bugün

(bkz: nizam-i alem)
göçebe hayattan sınıflı topluma geçiş kanunudur.
tanzimat dönemine kadar geçerliliğini koruyan, devletin geleceği için, osmanlı sultanlarına ''kardeşlerini öldürme hakkı'' veren kanunname.

bu kanunnameye göre:

II beyazıt, cem sultan'ı,

I. selim (yavuz) önce babasını, sonra 8 kardeşini, onların eşlerini ve çocuklarını,

II.murat, tahta çıktığı gün, 6 kardeşini (bu arada sokullu'yu)

II.metmet tahta çıktığı gece, 19 kardeşini (bu kardeşlerin arasında 14 ü bebeklerdir),....

boğarak veya başka yöntemlerle öldürtmüşlerdir.
kardeş katli vacip diyerek, devletin devamının sağlacağı ve taht kavgalarının azalacağı düşünerek hazırlanmıştır. veraset yasasına belirginlik getirmiştir.
tamamı fatih döneminde yazılmamıştır. oğlu bayezid döneminde de, eklemeler yapılmaya devam edilmiştir.
tanzimat fermanı adıyla bilinen gülhane hattı hümayunu'nun ilanına kadar geçerliliğini koruyan, osmanlı devleti'nde fatih tarafından yürürlüğe koyulmuş en net ve düzenli, fatih'in kardeş katli getirmediği, halihazırda var olan devletin bekası için kardeş katli mevzusunu yasalaştırdığı kanunnamedir.

''yasallaştırma'' değil, ''yasalaştırma'', tek l. uygulama zaten yasaldı.

ayrıca;
(bkz: devlet-i ebed müdded)
(bkz: kanunname i ali osman)
padişahların hareme haftada iki gün gitme limitlerinin olduğunu beyan etmiş olan kanunname. ayırca, padişahın ; elini kimin öpebileceği, kimin önünde ayağa kalkacağı, kimi kucaklayacağı belirtilmiş, bayramlaşma esasları ve ziyaret protokolleri gibi konulara da yer verilmiştir. bu talimatların diğer padişahlar tarafından eksiksize yakın bir şekilde uygulanması, fatih sultan mehmed han ın osmanlı, osmanlı nın da fatih sultan mehmed han olduğunu ortaya koymaktadır.
Kardeşi öldurmeyi serbest hale getirmiştir.
vahşetin resmi belgesidir. bebek katili padişahlar icraatlarına böyle başlamışlardır.
sadece devlet ve nizam-ı alem için osmanlı sultanlarına kardeşlerini öldürme hakkı vermesini içermiyordu.

aynı zamanda devlete asker ve sivil yönetici yetiştiren ve yüksek nitelikli eğitim veren -devşirme- okullarına alınmayacak olanları sıralıyordu.

ve onlar; “Yahudiler, Müslümanlar, çobanlar, sığırtmaçlar, doğuştan sünnetli olanlar, çok uzun ya da kısa boylu olanlar, Türkçe bilenler, köseler, keller, Gürcüler, Çingeneler, Kürtler ve Türkler.”

Fatih Kanunnamesi’nden sonraki 70 yıl içinde naib yetkisiyle devlete sadrazam olan 48 kişiden yalnızca 5’i Türk kökenlidir; bunlar da devşirme anlayışıyla yetişmiş aslını yadsıyan (inkâr eden) insanlardır. Geri kalan 43 sadrazamdan; 11’i Slav, 11’i Arnavut, 7’si Rum, 5’i Ermeni, 4’ü Çerkez, 3’ü Gürcü, 1’i italyan kökenliydi.

fatih döneminde devlet yönetimi sadece çandarlı ailesinden kopmamış, türk kültür geleneklerinden ve türk halkından da uzaklaşmıştı.

ve osmanlı sadece para ve güce tapan, ne tam müslüman ne de hristiyan kalan, çoğunlukla türk düşmanı devşirmelerin hakimiyetine girmişti.
anadolu'daki çoğu türkmen isyanı bunlar yüzünden patlak vermiş ve kimi türkmenler safevileri bu sebeple kurtuluş olarak görmüştü.

bugün dahi anadolu türklüğünün yozlaşmasının önemli sebeplerinden bir tanesi bu devşirme soylarıdır.
"bilinsin ki vezirlerin ve devlet ileri gelenlerinin başı vezir-i azamdır..., ...malımın vekili defterdarımdır..., ...şeyhülislam ulemanın reisidir ve ağalardan yeniçeri ağası, sair ağaların en büyüğüdür..."