bugün

sıfırdan başlangıç olarak yurtdışına çıkılıp evlenilebilir.
rahat bi 5-6 yılı daha var demek isterim ama ben bu gidişle işimde gücümde öleceğim.
30-60-90 derece derdim herhalde,

şaka şaka evlenmek güzel olmalı özellikle düğün safhası, hele ki https://www.youtube.com/watch?v=ZzfC56URTbU şarkısıyla salona giriş yapacaksanız. uzun bir duvak, hafif dalgalı saç, ip askılı gelinlik tarlatansız şatafatsız şık ve zarif. ve ardına her şey ultra dahil balayı.

sonra mı? sonra her şeyi iki kişilik düşüneceksiniz. özgürlüğünüz %76.96 oranında azalacak. ama bu sizi mutlu eder mi etmez mi karar vermeli insan. evlilik biraz toplum baskısı biraz alışılmış çaresizlik.
Büyük büyük anlamlar yükleniyor. Niye?

En önemli kısımla başlayalım. Mutluluk. Evlilerin çok mutsuz olduğu, bekarların ise mutluluktan öldüğü bir dünya. Hadi oradan. Hayat hepimiz için yeterince zor. insanların kendilerini bile mutlu edemediği bir çağda yaşıyoruz. Ama hal böyleyken evlendiğimiz insan bizi çok mutlu etsin istiyoruz. Elle tutulur bir tarafı var mı bu istediğimizin. Mutluluk veya mutsuzluk kendimizle alakalı bir durum. Bu hayatta bizi mutlu edebilecek tek kişi kendimiziz. Madem evlendik hep mutlu olmalıyız. Hı hı...

Evlenince değişmemeli, hep aynı kalmalıyız. insan değişen ve dönüşen bir varlık. Evli olmasan de yıllar içinde seni değiştirecek başka başka nedenlerin yine olacak. insanın sevgiden kendini kısıtlama hali diye bir gerçek de var. Çok da kötü bir şey değil. Değişmekten dönüşmekten bu kadar da korkmayın ya hu.

Evlenince sürekli bir iletişim ve paylaşım içinde olmalısınız. Hep diz dize hep dip dibe. Şu bakış açısının sağlıksızlığına bakar mısınız? Daral gelir ayol. Birlikte çok şey paylaşalım, anlaşabilelim, konuşabilelim, ağlaşabilelim, tartışabilelim, içebilelim, koşabilelim... ama birbirimizi darlamayalım da. Tek başına bir film izlemek, alışveriş yapmak, uyumak, düşünmek, bir bardak çay içmek. Bunlar da muhteşem şeyler. Bir yerde duymuştum, her insanın bir arka bahçesi olmalı. Orayı da boş bırakmamalı, bakımını yapmalı, sık sık ziyaret etmeliyiz. Sağlam psikoloji için bu şart.

Boşanırlarsa ödeyeceği nafakayı düşünen erkekler çoğunlukta. Yanlış seçimlerimizin elbet bir bedeli olacak, olmalı değil mi? Hayat yolunda doğru birini seçebilen biri olabilirseniz, birgün o yolu birlikte yürümekten vazgeçtiğinizde bu korktuğunuz şey asla başınıza gelmez. Geliyorsa emin olun sizde de vardır bir yamukluk, şekilsizlik. eğri eğriyi seçer diyelim. Kesin. Yoksa mis gibi karakterli adamlar mis gibi karakterli kadınlarla birlikte.
Çoğu genç nesil için angarya olarak görülüyor. Zaten evlilik akti "Iyi günde kötü günde" diye başlıyor. Evlilik, sevgililik gibi kısa metrajlı bir film değil. Uzun metrajlı bir film ve bu filme, yeni karaterler de ekleniyor. Hava sıcak bunaldim bu kadar yazabilecegim. Yani özet olarak hepimiz evlilik kurumunun ürünleri değil miyiz? Kendi ailemiz de iyi ve kötü günler yaşamadık mı?. Vesselam evlilik kurumu şıp sevdilerin, maymun istahlilarin ve dahi gevseklerin yurutebilecegi bir kurum değildir. Gençler evliliği ciddiye alın ve ciddiye alan kişilerle evlenin.
bence ruh ikiziyle evlenirsen süper bir şey yoksa bence pek iyi bir şey değil. anlaşmak, sevgi, saygı şart.
Ruh ikizinizi bulduysanız evlenin. Sabaha kadar telefonları vs kapatıp hiç sıkılmadan konusabileceğiniz insanlarla evlenin. Sizi siz olduğunuz için seven sizi değiştirmeye çalışmayan insanlarla evlenin. Evlilik tarifsiz birşey. Rabbim herkesin gönlüne göre versin.
boşanmış bir insan olarak söyleyebilirim ki, mutlu evlilik diye bir şey yoktur. Mutlu gibi gözükmek için rol yapan insanlar vardır. aile içindeki sorunları dışarıya yansıtmamak için azami özen gösterir insanlar. ama düşünmekten çökmüş suratlar, stresten sıkıntıdan işlevsiz hale gelmiş bir beyin, kısa süren gülümsemeler herkesi ele verir.

gelecekte insanlar evlenmeyecekler. aile diye bir kavram kalmayacak. dolayısıyla geleceğin gelmesini beklemek yerine şimdiden evlenmemeyi tercih edip hayatınızı yaşamaya bakın. evlilik insan doğasına aykırı bir durumdur.
bir de bakmışınız nikah davetiyesi yazıyorsunuz. evlenmeyi hiç düşünmeyenin başına gelmekte olan vakalardandır.
Evliliğe karşı gözüm kör. Baksam da bir şey göremiyorum..
Birçok erkek için legal sekstir. Aslında çok daha fazlasıdır, paylaşmaktır.
Siz erkekler bunu anlamaya başladığında olgunlaşmış olursunuz zaten.
Sahiden uyumlu olduğunuz bir insanla evlenirseniz gayette mutlu olursunuz. Bulamazsanız çok mutsuz olursunuz. Gezmek istersiniz o istemez örneğin çok kötü olur sizin için. Ortak zevkleriniz de olmalı.
Yemek kültürü bile önemli misal ben sebzelerin hepsini çok seviyorum ama eşim hiç sevmiyor. Her allah'ın günü evde ne pisireceğimi düşünüyorum kara kara.
Bunların bilincinde olarak evlenin. Sadece Sevgi ve saygı hiçbir şeyi halledemez.
Bir gelen bir giden bakış açısıdır. Bir yanım diyor git evlen çoluk çocuğa karış diğer yanım salak mısın oğlum ne işin var diyor. Araftayım sözlük.
görsel
Anlaşılamıyorsa, sürekli kavga ediliyorsa, mutlu olunmuyorsa, sıkıcıysa, monotonsa çok iyi olmayabilir bence.
ters mercekleme yaparak bakıyorum.
Düşüncesi bile korkunç geliyor bu çağda..
Her türlü şiddetin kanıksandığı , normalimiz haline getirildiği ve saygının olması gereken değilde teşekkür edilecek bir davranış bir lütufmuş gibi algısı insanlığa dair umudumun gün geçtikçe tüketinişine şahit oldukça evlilik Düşüncesi dahi ürkütüyor.
Düşüncesi bile korkunç geliyor bu çağda..
Her türlü şiddetin kanıksandığı , normalimiz haline getirildiği ve saygının olması gereken değilde teşekkür edilecek bir davranış bir lütufmuş gibi algısı insanlığa dair umudumun gün geçtikçe tüketinişine şahit oldukça evlilik Düşüncesi dahi ürkütüyor.
evlenin, yuva kurun kaderinizde varsa evlenirsiniz, yoksa şayet isteseniz bile olmaz. evlenin çocuk yapın yuvanızı kurun neslinizi devam ettirin işte ne diyeyim ?
Eğlenebileceksek evlenelim.
Eğlenemeyeceğim, gülmekten kendimi yerlere atmayacağım, trolleyemeyeceğim bi insanla evlenip günlerimizi mutlu geçirebileceğimizi sanmıyorum:/
ters açı ile. şuan çok tersim.
görsel
Bu devirde olmuyor gülüm.
“hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. işte görüyorsunuz… ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım ama, bir kadını yönetemiyorum. okumuş da olsa, iyi aile kızı da olsa, sonuna kadar kadın, kadındır.”
Mustafa Kemal Atatürk
orda küçük bir köy var uzaktaa o köy bizim köyümüzdür...