gerek kıta sineması, gerekse dünya sinema sektörü adına önde gelen sinema ekollerinin başında gelmektedir. ayrıca; bünyesinde çok önemli yönetmenler çıkarmıştır;
istisnalar olmakla beraber, genel olarak değerlendirildiğinde taklitçi omayan, insanı zaafları ve güzellikleri ile olduğu gibi yansıtan, sinemasal abartılardan kaçınan sinemadır. amerikan filmlerinde gördüğümüz yapay tempo ve klişeler yoktur pek. uzun planlar, sade oyunculuk ve sembolizm daha ağırlıktadır.
kardeşim her türlü detay ıcığına cıcığına varıncaya kadar izleyicinin gözüne mi sokulur bu kadar? bir kadının ütü yapması 8 dakika boyunca gösterilir mi? 8 dakika boyunca birbirlerine ot görmüş buzağı gibi mal mal bakar mı insanlar? 85 dakikalık filmin 41 dakikası sessizlikle mi geçer?
kısacası, bir fransız sanat filmini tamamıyla izleyip idrak edebilmek, bir bektaşi dergahında 25 yıl çile çekmeye eşdeğerdir.
genelde çok az konuşma ( birebir diyaloglar da dahi ) olan sinemalardır. fransa ortamından mıdır bilinmez, sokaklarındaki o kasvetli hava, evlerinde ki donuk görüntüler eski türk filmlerini hatırlatır insana.
sabah gazetesi unutulmaz filmler adı altında vermiş oldugu 20 filmin nerdeyse üçte birini oluşturur.ayrıca önemli isimleri de vardır.
(bkz: jean reno)
(bkz: gerard depardieu)