bugün

hoşa gitmesi, beğenmek, etkilenmek, ilgi çekmek, güzel duygular hissetmek.
(bkz: hoşlantı)
guzel gorulen.
sevmek ve nefret etmek arası, light bir duygu. sevecek veya nefret edecek kadar cesur olamayanlar için can simidi.
beğenilen,takdir edilen.her türlü canlı ve cansız varlığa karşı hissedilebilinir.
"sevmek" fiilinin bir altında "hiç bir şey hissetmemek" durumunun bir üstünde olan duygu.*
karşı cinse yoğun bir şekilde beslenince durup dururken gülümsemenizi sağlayan eylem.
bir de (bkz: götü düşmek) vardır. genelde abazalar için geçerlidir.
aşık olmanın küçük kardeşi, beğenmenin abisidir.
genelde ilişkinin ilk safhalarında ya da başlangıç bölümünde karşı cinse olan duyguları belirtmek için kullanılan eylemdir.
lisedeki felsefe hocasının tavsiyesi:"- eğer biri sizden hoşlandığını söylüyorsa sizinle yatmak istiyor demektir. istemiyorsanız ondan uzak durun.." **
uzun ya da kısa kısa sürekli zaman geçirilmiş arkadaşınıza içinizde sizin hakım olamadığınız o bazen güzel, bazen boktan duygunun başlangıcıdır.
Artık canınıza tak demiştir, yeter lan söylemem lazım diye kendi kendinizi yiyip bitirmişsinizdir ve tüm gücünüzü toplayıp o karşınızda oturan içi gülen gözler ve yüzüne yakışan o mükemmel ötes gülüşlü insan'a ondan hoşlandığınızı söylersiniz. 2 cevabı vardır bunun siz onundan sizden hoşlandığını söylemesini beklersiniz ki herşey bu yönde gelişmiştir size göre ama o gülen dudaklar bunun aksini söylerler ve siz o andan itibaren keşke söylemeseydim lan, keşke biraz daha bekleseydim dersiniz ama olan olmuştur ve artık o yüzü görmeniz zorlaşmıştır artık sadece klişeleşmiş merhabalar olur sohbetiniz.

(bkz: beni sevmiyordun bilirdim bir sevdigin vardi)
ing. To be fond of
(bkz: köprüden önceki son çıkış)

kaçırırsanız (bkz: aşk)
duygulanımın safhalarının süratle yaşandığı tek his durumu olan aşkın başlangıç noktası kelime.

seviye 1: - senden hoşlanıyorum.
seviye 2: - yok hayır, etkilendim.
seviye 3: - sanırım meftununum.
seviye 4: - galiba aşığım.
seviye 5: - defol lan!

birinci seviyede hissedilen hafif reaksiyonun adı hoşlanmadır. ikinci seviyede var olan durum; iletişimin artması etkili orta ölçekli yakınlaşmanın vuku bulduğu dönemdir. üçüncü seviye aklın ve mantığın kısa devre yaptığı bölümdür. bu bölümde karşılıklı yakınlaşma artarak çoğalır tutkuya dönüşür. dördüncü seviyede yakınlaşma tamamlanır. kısa devre arızasında bekleyen akıl ve mantığa kalbin müdahalesi tamir/tedavi yönünde değil sorunu görmezden gelmek şeklindedir. kalp arızalı bölümü en basit çözümle devre dışı bırakır. beşinci bölümde tamire yanaşmayan kalbin tutumuna karşılık akıl ve mantık firara kalkışır. bu kaçışı durdurabilecek ve asayişi sağlayacak tek gardiyan literatürde yüzyıllardır işlenegelen "aşkın gücü"dür. fakat aşk böyle bir sorumluluğu en baştan kendisine yükleyene sorumluluk kabul etmediğini itiraf edercesine reddederek itirazla sonlandırır. akıl ve mantık geri döner, maşuk defedilir. aşkın gücü'nün sorumluluğu kabul edip asayişi adilane şekilde-asla yapamaz-sağlamaya çalıştığı durumlarda ortaya çıkana da insanoğlu "mecnun" der.

alternatif tanım:
örnekteki ilk 3 seviye bilinen 3 boyutu, diğer 2 seviye ise; zamanı ve zaman üstü menzili işaret eder. ilk seviye olan 1-2-3 adı kesin olarak konul(a)mamış gibi görünen hislerin alanıdır. duyulan, görülen, ölçülebilen gerçekler kabul seviyeleri. dördüncü ve beşinci boyut metafiziksel olduğundan bilimsel yeterlilik saygınlığından uzaktır. oysa burada/yukarıdaki örnekte; 4. ve 5. boyut gerçeğin kati sonuca ulaştığı alan olarak kabul edilmek zorundadır. sonuç: duygusal konularda fizik tersine işler.
hoşlanıyorum soğukta saatlerce yürümekten. düşünüyor insan detayları,bakış açısını değiştiriyor, sakinleşiyor fakat ne kadar yol katettiğini unutuveriyor.

sadece karşı cinse ilgi değildir hoşlanmak. küçük atraksiyonlardan da insan bi nevi keyif alabilir kanımca.

(bkz: ciplak ayak islak cimlerde yurumek)
askın bı oncekı evresıdır kıpır kıpır olur ınsanın ıcı gormek ıstersın her an. kendıne sorarsın sureklı noluyo bana diye, her an yanındadır reel olmasada dusuncede. *
beğenmektir.ilk gördüğünde belki gözleri,belki de gülüşü farklı bir güzeldir.bunu farkettiğinde işte buldum dersin ve hayatında onu istersin.adım atarken,yemek yerken,nefes alırken...işte tüm bunları tek başına açıklayabilen kelimedir.
(bkz: boşlanmak)
insanın durduk yere gözleri dalmış ve kendini sırıtıyor olarak bulma duygusudur.. bende hep olmadık zamanlarda olmadık kişilere karşı oluşan olgu..
genellikle kullanılan sığ yazılma fiili.
çoğu zaman aşkla karıştırılan duygu...
ilgi görmek için yırtınmak, ilgi görünce de "acaba her kadınla mı ilgileniyor" tribi atmak arası süreç.
Aşkın başlangıç safasıdır. (bkz: ilk adım)
"bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu, bu şey aracılığı ile kendinden hoşlanmaktır". nietzsche