yılın en masum, en güzel toprak kokan ayı. ufak da olsa, hüzünü çağrıştırır. yeni yeni başlangıçları, belki de bitişlerin arkasından bakakalışları.
yaprakların solması, düşmesi ve savrulması bu aya denk gelir. bir canlının yeşilliğini geride bırakır.
şairlerin pek bir sevdikleri ve melânkolinin dibine vurdukları; şiirlerinde de en sık kullandıkları temalardan biri olan sonbaharın müjdecisi ay.
benim için özel olarak 11 ay'ın sultanıdır. 2.günü doğduğum gündür. hadi beni bir kenara bırak ama bu ay'ın psikolojik havası çok farklı. bir şeylerin başlangıcı veya bir şeylerin bitişi gibi. hissettiren bir ay yani. ya da ben doğduğum için bana öyle geliyor. ama 2 senedir temmuz sıcağı gibi geçiyor eylül ayı. ya sen eylülsün kendine gel. yaprakların kıpırdamadığı, yellerin esmediği eylül olur mu. swh.
mehmet raufun türk edebiyatında ilk psikolojik roman sıfatını alan romanıdır. çok detaylı bir iç dünya irdelemesi ve derin bir psikolojik anlatımı olan başarılı bir kitaptır.
Süryanicede "üzüm, üzüm ayı" anlamlarına gelen Aylül kelimesinden gelmektedir. Sonbaharın, soğukların, okulların ve bir çok şeyin başlangıcı olmakla birlikte ayrılık ve hüznün takvimde yer bulmuş halidir.
"Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık." Ahmet telli
okulların açıldığı ay. duygusallığa gerek yok. ulan şöyle bir bakıyorum, entry'lerin %50'si aşkların başlangıcı, sonların bitişi, beyaz sayfa açılışı...