bugün

360 derece..
görsel
böyle.
benim gözümde, sevdiğin kadınla/erkekle ilişkiyi resmileştirmekten başka bir şey değildir.
evlilik sonuna kadar ölüne kadar bir olmaktır hayat dostluğudur şuan ki dönemde yapılan evliliklerdeki tek yanlış kafa dengi insanlar olmamasıdır . en önemli husus aynı kafadan insanların evlenmesi bence .
erkeksen ve zina yapmamak gibi bir derdin yoksa bu işten hiçbir çıkarın olmaz.
Pek hayırlı bakmıyorum. Yalnız ölmek istiyorum.
görsel
görsel
Bu olabilir. Ne de olsa aile olmak her baba yiğidin harcı değildir.
evlilik; kişinin düşmanıyla yattığı tek savaş şeklidir.

ciddi bir tabudur. yasalarla veya toplum geleneğiyle yığınları birbirine mahkum etme strajisidir.

evli çiftler birbirleriyle savaşmaktan dünyayla savaşacak vakit bulamazlar.

https://www.youtube.com/watch?v=sb-HE9rgkgg
Bana kalırsa bütün evliler çok mutsuz. O yüzden de bütün bekarlara diş biliyorlar: "ulan biz evlendik de çok mutsuzuz, siz nasıl böyle bekar ve mutlu olursunuz?" diye.

Hal böyle olunca da "aa bekar mısın benim de şöyle şöyle bir tanıdığım var..." muhabbetine evriliyor her muhabbet.

Sebep? Çünkü hepimiz evlenelim ve hep birlikte çok mutsuz olalım.
görsel
evliliğe bakış açım yok, bakamıyorum. başkasının evliliğine bile bakamıyorum. güven denilen bir şey kalmadı.
Maddiyat olarak erkeklere kurulmuş bir tuzak evlilik. insanları edemeyecekleri borca sokup sonra o yuvadan huzur beklemek.
normalde üzerine düşünmedigim bir konu ancak 18 yaşından bu yana aileden uzakta yaşayan biri olarak, aile evine geldiğim zamanlarda sorguladigim bir kavram evlilik. nedenine gelirsek yahu her ne kadar aile saadetini sevsem de aile içinde her gün aynı geçiyormus gibi hissediyorum ben sıkıcı ya bu durum. hani biriyle aynı evde kalmak aynı yastığa baş koymak zor benim için.misal sıkılırım başımı alıp gidesim gelir gidemem sanki ucamayan bir kuş gibi hissederim.çok evcimen biri dsayılmam zaten kendi kişisel alanıma özgürlüğüme düşkün biriyim ve de tek başımaykem kendimi daha güçlü hissediyorum. bu bakımdan 'ev' lilige pek yatkın biri olmadığimi düşünüyorum lakin eşler ayrı evlerde yasasa güzel bir şey olabilir evlilik belki de(çocuksuz çiftler için).bilmiyorum belki de bu entryyi aşık bir beyinle yazmadıgim için olaya rasyonel bakmisimdir. aşık olduğum zaman o insana doyamadigimdan yukardaki şikayetlerin hiçbiri olmuyordu bende.
er şeyın ayırlısı beya
kendi hayatınızdan vazgeçip eşinizin ve çocuğunuzun hayatlarını yaşamaya başladığınız kurum.

tercih meselesi. kendine ait bir hayat veya bir yuva.

hayatınız, onların hayatı olabiliyorsa şayet ne mutlu size. mutlu aile tablosu.
Çok olumlu bakıyorum bana kalsa şuan bile evlenebilirim yani, gecikmenin bir manası yok.
bazen çok yakın bazen de çok çok uzak gelen bir olay ya, hala anlayabilmiş değilim
son zamanlarda okuduğum yazılarla soğumaya başladığım kurum.

malesef ki her yerde evliligi kötüleyen yazılar okuyorum şu sıralar. denk geliyor sanırım. anne babamın mutlu bi evliliği olması benim de buna aşırı özenmem bir yana aynı duruma ulaşamayacak olma korkusu yaşamıyor değilim. zilyon tane soru var kafamda. şu sıra yea paramı yer keyfime bakarım diyorum ama bana rahat batar muhtemelen.
Oyun arkadaşlığı,
Gezme arkadaşlığı,
Kahkaha arkadaşlığı,
Zor zaman arkadaşlığı,
Aşk ile birleştiğinde ortaya çıkan şey bence.
Bu dönemde hiç alınmaması gereken bir risk.
görsel
Bu sıralar böyle...
Kapım ardına kadar açık. Hayırlısı olsun.
Gün geçtikçe daralan bir açı.
Evliliğe, hayatımın ikinci dönemi olarak bakıyorum. Sanki bir çağ gibi. Evlendikten sonra hayatımda çoğu şeyin değişeceğini düşünüyorum, umuyorum belki de.
Umarım bu düşüncem de diğerleri gibi çöp olmaz, başıma yıkılmaz.
iyi bakan iyi görür. Birazda kişinin kendi elindedir. Ama her halukârda nasip işidir. Yani Şansın varsa mutlu, Yoksa filozof olursun. Sen yine de hayırlısını iste.