anlamıyorum ben.
Hamid saksörlerinin zeka seviyesini gösteren ufak bir done.
Hamid pazarlaması bu aralar çok gözde, yüz verirsen ayıya gelir sıçar halıya misali hükümetin de önlerini açmasiyla sıçar gibi hamid kitabı yazılıyor. Abdülhamid'in müthiş satranç zekası tarzında.
Gören de sanır bu hamit dediğimiz vatandaş istanbul'u fethetmis, mohaç'ta haçlıları ezmiş, kahire'yi almiş sanki.
Yine başlığı görünce bizim troller yine sıçmalamış dedim. Sonra gazetenin birinde, kelli felli birinin bunu gerçekten söylediğini görünce gözlerimin önünden gri bir bulut geçti.
Ey ülkem, sen ne günlere gebesin!
Feysbuğu da sultan Mehmed vahidüddin bulmuş sanırım, şer odakları buna karşılık olarak instagramı icat etti. Ayrıca tivitırın da dış mikraklar tarafından kullanıldığı söylentiler arasında.
2.abdulhamid'in boş zamanlarında yazılım öğrendiğini, hatta avrupadan yazılımcı ithal ettiğini bilmeyenleri şaşırmıştır. evet bilgisayar yoktu ama kodlar vardı. bilgisayarımız olmadığı için kullanamadık ve daha sonra lozan antlaşmasında (351.madde) bu kodları bizden aldılar. hatta kendi elimizle verdiğimiz de söylenir. cahillik başa bela...
