bugün

Benim hissettiğim bu.
Direk net.
Sanırım bu yaz evleneceğim. Çok korkuyorum olum lan.
Sevgililiğe benzemiyor bu iş. Valla benzemiyor.
Şimdi ayrı bir eve çıkacaksın. Maaşını 2 kişi için bölüştüreceksin. Ne bileyim her sabah kalktığında onun yüzünü göreceksin, aynı evde yaşayacaksınız.
Düşünsene. Feminist malları siktir edersen şöyle bir gerçek var ki, evlenince sorumluluğu erkek üstlenir. Kadınlar vıyaklamasın şimdi. Hepiniz içinizde bir yerlerde güvenecek birini arıyorsunuz. Gerçekten öyledir. Ben babamdan böyle gördüm lan.
Bizim için baba bir duvardı, yaslandığımız bir çınardı. Çocukken öyle büyütürdüm ki gözümde. Tüm dünya yıkılsa o orada kalacak da beni koruyacak gibi.
Olum birilerinin bana karşı bu düşünceleri çok korkutuyor beni. Ben bunları yapamam çünkü. Rahmetli babam gibi olamam lan. Bir kadını koruyamam. Ben daha odasını düzenli tutamayan adamım lan, nasıl bir eve çıkacağım.
Nasıl çocuk sahibi olacağım amk. Düşünsene senin kanından biri geliyor dünyaya, onu nasıl büyüteceğim. Nasıl koruyacağım. Bana baba diyecek. Düşünsene ya bir tane hücrecik mitoz bölünmeyle büyüyor büyüyor konuşmayı öğrenip sana baba diyor. Tövbe bismillah.
Peki daha gözlerine bakmaya kıyamadığım o kadına nasıl dokunacağım ben. Daha önce ne yazık ki bir çok kadınla yaptım bu işi, allah affetsin ama sevdiğin kadın bu. Daha elini tutunca tuhaf hissettiğin kadın..
Peki ya hayal kırıklığına uğratırsam ne olacak ? Ya mutsuz edersem onları ? Ya benim yüzünden bir damla bile gözyaşı dökerlerse, ben buna nasıl dayanırım ?
Ulan ben nasıl evleneceğim olum ya. Bir kadına nasıl soyadımı vereceğim. Nasıl çocuklarımın aslan babam dediği biri olacağım ben.
Daha dün sokakta oynuyordum ben.
Gerçekten kendimi hiç mi hiç hazır hissetmiyorum ve gerçekten korkuyorum.
evlilikten değil evliliğin yüklediği sorumluluklardan korkmaktır. içinde bulunduğum durumdur.
O zaman evlenilmemelidir.
Yapamayacağınız işler için bir ömür söz vermeyin.
korkunun yarrağa faydası yokmuş!

Eninde sonunda yiyeceksin kaçarın yok. Keyfini çıkarmaya bak*

Not: burada ki yarrak mecazi anlamda kullanılmıştır, karı kız hedef alınmamıştır.
şüphe ediyorsan hiç bulaşma.. bence, sanılanın aksine korkulacak bir durum değil, ruh eşi denilen şey ne kadar doğru bilmiyorum ama, aklın beğenilerin, hayata bakış açın uyduktan sonra, çokta keyifli bir durum.. ha böyle biriyle karşılamamış yada adayından emin değilsen, acele etme çıkmadık candan umut kesilmez..
Daha 20 yaşındaysanız çok olağan.
evlilik askerlik gibidir. yaşamadan anlayamazsınız.
Bu kadar mutsuz evlilikler mutsuz ciftler arasında yasarken insanı her turlu ister istemez saran korku. Karsılıklı anlayıssızlıklar, evlilikten sonraki monotonlasma, gunumuz genclerinin sorumluluk alamaması saydıkca sayarsın sorunları. Bosanan gencecik ciftleri gordukce bu is olmasın diyor insan tabii.
evliliği kötü giden arkadaşının etkisinde kalan ya da çevresinde duyduklarından etkilenen insanların düştüğü gereksiz korkudur.

eskilerin deyimiyle korku dağları beklemezmiş? her gün ölmektense bir sefer ölünmesi kadar daha doğal ne olabilir ki düşüncesiyle sevdiğiniz varsa karşılıklı anlaşma olur huyunuz suyunuz birbirinize yakın olduğunu hissettiğiniz an basın nikahı olsun bitsin. insanlar 4x4 eş adayını bulayım derken yaşları bir bakmış 40 olmuş o saatten sonra evlenseniz ne evlenmeseniz ne.? doğacak çocuğun size dede mi demesini istiyorsunuz yoksa yoksa baba mı? bunun karanını evlenmekten korkan insanlar kendi dünyasında analizini düzgün yapsın doğru isabetli karar kesin verecektir.
Korkudan olduğunu sanmıyorum ama kesinlikle evlenmiycem.
evlendiğimde 24 yaşındaydım, 1 hafta balayı derken evimize yerleştik ihtiyaçlar bitmiyor yok bulaşık süngeri yok çay tabagı yok 1 ay aralıksız alışveriş yaptık. hayatımda ögrenci iken bile fatura ödemeyen ben başladım fatura ödemeye, sıvı el sabunu hangi markette ucuz onun derdini düşüyorsun bir saatten sonra... aynı evde 2 insan 1 hayat başlıyor...
benim yatağıma bile kahvaltı gelirken, ailem etrafımda dönerken ben bu kadar rahatlığı nasıl bırakıp evleneceğim?
Ben hala ayıcıgımla uyuyan, evde kimse olmadığında kanepelerden kanepelere atlayan, içimdeki çocukla birlikte büyüyen bir insanken nasıl bir evin sorumluluğunu üstlenebilirim?

Şimdi bile eve misafir geldiği an odama saklanıyorum nazi askerinden kaçan yahudi gibi.

Veya o kadar tembelim ki, bulaşık çıkmasın diye tüm yiyecekleri ambalajında yerim, evde varsa plastik tabak çatal kullanırım. Bilmem kaç parçalı ceyiz setleri nasıl hayatımın orta yerine gelecek?

Umarım düğün günü korkular tüm içimi kaplarken kaçak gelin olma kararı almam.
ben korkuyorum ya. dogru insanla olunca cok keyifliymis. ama hayatini bok etme ihtimalinle muazzam bir cizgide bu keyif. hayirlisi
hayatın çok güzel olmasıyla doğru orantılı artan korku.
Tam olarak korkmak değilemez ama bayağı zahmetli bir süreç olduğu kesin.
Birincisi doğru insanı bulamadıysan sıçtın. Boşanması bile bin dert.

ikincisi en az bak en az en iyimser düğün masrafı 100 bin lira. Ulan eşşek gibi o paranın altına girmeyi hangi erkek ister? Eğer beyni 250 gram için çalışıyorsa ister tabii. Amsalaklardan bahsediyorum yani.

Sonuç olarak köleliktir.
Kadınlara güvenememektendir azizim. içindeki kini ölünceye dek taşıyabilen bir varlıkla bir ömür geçirmeye niyet etmek. Çok korkutucu.
Hiçbir insana kalbimi emanet edemeyeceğim. Oldu ki ettim diyelim, ben sevgiüstü bir ilişkiyi yürütemem. Sevdiğim kadının benimle birlikte olduğu için pişman oluşunu da görmeye dayanamam.

Kalsın. Kitap, müzik, profiterol. idare ederiz umarım.
kendini oluşturamamış/tamamlayamamış bünye sorunsalı..

(bkz: the kezban syndrome)
kaşına gözüne aldandığınız sığır ve kezolarla değil de insan evlatlarıyla evlenirseniz çok da bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum.

sifonu çekmemek, ulu orta osurmak rutinle değil ayılıkla açıklanabilir ancak.

gerçi bence de bizim millet evlenip üremesin. siz korkmaya devam edin.
korkulacak bir şey değil de biraz düşünülmesi gerek diyebilirim.
paranın gücüne inanarak bu kadar masraf niye diye kendime hep sordugum için korkarım.
Kişinin boş kuruntusudur.
Çevresindeki insanlardan bir farkı olmadığını anlaması gerekli.
Hele sen bir iste gerisi öyle veya böyle bir hal olur gider.
Evlilik insanı bir üst seviyeye taşır bu yüzden sorumluluk almaktan korkanlar elbette evlilikten de korkacaklardır.
Gereklidir. Evlilik tünel gibidir, ya ışıkla karşılaşılır ya da korku tüneli oluverir. Bu çağ bekarlık çağı. Evlenmeyin. B.k yok çünkü.