bugün

çok etkilidir. özellikle erkek için kız. genelde birini düşünürken yüzünü vs. aklımıza getiririz. e o da beğeni algısına giriyorsa , hoşlanılır.
% 90 dır efendim .
%99.9'dur.
genellikle ömrü kısa olacak ilişkilerin başlamasına sebep olan detaydır. zira her ne kadar güzel de olsa bi sivilce onu mahfeder fakat sizinle iyi anlaşması yüzünde çıkan binlerce sivilceyi gönlünüzle örter. bundan dolayıdır ki '' içi güzel olsun '' sözü doğruluk payı taşır. zira dışı güzel olup içi kevaşe olan bir kızla çıkıp, bitki isimleri ile başlayan aşkınız *bir süre sonra hayvan isimleri ile bitebilir *
başta % 100 dür. Allah aşkına ilk gördüğü insana ''woooaaahh bu kızın/çocuğun içi ne güzel, ne temiz, abi aşık oldum diyen var mıdır? tipine aşık oluruz efendim, gerisi teferruattır..
tabii sonrasında kişinin gerçekten kim olduğun öğrenilir, belki vazgeçilmesi gereken biridir, farklısınızdır, soğutur sizi ama vazgeçilemez ki bu da ayrı bir başlık konusudur. (bkz: gönlün her zaman boka konması)
görecelidir.
kimisi için; %100'dür. (bunlar halk tâbiriyle azgın oluyor)
kimisi için de; %51'dir. (taktın mı yakışacak, vurdun mu yapışacak felsefesine sahiptir)
kimisi için ise; %0,1'dir. (laf olsun torba dolsun der bu cinsler de)
parça parça düşünürsek belki. gözler ve beyne tercüman olan sözcüklerin döküldüğü dil örneğin...
Fiziksel görünümün hoşlanmaya etkisi çok yüksektir ama aşk için aynısı denmesi pek mümkün değildir. zira öyle olsa herkes yolda gördüğü güzel veya yakışıklı birine aşık olurdu. Aşık olmak bu kadar basit bir şey değil. fiziksel görünümüne aşık olduğunu düşünenler muhtemelen aşk sanrısı yaşıyorlardır.
%99.99 dur.
etkisi klinik deneylerle kanıtlanmış tezdir.
(bkz: isviçreli bilim adamlarının yalancısıyım)
sadece hoşlanmaktır.
bayağı bir yüksektir.
ama sonra bu yükseklik kişi ağzını açınca ya da başka bir şekilde düşebilir.
görüntü var,ses yok gibi mesela.
bir gerçektir. ne derlerse desinler, ilk göze çarpacak olan fizik daha sonra tarzıdır. bazı polyannalar atlarlar hemen ''göz, göbek'' diye.. yok öyle birşey efenim, tamamen yalan. ben görmedim ki hiç, 1.50 boy ve 100 kilo olupta gözleri güzel diye ortalığı kasıp kavuran.. siz gördünüz mü? göremezsiniz..
"güzellikle aşk doğru orantılıdır" önermesi aşk ın ilahi yönünü kavrayamanlar için doğru olabilir. fakat aşk öyle bir şey ki nasıl geldiğini anlayamazsın bile, senin içinde yeşerir büyür bir bakmışsın sen o aşkın içinde kaybolmuşsun sevdiceğin kusurları görünmez olmuş gözünde. aşık veysel ne demiş;

--spoiler--
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
--spoiler--

başka diyecek sözü olan...
aşık olmaya yeten de artan etkidir.
aşkın anahtarı niteliğindedir. ne kadar iç güzelliği deseniz de hiçbir insan dünyanın en iyi fakat en domuşuk insanına gönlünü kaptırmaz.
erkeklerin etkilenmesinde ~%99 civarında etkilidir. ama kızların etkilenmesinde bu oran %50 lere kadar inebilmektedir.
etkiden ziyade direkt "sebep" olan etki.
ana sebeptir.
genelde bu durum erkekler için daha fazla önem taşır, kadınlar fiziksel görünüme erkeklerden daha az önem verirler.
erkekler için yüzde 90 kadınlar için yüzde 70 etkidir.
en büyük etkidir ama olmaması gerekendir. insanın bilgi ve birikimi, hayata bakış açısı, dünya görüşü, olgunluğu ve fikir uyumu her şeyden daha önemlidir diye düşünüyorum. sanırım benim aşık olmam için bu kriterdeki bayanların varlığı gerekir. güzelliği de önemserim ama bu diğer saydıklarımın yerini alamaz. yani güzellik ilk planda değildir.

ama tabi bu insanına göre değişen bir durumdur. sonuçta her insan kendi bilgi ve birikimine göre bir karşı cins seçer. boşanma sebeplerinin en büyük sebebi kafa uyumu sorunudur. bu da insanların birbirlerini iyi tanımadıklarını, kısa bir sürede bir evliliğe imza attıklarını gösterir. kısa sürede bu kararı almalarının en büyük sebebide fiziksel görünümdür bence.
(bkz: fiziksel görünümün aşık etmeye etkisi)
ask,disini begendigimiz kimsenin icine istedigimiz karakteri yerlestirme cabasidir.
%100dür. hatta kanıt olarakta söylenen ilk cümle "off. Taş taş" dır.