Evet ben korkuyorum ama çevremde mutsuz, kötü, sorunlu ilişkiler gördüm diye değil. ayrıca kimsenin evliliği güllük gülistanlık da değil herkes bir şekilde düze çıkıyor. Benim korkum tüm bunlara sahip olup başa çıkamamak.
Maddi sıkıntı çeken her erkeğin korkulu rüyası ama herkes bilsin ki evlenince Allah evin rızkını veriyor ve hiç anlamadıgınız sekilde karnınız doyuyor faturalar odeniyor, çükünüze sahip çıkıp 1 2 sene düzeninizi kurun sonra çoluk çocuk ömrü billah sırtınız yere gelmez.
Hayatımda asla gerçekleştirmeyi düşünmediğim şey olarak evlilik ve tabi ki çocuk meselesi gerçekten de korkunç bir olay.
Düşünsenize.. Yok valla düşünemedim ben kendimi. O derece korkutucu.
Bu ülkede yaşanılan olayları düşünecek olursak, ecnebi kültürünü benimsenmeye çalışan toplum görüyorum.
Buna en masun gibi görülen tv dizi porgramları örnek vereyim.
Kim kimin karısı belli değil.
Kim kimin yatağında belli değil.
Mini etek mi. O'da ne mememi görebiliyor musun yada popomun araya kaçmış iç çamaşırımı.
Benimle tanışmadan önce nasıl bir hayatı vardı . Herkez dobra ve dürüst değil,
değil be di mi ,
Bunu anladığınızı sanıyorum.
Bu ve benzeri olayların olabileceğinden dolayı evet. Kendime güvenin tam fakat ortam bu. Evet korkmuyorum değil.
Korkmaktan ziyade evlilik matah bir şey değildir. Bana göre ...
Evlilik, sadakat güven o şu bu üzerine kurulur derler lakin ben inanmam. Para üzerine kuruludur ! Paran yoksa işsiz isen o evlilikten hayır gelmez. Ekonomik şiddetten Boşanma ile neticelenir.
ben korkmuyorum ama bence çok da matah bir şey değildir. güzel bir şey olabilir ancak. bakıyorsun herkes evli ama herkes de eşiyle tartışıyor. bence bekarlık sultanlıktır.
korkulmayacak gibi mi amq. 200-300 kişi ile daha tanışıyorsun, içlerinde hırlı var hırsız var. hepsi de " enişteeee " diye sana yapışıyor. karınca yuvasının yanında geçen hamam böceği gibisin herbiri bir yerine yapışmış seni kemiriyor !..bütün bunlar ne için. aldığın kadın da ne diyor " dünya'da bir tek kuku var o da bende ". kabus lan !......
evliliğin kendisinden değil de aynı evde yaşamaya başlama sürecinden korkuyorum. gayet iyi sayılabilecek maaş alıyorum, vakıfbank'ta iyi kötü bir birikimim var ve birikmeye de devam ediyor ama ürün fiyatları öyle çok kii..
evlilik korkulacak bir kurum değil. asıl korkulacak karşınızdaki insan ve ailesi. siz ne kadar severseniz sevin birbirinizi ailesi sizi istemezse o evlilik hüsranla sonuçlanır.
Tecrübeyle sabittir. ilk arabamızı eşimin üzerine yaptım ben. ilk bayramda ailesine gitti araba ile bende aileme geldim. pazartesi gittiğimde arabamızı satmışlardı. cuma günü geri aldım arabayı ve 12 bin lira zarar ettik.
sonra babası kızının elinden tutup avukat n. ocak ı tutmuş boşanma davası açtılar. sonra barışmak istediğini söyledi geri geldi. avukat ücreti ödedim 2750 tl. dedesinden borç almış 3000 tl ödedim. çocukların kıyafeti ve kendi eşyaları annesinde kalmış. kıyaget falan aldık 1250 tl.
sonra 2 yıl geçti aradan yine annesi geldi aldı götürdü bu defa da istismar ile suçladılar. 2 yıl yargılandım. 36 yıl hapis cezası aldım.
128 gün hapiste kaldım. sonra beraat ettim.
şimdi hiçbirşeyim yok... evlenecekseniz ailesine çok iyi bakın. evet.
Hayatta belki de tek başınıza başaramayacağınız tek eylem. Sizin istediğiniz kadar geçinmeye gönlünüz olsun, karşı taraf o anlayışı kaybetti mi ya da hiç olmadığı halde evlenene kadar varmış gibi yapanlardansa vay halinize.
Evlilik dediğiniz şey sadece aşk ve sevgiyle yürümüyor.
iş birliği, uyum, anlayış, sabır da en büyük ekleri.
Korkun tabi.. Ne yediği belirsiz bir familya ile iletişime geçiyorsunuz. Akabinde yüzde yüzüne hakim olmadığınız ve sadece tanıdığınızı düşündüğünüz biriyle aynı evde...
Gercekten zor... bir de çocuk olursa vay halinize...
Mutlu olma ihtimaliniz düşük olan bir yol ve bu uzun vadede belli oluyor.
Mutlu olursaniz tadından yetmeyecek bir hayat olur ve şanslı kesimden sayılırsınız.
Evliliği çocuk oyuncağı zanneden bir nesil yetişiyor bu ülkede. Evlenmek onlara göre işe gidip gelmek, sevişmek, çocuğu gezdirmek, aynı yastıkta uyumaktır
Niçin evleniriz biliyor musunuz? Biz eşimize iyi günde kötü günde yanında olmak için, her türlü yardımı yapmak için ve bir takım yasalara uygun şeyleri yapmak için evleniriz.
Erkeğin işten gelip karısının saçını süpürge ettiği bir evlilik kadını yıpratır ve mutlu bir ilişki oluşmaz. Burada Amguardlık yapmıyorum ben evlenince eşime bulaşığına, çamaşırına, yemeğine, çocuk bakımına kısaca ev işlerine yorulsam dahi yardım edeceğim. Ben evlenmenin klasik bir türk erkeği gibi elinde kumanda, göbeğinde çay, kanepeye uzanmış bir şekilde olduğunu genel olarak konuşursam sıklıkla görüyorum. Bu evlilik sadece anayasal bir evliliktir halbuki evlilik her şeyi paylaşmaktır.
Diğer taraftan evlilikte korkmak çok doğal bir şeydir. Bir yuva kurmak kolay değildir. Gerekli donanım ve bilgi olmadığı sürece ne karınızı ne de çocuklarınızı eğitebilirsiniz. Bilgili ve çokyönlü bir baba yuvanın betonarme karkasıdır. işin içine de anne eklenince yuvaya renk kavuşur ve göz alıcı olur. Anne olmadan siyah beyaz görüntüyü kaldıramazsınız. Anne yürüyen sanattır. Bu yüzden annenin de donanımlı olması şarttır. Bakın evlilik düşünüyorsanız öncelikle kendinizin yeterli bulduğunuz noktaları belirlemeniz gerek. Bu noktaları belirledikten sonra diğer eksik noktaları bulmanız ve yeterli konularınızı daha iyi konuma getirmeniz gerekli. Bir baba olacaksanız bir çok sorumluluğu alacaksınız demektir. Bir baba mükemmel ve dayanıklı olmalıdır. En kötü şartlara dayanıklı, çocuklarını ve eşini en iyi şartlarda yaşatmalıdır.