rahmetli necip hablemitoğlu tarafından sistemli ve bilimsel bir şekilde açıklanmış, üzerine gidilmiş daha sonrasında suikaste uğramasına sebep olan yeni tür gladio taşeronizasyonudur.
yazar yorumu: eskiden gladio teşkilatı; ülkücüleri ve bütün gericileri tsk içerisindeki özel harp dairesi aracılığıyla kullanırdı. ancak 28 şubat süreci sonrası silahlı kuvvetler içerisindeki orgeneraller ismail hakkı karadayı ve hüseyin kıvrıkoğlu'nun başı çektiği ulusalcı paşalar aralarında ittifak yaparak ordudaki amerikancı gladiocu bütün kadroları tasfiye etmiş ve özel harp dairesini kapatarak özel kuvvetler komutanlığına dönüştürmüş, bu yollada kontrgerillayı tasfiye etmişlerdi. attila ilhan'ın başlattığı ulusalcı aydınlanma dalgasına katılan aydınların kamuoyunu etkili bir şekilde yönlendirmeye başlaması üzerine özellikle alparslan türkeşin ölümünden sonra mhp dinci-gerici çizgiden uzaklaşarak ulusalcı tarafa yön kırmıştı. sonuç olarak tskyı ve ülkücü tabanı kaybeden abd ve cıa ortadoğu masası yıllardır tskdaki kontrgerillaya alternatif olarak turgut özal'la beraber hazırladıkları haçlı irticanın köpeği olma hevesi içindeki fethullahçı polisleri yeni operasyonal kontrterör eylem birimlerine dönüştürdü. bu polis kuvveti yıllar boyunca hazırlık yaptı istihbarat topladı ve dolmabahçe mutabakatı sonrasında washingtondan düğmeye basılmasıyla medya desteğiyle asimetrik psikolojik savaş yöntemiyle atatürkçü aydınlanmayı tamamen tasfiye etti. bu yolla ele geçirilen tsk ileride amerikancı komplolar yüzünden ortadoğuda çok müslüman kanı dökecek gibi. şehid düşecek anadolu evlatlarınında katledilecek arap halklarınında günahı bu haçlı irtica operasyon birimi olan fethullahçı gladyonun boynunadır vesselam.
"derin" bir emniyet müdürününn iddialaıyla gündeme gelen kavram. düne kadar kendisini "fethullahçı" olmakla itham edenleri bugün savunmaya başlamasının arkasında yakın arkadaşaı emniyet genel müdür yardımcısı emin arslan'ın uyuşturucu tacirleriyle ilişkili olduğu gerekçesiyle tututklanmasını hazmedemediği ve "kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla hareket etmeyen polislere husumetini cemaat iddiasıyla dile getirmesi olduğu iddia edilen şahıstır. öyle bir gaza gelmiştir ki danıştay baskını, ergenekon bombaları vs yi tümüyle cemaat komplosuna dönüştürmüştür. zaten ortaya çıkan klasörler dolusu belge ve ele geçirilen bombalar da cemaat imalatıdır demeye getirmektedir. önce kendisinin jitemli dönemlerde, yeşil ve cem ersever'in yaptıklarına göz yumulduğu dönemlerde nerede hangi görevde olduğunu düşünün sonra balıklama atlayın iddialarının üzerine.
bu iddialar aslında apo denen köpek ile kanka olan perinçek'in ve diğer "ip" çilerin iddiasıdır. kendilerini yasadışı faaliyetleri nedeniyle köşeye sıkıştıran davalardan kurtulma çabasıdır.
zırvalayacak kişiye not: cemaat ile bağım yok ama herşeyi onlara yorup cemaatin reklamını yapmanız da bıktırdı. elbette yasadışı faalyetlerinize müdahale edecek dürüst bir devlet yetkilisi birgün çıkacaktır. sonra gelsin ergenekon, balyoz, kağıt parçası davaları.
oturup cumhuriyet gazetesinden, sözcü den yahut ulusal kanal gibi yayın tarihinin en komik kanalından linkler vererek uydurulmus komplodur.
agharta efsanesini ergenekon iddianamesine koymak kadar salak, ergenekoncu berberler seklinde basitce yayın yapanmuhafazakar basın kadar cirkin bir haberdir.basın ve meslek ahlakından yoksun, götten sallamanın dayanılmaz hafifliği ile uydurulmus gerizekalı bir iddiadır.
bolca erol mütercimler okuyup üzerine nihat genc izleyen bünyelerin inanabileceği hede.yüklemi olmayan cümledir efendim.
gladyo demek bir nevi hakarettir onlara, zira cia ajanıdırlar. hem de en dini bütünü, en takunyalısından. cia bile imana gelecek yakında bunlar sayesinde, daha ne istersiniz be zındıklar..
ulusalcı-darbeci gladyonun dezenformasyon amaçlı iddiasıdır. mızrak çuvala sığmamakta marifetleri halk tarafından bilinmektedir. dezenformasyon çabaları nafiledir.
fethullahçı gladyo, cumhuriyet gazetesinde dile getirildiği için çok bilmiş yandan yemiş kişiler tarafından kabul görülmemektedir. yani fethullahçı gladyo diye bir şey yokmuş bu yandan yemişler için: "bu olsa olsa cumhuriyet'in sallamasıdır, zaten bir platformda da dile getirilmemiş".... e herhalde yani, fethullahçı gladyo adı samanyolu haberde veya fethullah hocanın sevenleri tarafından düzenlenen toplantı vs. gibi yerlerde dile getirilmesi beklenemez, komik olur. üst mercisinin fethullah hoca severlerin olduğu hiç bir oluşmda elebet adı duyulmaz ve zikredilmez. ayrıca "hiç bir platforda adı duyulmadı" söylevlerini çekmek de şark kurnazlığından başka bir şey değildir. bu söylevler, ancak kendi etraflarında bulunan beyninin yarısı alınmış ahmakları kandırmaya yeter o kadar.
o zaman aynı mantıkla olaya bakcak olursak; yani gazete ve platform açısından: ergenekon terör örgütü diye de bir örgüt yoktur, zira ergenekon terör örgütü de star gazetesinin baş sallamacısı şamil tayyar ve o'nun ekibi tarafında ortaya atılan bir terimdir ve götünden sallamanın en güzide öreneğidir. hatta, suç dosyası bile ortada yokken, ergenekon hakkında 2 ay gibi bir sürede kapsamlı(!) bir kitap yazan şamil tayyar efendi şimdi kıçından attığı terimin adını bile ağzına almaz olmuştur, zira tayyar'ın adına fikir babalığı yaptığı örgüt bumerang etkisi göstermiştir. savcılıkça gizli tutulması gereken ergenekon dosyası acaba şamil tayyar'ın eline nasıl geçmiştir de üzerine kitap yazmıştır, kim vermiştir dosyayı, fethullahçı gladyo...
işin doğrusu:
fethullahçı gladyo ya da fethullahçı örgütlenme cumhuriyet gazetesinin orataya attığı bir terim ya da iddia değildir; fethullahçı örgütlenme diye bilinen oluşumu rahmetli necip hablemitoğluköstebek kitabında açık açık anlatmıştır ve adını da koymuştur. ha kişi buna inanır veya inanmaz, bu kişinin sorundur. ancak bu cumhuriyet'in iddiası falan değildir.
bilip bilmeden klavye başından desteksiz atışlar yapanlar duyurulur.
sanal alemdeki saldırılarını arttırmış, planlı, sistemli ve organize çalışan bir çeşit örgüt. türkiye cumhuriyeti'ne ve onun kutsallarına karşı büyük çaplı bir savaş içerisindedir.
battal gazi tarafından kurulmuş, kara murat tarafından istanbul'da konuşlandırılmış, malkoçoğlu eliyle eflak ve boğdan'da yaylmış gençlik ve spor kulübüdür. özellike son ikisi organizasyonun bayanlar kolunu da kurdurmuştur. bu kolda genellikle düşman sarayının prensesleri ve/veya kraliçeleri ya da hancının kızı falan yer alır *
yukarıda yazılanlar da en az fethullahçı gladyo iddiası kadar zırvadır.
ülkeyi işgal edenlerin tanımıdır. ülke her yönden işgal altındadır da millet daha yeni yeni uyanmaktadır. ben daha dershaneye giderken bunlar da yetişiyorlardı, hepsi üniversite sınavını güzelce kazanıp, okulu bitirip, desteklerle iyi yerlere atandılar. hem cepleri doldu, hem ne anlama geldiğini bilmedikleri bir de amaçları oldu. çok da sıkıya bağlılar birbirlerine. misal bir havuzları var ve oradan beslenmekteler. bunu herkes biliyor, sadece açık açık söylenmeye yeni başlandı o kadar. yoksa kimse gözünün önünde olanı göremeyecek kadar aptal değil. bu yazıyı zaman gazetesinden bir yazarın yazmasını kimse beklemezdi sanırım ya da çıkarları doğrultusunda hareket eden basın kuruluşlarının. yazılanlar yalan mı? yalan diyenin aklına ve yüzsüzlüğüne gülerim ki onurlu olan yaptığın işin arkasında durmaktır, inkar etmek değildir. işte bu noktada fethullah gülen mantığı devreye giriyor. hep inkar ettiler, amaca giden her yolu mübah saydılar. bu yüzden rahatlıkla sızdılar işte, şimdi hakketen çok geç. yani oturması gerekenler gerekli yerlere çoktan oturdu. sürülmesi gerekenler en ücra köşelere, en alakasız yerlere çoktan sürüldü. yavaş yavaş bütün taşlar oturuyor yerine.
siz susarken, görmezden gelirken bütün kaleleri kaybettiniz, kaybettik. ben takdir ediyorum esasında kendilerini, azimlerini, bağlılıklarını. en büyük bağları da paradır. amaçlarına hiç bir masraftan çekinmeyerek ulaştılar zaten. anlamadığım bu çıkarcılığın, bu ikiyüzlülüğün, bunca yalan dolanın neresine dini koyabildikleridir. ama onu da yaptı işte, sözde dindardır hepsi.
ne kadar kötü bunca emek harcanmış bir ülkeyi onların pis ellerine bırakacak olmamız. zira hala uyumaktayız.
element uydurarak, belgesiz-kanıtsız gazetecilik oynamak bu olsa gerek dedirten kavramdır. yalçın bayer gibi süt ürünleri toplayıcısı tadında okurdan gelen mektubu kanıt addedip iddialarda bulunmak da son derece profesyonel bir davranış tabi. dünya üzerinde örneği görülmemiş bir gazetecilik bu, hani dolu tarafından bakıp bu işte öncü falan diyeceğim ama, bardağı dolduracak belli bir bilgi birikimi, entelektüel bir miras da yok ortada.
yalçın bayer'e gelen bir okur mektubundan da görüleceği üzere;
--spoiler--
BiR tanıdığımın oğlu Pertevniyal Anadolu Lisesi'nde okuyor. Orada "abilerin evleri"nde kalan arkadaşları var. O "abiler" onları Harp Okulları'na girmek üzere hazırlıyorlarmış. Yani F.Gülen'in dediği gibi sızıyorlar, yavaş yavaş... Bu mutlaka daha önce de olmuştur. istanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer'in, futbol ve bilgisayar siparişlerinden vakit bulup, bu konularla da ilgilenmesi gerekmiyor mu? Z.K.
--spoiler--
bunun gibi şeyleri çevrenizde de görebilirsiniz. örneğin benim kuzenim yıllar önce okulu -üniversiteyi- bırakıp, polis okuluna gitmiştir sırf bu fetva için.
fethullah gülen'in ordu ve emniyet teşkilatı içine sızma fetvasının sonucudur. deniz baykal'ın "akp kendi derin devletini oluşturuyor" cümlesinin tuğlası şakirt gençler, çimentosu da fethullah gülen ve onun müridlerine "yol gösterdiği" fetvalarıdır.
bu tanimlamayi baska biri yapsa zaten sasirtici olurdu. hayatinda simdiye kadar hicbir fikir uretememis, normal bir gazetede cayci bile yapilmayacak olan ve hayatini fethullah gulen dusmanligina adamis, yazdigi seyler hep ayni teraneler olan hikmet cetinkaya'dan da bu beklenirdi. daha dune kadar akp'ye kapatma davasi acildiginda cikip hukuktan bahseden, savciyi yere goge sigdiramayan zihniyet, mevzu bir cete operasyonu olup, isin ucu kendilerine hafiften donunce feryad-u figan nereye saldiracagini sasirip ve ayni hikayeden devam ediyor.
madem ki hukuki bir surec var ve isliyor, o zaman ne diye hedef carpitiyorsun. birak sorusturma tamamlansin, iddianame hazirlansin ondan sonra ne diyeceksen de. ama olmaaaaz! cunku isin ucunda buyuk bilge, aydinlanmaci ilhan abimiz var. her ne kadar yari ozgurlukcu, jakoben laiklikci ve darbecilerin ideologu olsa da, o bizim ilhan abimiz. 9 mart cuntacilari giderek mevzi kaybediyorlar ve bu, o cok ozlenen, halki refah ve huzura kavusturacak, aydinlanma sureciyle halkin alninda nurdan haleler fiskirttiracak "milli demokratik devrim" sureci tehlikeye giriyor.
bunun onunde en buyuk engel ise enteresan bir sekilde turkiyenin agir-aksak gariban demokrasisi. ama kimin umrunda m. kemal'in "hakimiyet kayitsiz sartsiz milletindir" demesi. cunku millet henuz sosyal evrimini tamamlayip, devrimci ruh kazanamamis. oyleyse yapilacak sey halka ragmen baska kuvvetleri yanina alip - bir donem askerdi- bu devrimi gerceklestirmek ve seckin zumre oligarsisine dayali bir yonetim sekli gelistirmek. tipik baasci anlayis. o yuzden demokrasinin yaninda kim varsa hepsine toplu bir isim koysoyle afili, jan janli... fethullahci gladyo! koy d.tune rahvan gitsin...!
bu yeni oluşuma ışıklı polis de diyebiliriz . "türkiye'deki bütün anayasal kurumları ele geçirinceye kadar atılacak her adım erken adımdır, oana kadar hizmete devam edecekler" diyen fettullah gülen'in emniyetteki, yargıdaki kadrolaşmasının uzantısı. olmayan iddianame ile insanları bunlar bişeyler yapmıştır, yada kesin yapacaktır diyerek suçlamanın açıklaması nedir?
fettullah gülen türkiye'de istediği ana çok yaklaşmıştır.bu ılımlı projenin bir parçasıda türk insanını ordusundan soğutmak yada onu destekleyenlere darbeci damgası vurmak. kendisinin kirli emellerini ortaya çıkaranlar susturulur hale gelmiştir, hergün tsk'yı karalayıcı haberler çıkmakta buradan da artık hedeflerindeki kurumun tsk olduğu kolayca görülebilir..
yeşil devrim başlamıştır. yakında laik demokratik türkiye cumhuriyetini savunan, ve fettullah gülen'in karşısında bulunan herkes birer ergenekoncu yada darbeci diye suçlanacaktır...