Şensoy "Darbelerle alay ediyorum elbette ama kendi üslubumla. Ben bir mizahçıyım ve mizah duygusu olmayanlarla anlaşmak çok zor oluyor" dedi.
Ferhan Şensoy, gazetelerde yayımlanan "Ferhan Şensoy sahneden darbe çağrısı yaptı" başlıklı habere tepki gösterdi. Şensoy, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
"Haber, gerçeği yansıtmamakla kalmayıp suçlayıcıdır. 2006'dan beri sahnelediğim Fername oyununda; 'Daha önce yapılan üç askeri darbe ottan bo.tan sebeplerle yapıldı. Asıl darbe yapmak için geçerli sebepler şimdi var ama darbe yapan yok. Bu ülkenin darbe vakti geldi fakat asker bir şey yapmıyor. 1980'de yapılan darbe sırf Kenan Paşa'nın resim merakından dolayı yapıldı. Darbe yapacaksanız şimdi yapın' cümleleri oyunun metninde yoktur. Zaten benim üslubum değildir. Bu cümleler, darbelerle alay ettiğim ve sonunda darbe istemediğimi belirttiğim sahneyi Eskişehir'de 232. oyunu izleyen bir sivri zekanın yorumudur. Gene haberde belirtildiği gibi o sahnede ne alkışlama ne de salonu terk eden olmuştur. Bu da söz konusu sivri zekanın aynı zamanda yalancı olduğunu gösteriyor. 295 Eskişehirli izleyici şahidimdir. Darbelerle alay ediyorum elbette ama kendi üslubumla mizah yapıyorum. Sonunda da darbe istemediğimi net olarak belirtiyorum. Zaten benim darbe istemeyeceğimi insanların bilmesi gerek. (Hürriyet)
--spoiler--
oyunlarından ve filmlerinden daha çok eğlendiren açıklamalar yapan; modern zamanın darbe yanlısı, bordo bereli kavuklu, komunisti. olmadı ferhan abi hiç olmadı.
bu ülke insanlarının neden sanata, sanatçıya saygı duymadığının en güzel örneklerinden biridir ferhan şensoy. sanatçı her daim muhaliftir, sanatçı sistem düşmanıdır, sanatçı belli bir kalıba sokulamaz gibi klişe değer yargılarından ötürü halktan hep uzak tutulmuştur. sadece modern dünyanın yarattığı kendi yalancı düzeninin başrol kahramanlarıdır o kadar. atatürk ne güzel demiş zamanında sanatla alakası olmayan toplumların hayat damarlarından biri kopmuş demektir diye ? peki o çok övdüğünüz aydınlık kemalist ilkelerini benimsemiş kişilerin bile bile bu ihaneti yapmaya hakkı var mıdır bu topluma? korkmamız gereken sadece dinciler, yobazlar, şeriatçılar mıdır bu ülkede ? toplumun ortak hedef ve ideallerine sırt çevirip, azınlığın diktatöryasına boyun eğmek hangi sanatçının özünde vardır? kısaca demek istediğim yılmaz güney, ahmet kaya'lara bakıyorum, bir de ferhan şensoy, serdar ortaç'lara? hangisi gerçek sanatçı acaba?
halkın demokratik rejimi korumasından kuşku duymuş bu yüzden görevin türk ordusunda olduğunu açıkça ilan etmiş sanatçımızdır. önceki darbeler hakkında söyledikleri doğrudur da halkı, en azından sanatçıları aydınları demokratik tepki vermek için örgütlemesi gerekirken orduyu göreve çağırması düpedüz kolaycılıktır.
oyunculuk açısından gerçekten ender yeteneklerden ve yaşayan bir ustadır. o çok gülünen herkese cevap yetiştiren cem yılmaz' ı bir de frehan şensoy' un yanında görünce durum çok net anlaşılır. o deli cem yılmaz süt dökmüş kediye dönüverir ki böyle yapması da akıllıcadır çünkü ferhan şensoy gibi biriyle o bile aşık atamaz.
yıllar önce diyarbakır da sergilediği bir stand-up ta bir konuyu anlatırken "bunlar terörist gibi.pkk dan da beterler" demiş ve salondaki seyircinin büyük bir bölümü "ne diyor lan bu?" diyerek salonu terketmişti.ferhat şensoy da oyunu yarıda kesmiş ve ropörtaj yapmak isteyen basın mensuplarına "diyarbakır lı vatandaşlarımızın pkk konusundaki hassasiyetini biliyordum ama konu gereği bunu söylemek zorunda kaldım.aslında değiştirebilirdim ve başka bir terör örgütünden bahsedebilirdim.dalgınlığıma geldi,tüm diyarbakırlılar dan özür diliyorum" demiştir.
hacı komünist kitabını yazmış usta tiyatrocu. sevilerek takip edilen, sözünü esirgemeyen tiyatroculardandır. bir de her oyununa mutlaka sigara içtiği bir sahne koyuşu yok mudur, bitirir oyunu izleyen tiryakileri..
ferhan şensoy şu bizim gavur ellerde özendiğimiz çok önemli şahsiyetlerden bizzat kendi içimizde yaşayanıdır. ancak bizde dışarı özenilir, içteki karalanır, kötülenir. sonuç... ferhan şensoy bu dünyadan göçünce anlayacağız.
bir taraftan mahallenin bitirimi kimliğinde olabildiğince geleneksel ve türk, diğer taraftan da olabildiğince frenk olabilen ve bu renkleri paletinde çok güzel karıştırıp türk edebiyatı ve özellikle de türk tiyatrosu adına önemli işlere imza atmış, en çok okuma ama bir o kadar da yazma sevdalısı, hem aydın hem de sapına kadar sanatçı olan adam.
biraz agresif ve mümkün olduğunca muhalif olduğundan, ne olduğu ve ne yaptığını bilmeyen, bilemeyen ya da yaptıklarından rahatsız olan insanlara antipatik gelebilir. ancak geleneksel türk tiyatrosu (ortaoyunu, meddah) ile batılı tiyatroyu aynı potada eritmiş bunun üzerine politik tiyatro sosu döküp dadından yinmez eserler vermiştir.
yazın konusunda ise oteller kitabı, ingilizce bilmeden hepinizi i love you, denememeler gibi kitapları ile gönüllerde taht kurmuş, ancak asıl; 1977'de yazdığı ve çok böyle mahalle içinde, eğlenceli tiplerle, eğlenceli eğlenceli başlayan hikayesi; şaaak diye 1 Mayıs 1977 olaylarına bağlanan ve ruhunuzu içinizden çekip alan, iki çitileyip yerine koyan kazancı yokuşu isimli ilk kitabı ile kütüphanenin başköşesine oturmuştur.
eski eşi derya baykal' ın anlattığına göre gittiği her yerde, her ülkede gezdiği her yeri not alırmış. gittiği lokantaların, müzelerin, otellerin isimlerini ve ilgili detayları yanından hiç ayırmadığı defterine yazar yeri geldiğinde de o bilgileri kullanırmış.
hakkında bir tanım yapmak gerekirse: zeki ve yetenekli bir oyuncudur. yeri gelir taşı gediğine koyar; ancak çok komik değildir.
samsunda babası, sayın cemil şensoy oğlunun adına sinema yaptırmış, talimhane caddesindeki ferhan sineması samsunun en modern sinemasıydı. fakat oğlu ferhan ın tiyatro oyuncusu olmasına karşı çıkmış. buna rağmen ferhan şensoy iyi bir tiyatrocu olmuştur.
aşırı yüksek egosu ve insanları ezmeye müsait konumuyla kendi dünyası içinde tiyatrocularını ve kadınlarını ezerek mutlu mesut yaşayan tiyatrocu yazardır.
evet ferhan şensoyun entellektüel birikimi vardır ancak mizaha o kadar da yetenekli değildir.
çoğu esprisi soğuk, hatta berbat, zekaya çok dayanmayan küfürlü esprilerdir. çük kelimesini de bol bol kullanır. oyunculuğu da çok tekdüze ve yapmacıktır. üretken entellektüel ancak son derece kaba ve orta kalite bir sanatçıdır.ali poyrazoğlunun ,müjdat gezenin hademesi olamaz.
efendim babamın anlattığı bir olaya göre, zamanında "ferhangi şeyler" oyununun birinde izleyicilerden birisini cep telefonu çalar. izleyici hemen kapamaya hamle yaparken ferhan şensoy adamı durdurur ve "dur arkadaşım, telefonu kapama. aç ve 'ulan hıyar tiyatrodayım, cep telefonundan niye arıyorsun' de " der..
herkes şaşırmışken ferhan şensoy devam eder: "ve o da sana desin ki 'ulan onun bunun çocuğu madem tiyatrodasın cep telefonunu niye kapatmıyorsun'.."
belden aşşağı esprilere isal olmuş göt gibi gülenlerin, hiç düşünmeden önüne surulan medya maymunlarını izlemek için mal gibi sıraya girdiği ve bir o kadar da para bayıldığı yerde komik olduğunu sanmaz. yeteneğini tartışmak akıl yoksunluğu ile eş değerdir.
ferhan usta tiyatrocudur. ve her zaman muhalefetdir. ve bizim ülkede doğru söyleyenler sevilmez. şerefsizin suratına kim "şerefsiz" dedi ise dövülen odur. ama yine de lafını esirgemez. ha keza komik değildir ferhan şensoy, çünkü komedyen değildir, şapşal değildir. akıllıdır. ama akılları buna yetmez.
bu ülkede mizah denilince akla gelmesi gereken bir kaç isimden biridir. bir roportajında yazar olarak anılmak istediğinden bahsetmiştir. ferhan şensoy kitaplarını okuyan insanlar kendisinin ne kadar iyi bir yazar olduğunu bilirler. üstad kendi uslubu ile büyük bir fark yaratmış bir çok ilke imza atmıştır. şu an alkış tuttuğumuz bir çok insan zamanında onu izleyerek bugunkü başarılarını elde etmişlerdir.
son zamanlarda fername adlı tek kişilik oyunda ve boşgezen ve kalfası adlı oyunda izleme şansına sahip olduğumuz yeni kitabı yolda olan ustamızdır.
