bir kadının sesine daha çok yakışan tsm eseridir. incedir, hınzırdır, severiz. en güzel yeri de pek tabi ki "ellerin ellerimde, leblerin leblerimde" kısmıdır; müzeyyen senar hakkını vererek okur.şevval sam'ı da es geçemeyiz.
adalet ağaoğlu'nun yazarken kapıkule gümrük kapısına gerçekten gidip yoldaki izlenimlerinin hepsini tüm ayrıntılarıyla sayfalara döktüğü roman. filmin baş karakteri bayram anne ve babasız amcasının yanında büyüyen köyün çocukları tarafından 'deloğlan', 'incegül bayram', 'ayranı çok içmeye' gibi lakaplar takılarak ezilen bir çocukluk geçirmiştir.
geçirdiği bu travmatik çocukluğuyla hissettiği aşağılık kompleksini alamanya'ya çalışmaya gidip 75 model sl 230 mercedes alarak kapatmaya çalışır. bursa vapurundaki ayfer'e yaptığı tacizden dolayı nefret duysanızda hayat yolunda yapayalnız olan bayram'a karşı bir acıma duymamak mümkün değildir. yolda mercedes'inin bayram'ın deyişiyle 'balkız''ının başına gelmeyen kalmaz balkız'ı şarampolden yuvarlandıktan sonra bayram amcasının besleyemediği için vurduğu kıratı hatırlar.
her ne yönden bakılırsa bakılsın bayram bir çocuğa olmaması gereken ne varsa tüm onları geçirmiştir yaşamında ne eğitim alabilmiştir ne anne, baba sevgisi görmüştür tüm bunların eksikliğiyle metalara değerler yüklemeye ve adeta onları sevmeye başlamıştır.
kitabın son cümlesi bayram'ın hayatının geri kalanını bize tek cümlede anlatır.
--spoiler--
hiçbir yolun ucunda, kimse bayram'ı beklemiyor
--spoiler--
en iyi yorum kuşkusuz sema'ya aittir. keşanlı ali destanının son bölümünde kendisi bizzat bu şarkıyı söylemiştir, insanı yozlaşmadığımız zamanlara, nezaketin var olduğu zamanlara eski istanbul'a götürüyor.
dünyanın neresinde olursanız olun dinlediğinizde anadolu'ya geri getirir insanı. tıpkı altın hızma gibi, tıpkı evlerinin önü gibi yürek yakar, hatta dağlar.
müthiş ötesi bir parçadır.beni benden alır.aşk çok yüksek bir mertebedir , ne zaman yanarsın o zaman düşersin aşka.hele de böyle bir şarkıyı dinlemez misin of of .