"(...)
Şiirler yazdım, kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söylesin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum." *
Anlatılır her köyde, her dağda senin adın,
Mazluma umut, zalime korkudur bakışların.
Eğilmez başın, yüreğin ateşten bir dağ,
Daima önde sen, karanlığa karşı bir bayrak.
inancı tam, davası hak olan bir nefer,
Milletin yüreğinde ölümsüz bir eser.
Gözlerinde yumuşak bir bahar
içinde kaybolmuş eski bir yar
Unutur kendini, unutur zamanı
Bir yudum ayranla sarar zamanı
Üstüne tatlı niyetine helva yerse.
"(...)
işte! ben dolaylarında hayatını kaybeden eşim
önce aşk, sonra ara sokağında taş taşıyan şüphe yani
bilinsin ve süssüz siyah bilinsin istiyorum;
yok kimseye –makilerin orda- anlatacağım bir şey
demişken diyelim ve öyledir,
hala şüphe taşıyor her taş
süslü cami avlularında yalın ellere tapıyorum
öldüğünü bilmeyen iplerden
hala süslü siyah mektuplar alıyorum
günlerdir –makilerin ordan- yazıyorum;
sigara ve kahveyi saymazsak evde yalnızım
günlerdir söylüyorum;
sigara ve kahveyi saysak da evde yalnızım
aslında günlerdir çok ileri gittiğim de söyleniyor
ısrarla yüzündeki kışa benzediğim ya da
kış dediğim aynamızın önünde elek
günlerdir hoh taşıyorum
taş topluyorum deliklerine
yani ısrarla kuyuları güldürüyorum kendime
işte! ben dolaylarında hayatını kaybeden hayat
önce aşk, sonra ara sokağında taş taşıyan şüphe yani
bilinsin ve süssüz siyah bilinsin istiyorum;
yok kimseye –makilerin orda- anlatacağım bir şey *
evet tam olarak öyle bıkmış belli ki ama güzel şiir. şiirin kötü olduğunu belirten doğru düzgün bir eleştiri göremiyorum. şiiri şairinden ayrı değerlendiremeyen de şiir okumasın. yukarıdaki şiir çok iyi bir şiir değil belki ama köylüleri niçin öldürmeliyiz şiirinin harika ironik bir eleştirel yapısı var. şükrü erbaş'ın daha ahenkli şiirleri de var. iki devrik cümle kurmakla oluyorsa sen de yarın bir kitap yaz altın portakal şiir ödülünü al bakalım alabiliyor musun.
"Savaş çıktı
kız koynumdan çıkmadı
beni mahmur bırakmaktan bir gün olsun bıkmadı
devler gibi yazı yaban demeyip silahlanmış adamlar
korkuya yağmaya kana söz getirtmedi
alacaklarımızın sorgucuyduk borçlarımızın çilingiri
bizi korku bizi yağma bizi kan yargıladı"
köylüleri niçin öldürmeliyiz çok güzel bir şiir. gerçekten öldürmekten bahsetmiyor ayrıca ne şuursuzu. o şiiri okuyup da adamın köylülerden nefret ettiğini düşünmek yanlış olur. bu şiirin güzelleme olduğunu düşünmek de yanlış yürek lekesi diyor adam babasına güzelleme mi bu?
"Babam neden yalnızca içince güzeldi." dizesi de o şiiri hatırlatıyor. köylüler de ancak rakı içince ağlıyordu.
çok tatlısın amına koyayım
türbanından çekip dudaklarına kapanayım
inat etme gece yanında kalayım
iri memelerini ağzıma alayım
yeter ki he de kulun kölen olayım.