Dünyadaki sayılı Mareşallerden biridir. Türkiyenin tek mareşalidir. Akla hemen Atatürk gelecektir. Fakat atatürk ün mareşalliği meclis tarafından çıkarılan kanunla verilmiştir. Gerçeği yansıtmaz. Ülkemizde bazı sokak ve caddelerin isimleri de kendisinden gelir.
Bu aralar ölüm yıldönümü galiba. Geçenlerde Eyüp kabristanina necip fazil gibi önemli zevatin kabirlerini ziyarete gittim, o üstadın kabrini okuduktan sonra yukari doğru ciktim baktim ku fevzi ÇakmakÇakmak'in aile kabristani var orda; basinda bekleyip biraz dusundum, sonra aklima kadir mısıroglu'nun fevzi cakmak hakkindaki uyarilari geldi, bu yüzden tepkimi göstermek için kabrinu okumadan gerisin geriye döndüm.
Bakin fevzi cakmak kötü biri demiyorum, sonradan kuran ehli biri olmuştur ama önce mustafa kemal'in inklaplari zamaninda ondan yana tavır takindigi icin kabrinde tepkimi gösterme ihtiyaci hissettim.
@49 a hitaben. Bizim 2 meraşalimiz vardır, ikisini de son derece saygı ve sevgi duyarız. aynı safta savaşmış 2 meraşali karşılaştırmak bir Türk olarak bize yakışmaz.
Kendisi kurtuluş savaşına katılmadan önce osmanlıda genelkurmay başkanıydı.Sağlık nedenleri ile en başta gelememiştir ama her türlü yardımı yapmıştır.1920 de Kendi isteğiyle kurtuluş savaşına katıldı.
Kendisini ulu önder karşılamıştır hatta. Kütahya-Eskişehir de ismet paşa önderliğinde türk orduları yenilince genelkurmay başkanlığına kendisi atanmıştır ve 1944 e kadar genelkurmay başkanlığı yapmıştır.
Kendisi Sakarya meydan savaşını ulu önderle birlikte yönetmiştir.Büyük taarruz'un planını hazırlamıştır.
Ayrıca Ulu önderle birlikte mareşallik ünvanı olan tek kişidir. Toprağı bol olsun.Allah rahmet eğlesin.
05 Ağustos 1921 - 03 Mart 1924 Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekili
03 Mart 1924 - 12 Ocak 1944 Genelkurmay Başkanı
Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusunun 2'nci, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilk Genelkurmay Başkanı olan Mareşal Fevzi Çakmak, 1876 yılında istanbul'da doğmuş, 28 Ocak 1896 tarihinde Harp Okulundan mezun olmuştur.
Aynı yıl girdiği Harp Akademisini 1898 yılında kurmay subay olarak bitirdikten sonra; Genelkurmay Başkanlığı Karargâhında karargâh subaylığı, Metroviçe Tümeni Karargâh Subaylığı, Taşlıca Mutasarrıfı ve Komutanlığı, Mürettep Kosova Kolordusu Kurmay Başkanlığı, Mürettep Garp Ordusu Kurmay Başkanlığı, Nizamiye Yakova Tümen Komutanlığı, Kosova Kuvayi Umumiyesi Kurmay Başkanlığı, Vardar Ordusunda Şube Müdürlüğü ile Nizamiye 2'nci Tümen Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.
02 Mart 1915 yılında Tümgeneralliğe (Mirliva) yükselmiştir. 5'inci Kolordu Komutanlığı, Anafartalar Grup Komutanlığı, 2'nci Kafkas Kolordusu Komutanlığı ve 2'nci Ordu Komutanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 24 Aralık 1918 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına atanmıştır. 28 Temmuz 1918 tarihinde Korgeneralliğe (Ferik) yükselmiştir. 27 Mayıs 1919 tarihine kadar bu görevi yürütmüş, 1'inci Ordu Komutanlığından sonraki Harbiye Nazırlığı görevinden 21 Nisan 1920 tarihinde istifa ederek Anadolu'ya geçmiştir. Anadolu'ya geçtikten sonra Millî Müdafaa Vekili ve Heyeti Vekile Reisliği görevine atanmıştır. 03 Nisan 1921 tarihinde Orgeneralliğe (1'inci Ferik), 31 Ağustos 1922 tarihinde de Büyük Zaferin kazanılmasındaki yüksek hizmetlerinden dolayı Mareşalliğe terfi ettirilmiştir. 05 Ağustos 1921 03 Mart 1924 tarihleri arasında Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekilliği, 03 Mart 1924'ten yaş haddinden emekli olduğu 12 Ocak 1944 tarihine kadar da Genelkurmay Başkanlığı yapmıştır.
Arnavutluk Harekâtı, italyan Harbi, Arnavutluk isyanının bastırılması, Balkan Harbi, 1'inci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na katılmıştır.
Mareşal ÇAKMAK; Gümüş imtiyaz Madalyası, Altın imtiyaz Madalyası, Altın Muharebe Liyakat Madalyası ve istiklal Madalyası ile Avusturya-Macaristan Harp Nişanı, Alman Kronodör Nişanı, Alman Demir Haç Nişanı, 1'inci Mecidi Nişanı, 5'inci Mecidi Nişanı, Kılıçlı 2'nci Osmani Nişanı, 4'üncü Osmani Nişanı sahibidir.
Bayan Fıtnat ÇAKMAK ile evlenmiş olan Mareşal Fevzi ÇAKMAK'ın iki çocuğu vardır. ingilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Farsça, Arapça, Arnavutça ve Sırpça bilmektedir.
10 Nisan 1950 tarihinde vefat etmiş, istanbul'da Eyüp Sultan Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Kaynak: tsk.tr
atatürk'ün en güvendiği adamlarından biriydi. ama çankaya'ya asla gitmezdi oraya günah yuvası derdi (atam içki içdiği için) ikisinin konuşması gerektiği konular olduğu zaman atatürk, fevzi çakmak'ın yanına giderdi. hem vatanı sever hem de dindar biriydi.
edit: eksi veren arkadaşlar nedeni açıklarsa beni mutlu etmiş olurlar.