zamanında köprünün birinden geçerken seyyar satıcıda bu kitabı gördüm. grinin elli tonu; kapağında kravat fotoğrafı vardı. direkt aklıma iş yaşamıyla ilgili bir kitap olabileceği geldi. o sıralar böyle iş falan kötü gidiyordu beyaz yakalı bir yöneticinin kariyerini anlatan bir kitap iyi gelir belki diye düşündüm arkasına bile bakmadan aldım (evet gerizekalıyım ben işlerimin iyi gitmemesinin sebebini en azından anlamış oldum)
kitabı okumaya başladım; kız röportaj falan yapıyor, ünlü bir iş adamı ile görüşmeye gidecek vs. tam aradığım kitap herif buna iş yaşamını nasıl yükseldiğini anlatacak diye beklerken. herif kızın ağzına vermeye falan başladı. kariyer de yok herif hayvan gibi zengin kütür kütür çakıyor. bu şekilde neredeyse yarısına kadar gelip anca anladım konunun gelişim olmadığını. sonra bir bayan arkadaşıma hediye ettim. çok beğenmiş.
sonuç olarak beyaz yakalı olup zengin olma şansı yok, zengin olmak istiyorsan paralı erkek bulup vurduracakmışsın.
ilmi senaryosu boktan olan film. adam akıllı konu yok hikaye yok. ha sevişti ha sevişecekler havası verilmiş. başroller oyunculuktan yoksun. kadının oyunculuk anlayışı dudaklarını ısırıp eblek eblek bakmaktan ibaret. adam da tüm ifadeleri tek mimikte vermeye çalışarak tasarruf etmiş anlaşılan.
Bir edebiyat öğrencisi olan saf, mahçup ve güzel bir abla olan Anastasia Steele, orta yaşlı, çekici ve zengin bir iş adamı olan Christian Grey abi ile bir röportaj gerçekleştirir.
hülasa; Görüşmeye gittiklerinde karşısında, tavırları ve çekiciliği ile baş döndüren ve her şeyi kontrol etme arzusu olan bir adam bulunmaktadır. Aşk ve ilişkiye biraz mesafeli duran Anastasia, bu zengin ve yakışıklı abinin cazibesine karşı koyamaz ve kendisini çekimine bırakır. Fakat hayatta her şeye karşı doyum noktasına ulaşmış olan Grey'in ilişki ve seks söz konusu olunca kimsenin bilmediği gizli sırları vardır.
kitabını okumadım fakat filmini izledim. başrol oyuncuları iyiydi, tesadüf aşk hikayelerine alışkınız fakat bu hikayede tesadüfler çok şişirilmiş gibi geldi. herşey şişirilmiş idi. senaristin fantazilerini izledik resmen. bunu bir yapıt olarak göremiyorum sanat olarak göremiyorum. diğer yapıtlara hakaret olacağını düşünüyorum. paso girdili çıktılı bir film. bende bir fikir oluşturmadı . hayatıma dahi etki edebilecek filmler izlemiş iken sadece beni tahrik etmesiyle kalmış bir film. konulu sevenler izleyebilir.