bugün

iki sene inip çıktığım gençliğimi harcadığım yerlerden birisi en çok iniş bittiği yada çıkış tamamlandığı zaman sevdiğim yokuş
bir zamanlar gençlerin öldüğü meşhur sokak.
Yokuş çok güzeldir, aşağı doğru dosdoğru tophane'ye....
Ortada bir sucu görürsünüz.
yorulanlar su içsin diye konmuş sanki.
ama hiçbir yer gibi,
oranında bir sahibi yoktur.
aslada olmayacaktır.
istanbul sadece istanbul'undur.
bilhassa istiklal caddesi.
orasıda istiklalde bulunur. *
the marmara otelinin yanından usulca inen daracık hüzünlü yokuş.
(bkz: kazancı bedih)
ferhan şensoy'un sürükleyici bir anlatıma sahip, vurucu bir sonla biten en iyi ktaplarından biri.
ferhan şensoy'un basımı gerçekleştirilen ilk kitabıdır. kitap hiç de edebi kaygı güdülmeden günlük konuşma dili üzerinden yazılmıştır. çok kısa sürede okunabilir. kanlı 1 mayıs 1977 olaylarına bitişik sonlandırılır üstad tarafından. bu yönüyle çok vurucu bir biçimde biter bu edebi eser.
ferhan şensoy'un, biz gençlerin o dönem halkını tanıyabilmesine adeta canlı bir şekilde katkıda bulunan uzun öykü/ kısa romandır.
elif şafak'a göre , kazancı yokuşu istanbulun küçük bir modelidir.(misal-i musaggar)

http://www.zaman.com.tr/w...tr/yazar.do?yazino=125629
zeki müren'nin güzel bir şiiri..
(bkz: hey gidi günler hey)
Bir zamanlar sakinlerinin yılbaşı gecesi yokuşa ve yokuşa açılan sokaklara cam şişe fırlatmayı adet edindiği tuhaf mahalle.
Taksim'den Cihangir ve Kabataş a gidenlerin geçtiği yokuş . Artık taksime çıkan füniküler metro hattı sayesinde gelen geçende azalma olduğu bir gerçektir.
(bkz: defterdar yokusu)
ferhan şensoy'un laylaylom başlayıp şaaak! diye 1 mayıs 1977 olaylarına bağlanan ve yaşanan olayların vahametini anlattığı yürek kakan kitabı.
ferhan şensoy'un en güzel kitaplarından bir tanesidir. yazar, vurucu darbeyi son 3-5 sayfasında yapar. güle eğlene okuduğunuz kitap göz yaşartır.
3 hemşerimi kaybettiğim yokuştur. the marmara otelinin batı tarafında kalır.
zeki müren'den

paris sokaklarında sabaha karşı
çöp tenekelerinden aşk dökülür
aşıklar balık kılçıklarında
ölür...
şanzelize yağmurda buğulu ayna
çiçekli jartiyerlerin gölgesi iz iz
kişiler geçer kişiliksiz
madrid balkonlarında zehirli asma gülleri
kök temiz filiz kirli
roma, nerondan arta kalan yaralar
aşk çeşmesinde kalp paralar
kazancı yokuşunda bir yatır var
ömürle yarışır mumları erimekte
beni orada bekle
ne çilekeş
ne vefakâr
o ne sırdaş dede
o yokuş baharda da ıslaktır
güzde de
kayan kendi ayağın
düştüğün kendi kaldırımın
o yokuşta niceleri neler diler
o yokuşta gün ışırken
çöp tenekeleri ve yalnız
kediler...
bu gün 2 liraya aldığım ferhan şensoy kitabı.
* * *
istanbulun hüzünşü sıfatını hakeden en itibarlı yokuşudur.
kanlı 1 mayıs'ta ülkücülerin öldüğü yokuştur.
beyoğlunda eğlendikten sonra taksi ile bir kaç dakikada evinize gitmeye yarayan yokuştur.
ferhan sensoy un kaleme aldigi (nisan 1978) ilk kitabidir. ve onun kitaplariyla tanismamin baslangicidir.

üst kat komsusunun ayak sesleri üzerine "ulen kari da kesin beni istiyo" diyen tiplemesi unutulmaz.

ayrica "kalemimin sapini gülle donattim" ve "oteller kitabi" siddetle tavsiye edilir.
ferhan şensoy istanbul'da bir süre kazancı yokuşunda yaşamıştır.
sonra da kitabını yazmış ne güzel.
bıldırcın yağmuru adlı albümden harika bir zeki müren şiiridir.

http://www.dailymotion.co...y-yokuyu-zeki-muren_music
bugün, doğalgaz sebebiyle bir patlamanın yaşandığı yer. 4 ağır yaralı olduğu söyleniyor. civardaki taksim ilk yardım'ın da "kentsel dönüşüm" sebebiyle kapalı olması, insanların işini zorlaştırmıştır durumda.
ayrıntı isteyen için:
http://haber.gazetevatan....a-patlama/610346/1/gundem
*