tartışmamız gereken sistem. federasyon yerine konfederasyon sisteminin ülkemiz için daha yararlı olacağını düşünüyorum. gördüğüm açıklamalarına bakılırsa başkan bey de bu sisteme sıcak bakıyor. eyalet sistemini bölünme olarak görmemek lazım. başkan yine bütün eyaletlerin başında olacak.(amerika'yı düşünün) aradaki fark seçimle gelen valiler ve eyalet halk meclisi üyeleri olacak. eyalet sistemi gelirse kürtler çok istedikleri kürdistan eyaleti'ne kavuşurlar, pkk biter. ülkemizin tsk'daki ve pkk'daki gençleri birbirlerini öldürmek yerine ülkemizi geliştirmek için çabalarlar.
Ülkeden ümidimi keser ve apolitik biçimde günlük hayatıma odaklanırsam desteklerim.
Düşünsene ege ve akdeniz'deki tüm doğulu, iç anadolulu, karadenizliler memleketlerine yollanıyor.
Memursan dahi kendi eyaletinde memursun.
Mis gibi.
Keyfini en çok sürecek olan akdeniz ve egeliler olmasına rağmen eyaleti en çok isteyen iç anadolulu, karadenizliler. Bakma evine dönen doğulular da pişman olur eyalet biji biji sözlerine de iş işten geçer.
Velhasıl akdeniz ve ege'yi cennet kılacak olsa da öncelik ülkenin üniter yapısı, merkezi otorite ve bölünmezliği, bekası. O yüzden hayır.
şimdi avukat ağzı yapıp, "bir an için" Türkiye'de bir federasyon kurulduğunu düşünelim: Türkiye Birleşik Devletleri!
isimlerinin ille de devlet olması gerekmez ayrıca, Karadeniz Eyaleti, Marmara Eyaleti, falan...
Bunu PKK da istiyor ama "bağımsızlığa giden yolda ilk adım" olarak istiyor, "bağları önce gevşetirsen sonradan koparması daha kolay olur" diye düşünüyor.
Oysa, aklı başında hiçbir Kürt de Türkiye'den kopmak istemiyor.
Fakat, "fikir jimnastiği" yapıyoruz ya (çok şükür yasak değil Türkiye'de), bir an için bir federasyon kurulduğunu farz edelim...
Bu yapıda, bildiğiniz gibi, bütünü bağlayıcı yasa ve kurallar vardır (TBMM koyar), bir de yerel halkı ilgilendiren yerel yasa ve kurallar, örneğin Adana Yerel Meclisi koyar ("belediye meclisinin genişletilmiş ve yetkileri arttırılmış şekli" de diyebilirsiniz isterseniz.)
Örneğin, Karadeniz Eyaleti yönetimi, isterse Trabzon Lisesi'ne seçmeli ya da zorunlu Lazca dersi koyar, Ankara buna karışamaz. Marmara Eyaleti de Balıkesir Lisesi'ne Çerkesçe dersi koyar tabii.
YÖK diye saçma sapan bir örgüt de Ankara'da oturup izmir Üniversitesi'nin rektör seçimine karışamaz.
Bunun kime ne zararı olacağını anlatabilen bana anlatsın!
Eyalet sisteminde, küçük ve gündelik meseleler de yerel yönetimlere bırakılır. Eyaletten eyalete farklılık da gösterir. Örneğin, kırmızı ışıkta geçmenin cezası Erzurum'da elli lira olur, Kayseri'de yüz lira.
Domatesin KDV'si Kütahya'da üç lira olur, Mersin'de beş lira.
Sakıncasını lütfen bana bildiriniz.
Boşanmak, Ege'de daha zor, Akdeniz'de daha kolay da olabilecektir örneğin... (Amerika'da en kolayı Nevada eyaletinde... Millet Florida'dan kalkıp Reno şehrine gidiyor boşanmaya, böylece bir gelir kapısı da açılıyor, bir tür "boşanma turizmi" gibi... Bir eyaletin verdiği boşanma kararı diğer bütün eyaletlerde de geçerli olduğu için de sorun çıkmıyor. Yanlışım varsa civelek Amerikan tosunları düzeltsin.)
Adam Kürtçe de öğrenecek belki, kendi ana dilini...
Bana da ilkokul birinci sınıfta zorla ingilizce öğretmişlerdi, ne zararını gördüm acaba? (ingilizce kitap masrafını saymıyoruz tabii, okula başladığımdan bu yana kaç lira yazmıştır bilemem, oturup hesaplamaya kalksam sinirim bozulur.)
Diyelim ki istanbul polisi lacivert üniforma giyiyor da Rize polisi yeşil üniforma, Çankırı Emniyet Müdürlüğü memurları da kahverengi üniforma...
Adam döversen de Edirne'de iki hafta yatıyorsun, Kars'ta üç hafta...
Ama federal kanunlar ülkenin her yerinde geçerli, ordu bir, para bir, dış politika bir...
Samimi olarak soruyorum ya, bu gelişme memlekette ne gibi felaketlere yol açar, diyelim Kırklareli bağımsızlığını ilan edip sonra da Bulgaristan'a mı katılır diye korkuluyor, bana anlatın.
ispanya'da her eyaletin ayrı meclisi, hükümeti, başbakanı hatta bayrağı da var, ispanya yerli yerinde duruyor.
Başlarında da kral var ha, cumhurbaşkanı değil düpedüz kral, yani zevk-ü sefaya dalmış...
Pek yalan da değil galiba laf aramızda, önceki hafta kraliçeyi almadan birkaç günlüğüne ortadan kaybolmuş, Mallorca'ya gitmiş, dedikoduya yol açtı!
dünyada ülkemizin nüfusuyla ve yüzölçümü ile orantılı her ülkede uygulanan sistem. geçtim abd yi,çin i,hindistan ı v.s. almanya da belçika da,ispanya da,italya da uygulanır ama bunu söylemek kimsenin işine gelmez. şanlıurfa da yaşayan kişinin kültürel ve sosyal yaşam tarzı ile muğla da yaşayanın kişinin yaşam tarzı aynı olamaz. gerek ahlaki kurallarda gerekse günlük yaşam koşullarında birbirinden çok farklı kentlerimiz var. adam bu bana göre kanunsuz değil diyor diğeriyse bu yasaklanmalı diyor. ses verilmeli.
Eskiden sadece ayrılıkçı Kürtler üzerinden konuşulan bir konu idi ama referandum ile görüldü ki türkiyede kendi Cumhuriyetini kurmak isteyen yerler var.
Ben eskisi kadar mesafeli değilim. Hatta belki de en güzeli bu bile olabilir. Gerekirse eyaletler arası nüfus mubadelesi de yapılır. Istanbulda yaşayan Kürtler Doğu Anadolu'ya gitmez. Zaten HDP li Gülten kisanak istanbulda da hakkımız var demişti bu konuda.
Ha ne olur son kertede iç savaş çıkar eğer istanbulda hak iddia edilirse. 3.5 milyon Suriyeli de Hatay urfa antep için ayaklanir daha da iflah olmaz Türkiye.
Suriye gibi de 6 sene sürmez savaş zira Boğazları kimseye bırakmaz Rusya. Amerikada Rusya'ya izin vermez.
Dünya Savaşı bile çıkabilir ki kuzey korenin durumu ortada.
çıkmasını desteklediğim sistem. Akdeniz ya da egeye gidip dar kafalıların daha çok olduğu ve güçlü olduğu yerlerden kurtulmak istiyorum. Umarım gelir, insanı bu hale getirdiniz.
olacak olan şudur: her bir bölge eyalet olacak. ama sadece başkana bağlı kalacak. sonra eyaletlerde zamanla kıpırdanmalar olacak. özerklik isteyenler bir süre oyalanacak fakat en sonunda özerklik oylaması da yapılacak ve o bölge hangi bölgeyse süreç içinde özerk olacak. avrupa'da da var, özerklik bölünmek değildir diyecekler, başkan yandaşları ekranlarda biz bu memleketin bütünlüğünün tapusuyuz vs diyecekler. sonra günler geçip gidecek. bayrak krizleri gündeme gelecek. en sonunda bugün tıpkı kuzey ırak bölgesel kürt yönetiminde hazırlığı yapılan bağımsızlık oylaması gibi bir süreçle karşı karşıya kalacağız. sonra biz buraya nasıl geldik diye düşünürken aklına 16 nisan gelecek. sandıkta mührü nereye bastıysan geleceğin ona göre şekillenecek. yok ben bilmiyordum, anlamıyordum. geçeceksin bu işleri. başkanlık-eyalet sistemi- bop eş başkanlığı iç içe geçmiş konulardır.
kısaca önce güney doğu eyaleti sonra kürt özerk eyaleti akabinde de küresel güçlerin maşalığını yapacak bir taşeron devlete dönüşecektir. bunu benim gibi sıradan bir insan bile görebiliyorken ülke idarecilerinin yangına körükle gittiğini görmek ise görev bilinçlerinin ve samimiyetleri olmadığının açık delilidir.
