bugün
- kızılcık şerbeti dizisi8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması11
- şampiyonluk için yanak okşatmak47
- embesil yazarlar8
- en nefret edilen yazarlar9
- sevdiğiniz sözlük yazarları12
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- keesuzaadefool8
- anın görüntüsü17
- larisalisa21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz11
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
ikinci meşrutiyet'ten sonra kurulan ve üç yıl kadar süren bir edebiyatçılar topluluğu (1909-1912). kuruluş tarihinde 19-24 yaşlarında olan gençlerin kurdukları bu topluluk, şiir, öykü, roman, mensur şiir, oyun ve eleştiri türlerinde ürünler verdi.
(bkz: ahmet hasim)
(bkz: kopruluzade mehmet fuat)
(bkz: yakup kadri karaosmanoglu)
(bkz: sahabettin suleyman)
(bkz: hamdullah suphi)
(bkz: ahmet hasim)
(bkz: kopruluzade mehmet fuat)
(bkz: yakup kadri karaosmanoglu)
(bkz: sahabettin suleyman)
(bkz: hamdullah suphi)
servet i fünun edebiyatı'na tepki olarak doğmuş, ahmet haşim, refik halit karay gibi önemli isimleri barındırmış edebiyat akımı.. yine bir dergi edebiyatıdır ki kelime anlamı "geleceğin ışığı" şeklindedir. yine sanat sanat içindir anlayışını benimsemişler..
20 Mart 1909 tarihinde istanbul' da biraraya gelen sanatçılar 1910 yılında bir bildiri yayımlayarak kendilerini kamuoyuna tanıtırlar. Bu, edebiyatımızdaki ilk bildiridir (24 Şubat 1910, Servet-i Fünun).
Bildirilerinde, edebiyatın ciddiye alınması, Batı edebiyatının daha yakından tanıtılması, düşünce ve edebiyat konularında konferanslar düzenlenmesi, bir Fecr-i Ati kurulması gibi amaçlarının bulunduğunu açıklarlar.
Geçmişte kaldığını söyledikleri Servet-i Fünun anlayışını eleştirmekle birlikte onların da bir adım ötesine gidememişlerdir.
Konu, biçim, dil ve anlatım yönünden Servet-i Fünunculardan hiçbir farkları yoktur. Onlar, serbest müstezatı biraz daha serbestleştirmişler ve Servet-i Fünuncuların tam kavrayamadığı sembolist şiirin güzel örneklerini veren şairler yetiştirmişlerdir. Bunun dışında edebiyatımıza bir yenilik getirememişler bu nedenle de özentici, taklitçi bir topluluk olarak eleştirilmişlerdir.
Bu toplulukta yer alan kimi sanatçılar bireysel bir anlayışı devam ettirirken (Ahmet Haşim gibi) pek çoğu da Milli Edebiyat hareketine katılmış ve bu anlayışla ürünler vermişlerdir.
Fecr-i Ati Sanatçıları:
Ahmet Haşim, Aka Gündüz (Enis Avni), Ali Canip Yöntem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Mehmet Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Celal Sahir, Faik Ali......
Bildirilerinde, edebiyatın ciddiye alınması, Batı edebiyatının daha yakından tanıtılması, düşünce ve edebiyat konularında konferanslar düzenlenmesi, bir Fecr-i Ati kurulması gibi amaçlarının bulunduğunu açıklarlar.
Geçmişte kaldığını söyledikleri Servet-i Fünun anlayışını eleştirmekle birlikte onların da bir adım ötesine gidememişlerdir.
Konu, biçim, dil ve anlatım yönünden Servet-i Fünunculardan hiçbir farkları yoktur. Onlar, serbest müstezatı biraz daha serbestleştirmişler ve Servet-i Fünuncuların tam kavrayamadığı sembolist şiirin güzel örneklerini veren şairler yetiştirmişlerdir. Bunun dışında edebiyatımıza bir yenilik getirememişler bu nedenle de özentici, taklitçi bir topluluk olarak eleştirilmişlerdir.
Bu toplulukta yer alan kimi sanatçılar bireysel bir anlayışı devam ettirirken (Ahmet Haşim gibi) pek çoğu da Milli Edebiyat hareketine katılmış ve bu anlayışla ürünler vermişlerdir.
Fecr-i Ati Sanatçıları:
Ahmet Haşim, Aka Gündüz (Enis Avni), Ali Canip Yöntem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Mehmet Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Celal Sahir, Faik Ali......
ahmet haşim, hamdullah suphi tanriöver, refik halit karay, fazil ahmet aykaç, mehmed fuad köprülü, yakup kadri karaosmanoğlu, ahmet samim gibi şahsiyetlerin 1909 yılında hayata geçirmeye çalıştıkları edebiyat derneği. fecri ati bir edebiyat akımı değildir daha doğrusu olmayı becerememişlerdir çünkü savundukları kuramlar servet-i fünun un devamı niteliğindedir 1912 yılında da dağılmışlardır.
tamamen serveti fünunun devamı olup tek özellikleri bildiri yayınlamalarıdır.
3 yıllık bir süreç içinde gelişmiştir. en önemli temsilcisi ahmet haşim'dir. sembolizm yaygın olarak kullanılmıştır. ilk defa bir beyanname yayınlanmıştır.
ilk bildiriyi yayınlayan topluluk; ' sanat, şahsi ve muhteremdir.' görüşünü savunmuşlardır, servet-i fünun'a tepki olarak kurulmuslarsa da onların taklidi olmaktan kurtulamamıslardır.
temelleri mekteb-i hukunun bahçesindeki büyük çam ağacının altında yapılan çam dibi edebi sohbetlerine dayanır. edebiyat sevdalısı galatasaraylı, mülkiyeli, mekteb-i hukuklu gençler tarafından kurulmuştur.
geleceğin şafağı anlamına gelir. batı tarzı edebiyat yapmak için toplanan yazar ve şairlerden oluştuğu için bu isim verilmiştir.
"sanat şahsi ve muhteremdir." sözünden dolayı bir birlik içinde olamamışlar ve servet-i fünun sanatçılarını dha fazla batıcı olmamakla eleştirmişlerdir.
Bu grubun ortaya çıkış sebebini hemen Meşrutiyet'in ilanı günlerinden itibaren başlayarak, bulaşıcı bir hastalık gibi ortalığa yayılan ve her türlü estetik zevkten, sanat endişesinden mahrum bir yığın dergi ve gazetede görülen edebiyatsız edebiyat mahsullerinde aramak doğru olur. Toplulukları için Fecr-i Ati (yarının şafağı) adını seçerler. Teklifi yapan Yakup Kadri olmuştur. Topluluğun kurulma haberi ve bahis konusu beyanname, hatta daha sonra mensuplarının yazı ve şiirlerinin çoğu Servet-i Fünun dergisinde çıkar.
Topluluktakiler batılı manasıyla bir edebiyat derneği(kulübü) karakteri kazanmak istemişlerdir. Memleketin ilme ve sanata son derece muhtaç olması ibaresiyle de, politikaya karşı bir tavır almışlardır diyebiliriz. Fecr-i Ati beyannamesinde, kendilerinden önceki Edebiyat-ı Cedide grubuna saygılı bir dil kullanıldığı dikkati çekmektedir. Edebiyat-ı Cedide' ciler gibi sanat ve estetiğe bağlı, fakat yeniliğe daha çok açık, özellikle Batı edebiyatını daha iyi anlayan bir grup oluşturmak istemektedirler. Ayrıca bir yayınevi kurarak, Batılı ve yerli eserleri halka yaymayı hedeflemişlerdir.
Fecr-i Ati mensuplarının eser verdikleri edebi türler ve bağlı oldukları edebiyat mektepleri tam manasıyla ortak bir karakter göstermez. Batı edebiyatından teorik olarak şiirde kısmen parnas mektebine ve sembolist-empresyonist eğilimlere dayananlar olmuştur. Roman ve hikayede de genel olarak realist ve natüralist bir yol tutmuşlardır. Bu bakımdan Edebiyat-ı Cedide yazar ve şairlerinden fazla farklı bir tarafları yoktur.
Topluluğun şiirdeki temsilcileri Tahsin Nahid, K.Mehmed Fuad, Faik Ali, Mehmet Behçet, Emin Bülend, Fazıl Ahmed ve Ahmet Haşim'dir. Şiir konusunda ortak prensipleri genel hatlarıyla, şiirle topluma faydalı olmanın mümkün ve doğru olmadığı, şiirin ancak duyguları dile getiren bir sanat vasıtası olduğudur. Topluluk dağılana kadar geçen birkaç yıl içinde yazdıkları şiirler de Edebiyat-ı Cedide şiirini hatırlatır. Umumiyetle aşk ve tabiat temleri üzerinde, derinliği olmayan duyguları ifade eden bu şiirlerde yaygın olan vezin aruzdur. Kendilerinden önce başlamış olan serbest müstezat örnekleri çoğalmış, giderek serbest nazım denilebilecek değişik ve zengin şekillerle yaygınlaşmıştır.
Roman ve hikayede Refik Halid, Yakup Kadri, Cemil Süleyman ve izzet Melih' le aynı şekilde Servet-i Fünun romanını hatırlatan temaları işlemişlerdir. Konu ve tema olarak Edebiyat-ı Cedide romanını izleyen bu eserlerin roman dili, edebi değer ve roman tekniği açısından ise o seviyeyi tutturamadıkları görülmektedir.
Tiyatro türünde, aynı zamanda Tiyatro tenkitçisi de olan Müfid Ratib başta olmak üzere Tahsin Nahid, Şahabettin Süleyman, Refik Halid, izzet Melih, Ali Süha gibi isimler sayılabilir. Şahabettin Süleyman dışındaki yazarların oyunları ve özellikle o yıllarda "fanteziye" denilen kısa piyesleri dergi sayfaları arasında kalmıştır. Şahabettin Süleyman' ın oyunları da toplum ve ahlak meseleleri açısından epey tenkide uğramış eserlerdir. Fecr-i Ati tiyatrosu oyun tekniği bakımından da başarılı eserler ortaya koymuş değildir. Konuları da, romanlarında olduğu gibi çok defa hissidir ve çoğu basit aşk ilişkileri üzerine kurulmuştur. Tiyatro edebiyatı açısından daha başarılı sayılacak olan teorik çalışmalarıdır.
Topluluktan pek çok yazar ve şairin tenkit usulü, Türk ve Batı edebiyatları hakkında, sanat ve estetik üzerine yazdıkları yazılar önemlidir.
Teşebbüs ettikleri halde bir dernek kuramamalarının, fazla faaliyet gösterememelerinin sebebini, kuruluşlarından hemen sonra vuku bulan 31 Mart Vakasına ve bunun doğurduğu yeni sıkıntılı şartlara bağlamak mümkündür. Ancak temelinde sanatı şahsi ve muhterem kabul eden Fecr-i Ati mensuplarının her birinin şahsi bir yol tuttuğu ve dernek halinde çalışma disiplinine yanaşmadıkları da anlaşılmaktadır. Bu yüzden topluluk 3,5 yık gibi kısa bir süre sonunda tamamıyla dağılmıştır.
Topluluktakiler batılı manasıyla bir edebiyat derneği(kulübü) karakteri kazanmak istemişlerdir. Memleketin ilme ve sanata son derece muhtaç olması ibaresiyle de, politikaya karşı bir tavır almışlardır diyebiliriz. Fecr-i Ati beyannamesinde, kendilerinden önceki Edebiyat-ı Cedide grubuna saygılı bir dil kullanıldığı dikkati çekmektedir. Edebiyat-ı Cedide' ciler gibi sanat ve estetiğe bağlı, fakat yeniliğe daha çok açık, özellikle Batı edebiyatını daha iyi anlayan bir grup oluşturmak istemektedirler. Ayrıca bir yayınevi kurarak, Batılı ve yerli eserleri halka yaymayı hedeflemişlerdir.
Fecr-i Ati mensuplarının eser verdikleri edebi türler ve bağlı oldukları edebiyat mektepleri tam manasıyla ortak bir karakter göstermez. Batı edebiyatından teorik olarak şiirde kısmen parnas mektebine ve sembolist-empresyonist eğilimlere dayananlar olmuştur. Roman ve hikayede de genel olarak realist ve natüralist bir yol tutmuşlardır. Bu bakımdan Edebiyat-ı Cedide yazar ve şairlerinden fazla farklı bir tarafları yoktur.
Topluluğun şiirdeki temsilcileri Tahsin Nahid, K.Mehmed Fuad, Faik Ali, Mehmet Behçet, Emin Bülend, Fazıl Ahmed ve Ahmet Haşim'dir. Şiir konusunda ortak prensipleri genel hatlarıyla, şiirle topluma faydalı olmanın mümkün ve doğru olmadığı, şiirin ancak duyguları dile getiren bir sanat vasıtası olduğudur. Topluluk dağılana kadar geçen birkaç yıl içinde yazdıkları şiirler de Edebiyat-ı Cedide şiirini hatırlatır. Umumiyetle aşk ve tabiat temleri üzerinde, derinliği olmayan duyguları ifade eden bu şiirlerde yaygın olan vezin aruzdur. Kendilerinden önce başlamış olan serbest müstezat örnekleri çoğalmış, giderek serbest nazım denilebilecek değişik ve zengin şekillerle yaygınlaşmıştır.
Roman ve hikayede Refik Halid, Yakup Kadri, Cemil Süleyman ve izzet Melih' le aynı şekilde Servet-i Fünun romanını hatırlatan temaları işlemişlerdir. Konu ve tema olarak Edebiyat-ı Cedide romanını izleyen bu eserlerin roman dili, edebi değer ve roman tekniği açısından ise o seviyeyi tutturamadıkları görülmektedir.
Tiyatro türünde, aynı zamanda Tiyatro tenkitçisi de olan Müfid Ratib başta olmak üzere Tahsin Nahid, Şahabettin Süleyman, Refik Halid, izzet Melih, Ali Süha gibi isimler sayılabilir. Şahabettin Süleyman dışındaki yazarların oyunları ve özellikle o yıllarda "fanteziye" denilen kısa piyesleri dergi sayfaları arasında kalmıştır. Şahabettin Süleyman' ın oyunları da toplum ve ahlak meseleleri açısından epey tenkide uğramış eserlerdir. Fecr-i Ati tiyatrosu oyun tekniği bakımından da başarılı eserler ortaya koymuş değildir. Konuları da, romanlarında olduğu gibi çok defa hissidir ve çoğu basit aşk ilişkileri üzerine kurulmuştur. Tiyatro edebiyatı açısından daha başarılı sayılacak olan teorik çalışmalarıdır.
Topluluktan pek çok yazar ve şairin tenkit usulü, Türk ve Batı edebiyatları hakkında, sanat ve estetik üzerine yazdıkları yazılar önemlidir.
Teşebbüs ettikleri halde bir dernek kuramamalarının, fazla faaliyet gösterememelerinin sebebini, kuruluşlarından hemen sonra vuku bulan 31 Mart Vakasına ve bunun doğurduğu yeni sıkıntılı şartlara bağlamak mümkündür. Ancak temelinde sanatı şahsi ve muhterem kabul eden Fecr-i Ati mensuplarının her birinin şahsi bir yol tuttuğu ve dernek halinde çalışma disiplinine yanaşmadıkları da anlaşılmaktadır. Bu yüzden topluluk 3,5 yık gibi kısa bir süre sonunda tamamıyla dağılmıştır.
kısa sürede dağılan bu topluluğun anlayışını ahmet haşim daha sonra tek başına devam ettirmiş, diğer fecr-i ati edebiyatçıları milli edebiyat akımına dahil olmuştur.
"sanat, sanat içindir." anlayışını savunur. aynı zamanda der ki " sanat, şahsi ve mühimdir." yani servet-i fünundan farklı olarak sanatın kişiye özel olduğunu ve önem arz ettiğini söyler. bu düşünceden yola çıkarak herkes farklı bir edebiyat çizgisi izlemiştir. bu nedenle de servet-i fünun gibi uzun süreli bir topluluk olmamıştır. kimi milli edebiyat yaparken kimi batıdan etkilenir. öncüsü Süleyman Şehabettin'dir.
edebiyatı cedide'ye tepki olarak doğan ama pek fazla öte gidemeyen topluluktur.
özellikleri
-fransız edebiyatı örnek alınmıştır.
-arapça, farsça kelime ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanılmıştır.
-daha çok aşk ve tabiat konuları işlenmiştir.
-şiirlerde aruz vezni kullanılmış.
**herşeye rağmen edebiyata pek fazla yenilik getirememiş olan topluluktur.
özellikleri
-fransız edebiyatı örnek alınmıştır.
-arapça, farsça kelime ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanılmıştır.
-daha çok aşk ve tabiat konuları işlenmiştir.
-şiirlerde aruz vezni kullanılmış.
**herşeye rağmen edebiyata pek fazla yenilik getirememiş olan topluluktur.
Fecr : tan vakti ati: gelecek anlamına gelir.
Fecr-i ati için gelecekteki tan diyebiliriz.
Fecr-i ati için gelecekteki tan diyebiliriz.
en önemli temsilcisinin Ahmet Haşim olduğu edebiyat topluluğu.Servet-i fünun'a tepki olarak ortaya çıkmış olsa bile servet-i fünün'un bir adım ötesine gidememişlerdir.
(1909- 1912)
20.yüzyılın yazılı bir beyanname ile kendisini tanıttığı ilk edebiyat topluluğudur.
sanat için sanat görüşü benimsenir.
servet-i fünunculara karşıdırlar. onları eleştirip geçmek isterler.ama başarılı olamazlar.
batıyı örnek alırlar.
dilleri çok ağırdır.
dillerinin ağır oluşu baskılı yönetim, türkçülük akımının hızla yayılması milli edebiyatın ortaya çıkması topluluğun kısa sürede dağılmasına sebep olmuştur.
fecr-i ati yazarları topluluk dağıldıktan sonra ya bağımsız yazmışlar ya da milli edebiyata dahil olmuşlardır.
20.yüzyılın yazılı bir beyanname ile kendisini tanıttığı ilk edebiyat topluluğudur.
sanat için sanat görüşü benimsenir.
servet-i fünunculara karşıdırlar. onları eleştirip geçmek isterler.ama başarılı olamazlar.
batıyı örnek alırlar.
dilleri çok ağırdır.
dillerinin ağır oluşu baskılı yönetim, türkçülük akımının hızla yayılması milli edebiyatın ortaya çıkması topluluğun kısa sürede dağılmasına sebep olmuştur.
fecr-i ati yazarları topluluk dağıldıktan sonra ya bağımsız yazmışlar ya da milli edebiyata dahil olmuşlardır.
serveti fünuncuları eleştirmişler fakat onlardan daha nitelikli eserler ortaya koyamamışlardır.türk edebiyatına yenilik getirmketen cok batı edebiyatıyla etkileşimini arttırmak istemişlerdir.sembolizm ve parnasizmden etkilenmişlerdir.en önemli ismi ahmet haşimdir.
yazarlar;
emin bülent,
ahmet haşim,
celal sahir,
tahsin nahit,
hamdullah suphi tanrıöver,
yakup kadri karaosmanoğlu,
ali canip yöntem,
refik halit karay.
emin bülent,
ahmet haşim,
celal sahir,
tahsin nahit,
hamdullah suphi tanrıöver,
yakup kadri karaosmanoğlu,
ali canip yöntem,
refik halit karay.
şahsi adlı rapçinin yeni albümünde feat yaptığı yeni nesil rapçidir. başarılar dilerim.
sanat muhterem ve şahsidir anlayışıyla yola çıkan ama milli edebiyat karlısında adeta ezilen başarısız edebiyat akımıdır.
sadece topluluk oluşturmak için kurulmuş topluluktur. zaten birarada da devam edememişlerdir.hepsi başka yönlere yönelmişlerdir.
eskiden radikal yalakası olan yeteneksiz rapçidir.
dönemi boyunca, dil olarak ağır olmakla beraber kullanılan kelimelerde bol miktarda süsleme yapılmıştır.
serveti fünunun üstüne çıkabileceklerini düşünen zavallılardır.
güncel Önemli Başlıklar