bugün

görsel

Kütahya'da, eşlerine 'Benimle ilgilenmedin kahvelere gittin. Evlilik buraya kadar' ve 'Gittiğin işten dolayı değiştin seni istemiyorum' yazılı notlar bıraktıktan sonra ortadan kaybolan 4 yıllık evli A.D. ile 1 yıl önce evlenen kardeşi R.K. Osmaniye'de bulundu. Kızların çok oyunculu online bir video oyunu olan 'PUBG'den tanıştıkları bir kişiyle kaçtığı anlaşıldı.

https://m.haberturk.com/e...maniye-ye-bulundu-2521265
Başörtüsü takmayan kadınlara orospu gözüyle bakanlara kapak olsun bu. Demek ki namusun ve ahlakın başörtüsüyle bir ilgisi yokmuş.
Kütahya’dan bunalıp, osmaniye’ye kaçmak…

Vizyona bak..
Aile baskısıyla kapanan kızlar genelde böyle oluyor..
olsun, sonuçta saçları gözükmüyor, yaptıkları şey dinen caiz. isteyen hadislere baksın.
Sözlük kezoları kaçmaz mesela kocayla. Beraber idare ederler.
Midem bulandı.
Adamın yanına paraşütle iniş yaptılarsa çok şekil olmuştur, adamın canına can katmışlardır.
ikisi de aynı adama mı kaçmış? Anlamadım.

Ulan o oyunu amacı adam öldürmek. Arada ben de oynuyorum da oradan tanıştığın birine kaçmazsın be. Instagramda adam mı kalmadı.
Anne ve babasından nefret eden kızdır.
telefona pubg kuruyorum hemen.

kaçmak isteyen karılar eqlesin!
oğlum gerçek iri olalım diri olalım bu değil lan.
bunların yaptığı diğer olanların yanında masum kalır.
bu ülkede orospuluğun adı aşk, ilgi, sevgi, özel hayat oldu. üstelik bu insanlığa sığmayan davranışlar toplumun kültür olarak genellikle çomar ve kıro kesiminde daha yoğun çıkmakta.

hiç tartışılmayan, işin en acı kısmı ise evini yuvasını çocuğunu bırakan, terk eden, başka erkeklerle olan, başka erkeklerden çocuk edinen bu dişi yaratıklara (bunlara vajinası var diye kadın bile denemez) devlet çocukların velayetini vermesi ve bu dişi yaratıkların ihanet ettiği eşten nafaka, çocuk parası, evlilikte edinilen mal mülk ziynet eşyası para vb gelirden çalışmadığı ve bu birikimlerde maddi bir katkı yapmadığı halde pay alması, anlaşmalı boşanmaya gitmesi.

burada örneklere değinmek istemiyorum.
avrupa ve amerika'da bazı devlet-eyaletlerde eşcinsel evliliğe izin veriyor. öyle ki kilisede veya dini tören yapmak isteyen eşcinsel evliliklere engel olmak isteyenlere de eyalet-devlet yaptırım uyguluyor. aynı şekilde bu eşcinsel evli çiftlerin evlat sahibi olamayacakları için evlat edinilmesinde de sanki normal bir kadın erkek evliliğine uygulanan prosedürler uygulanıyor.
kadın kadına, erkek erkeğe evlenmeye izin veren devlet düşünün.
yetmiyor... devlet bir de bunların evlat edinmesi, tam bir aile olmaları için koruma altında ki çocuk bebeklerin velayetleri bu eşcinsel çiftlere veriyor.
ne kadar ahlaksızlar değil mi?
ama o ahlaksız olan devlette evli olan bu eşcinseller yaşanan bir ihanet ile boşanmak için hakim karşısına çıktıklarında ihanet eden eşe sadık olan eşin nafaka ödemesine hakim izin vermez.
ihanet eden eşe evlatlık olarak alınan çocuk varsa o çocuğun velayetini devlet vermez.
evlilik boyunca edinilen mal mülk para vb gelirden eğer ihanet eden eş çalışmıyor (bir işletme şirket ortaklığı yoksa) pay alamaz.
https://www.uludagsozluk.com/e/46962787/

eşcinsel evliliğe izin verilen toplumda-devlette bile bir ihanet içinde olan eş boşanmada hiçbir hak talep edemez.
hakimler bu çiftlere karşı kararlarını açıklarken tek kriterleri evlilik denen kurumun yapısına ve bu kurumda ki bireylerin sorumluluklarına dikkat çeker.
ister eşcinsel (kadın kadına-erkek erkeğe) bir evlilik yapın ister heteroseksüel bir evlilik yapın. ister kilise, ister cami, ister sinagog da evlenin. hangi dil din kültür ırk içinde olursanız olun evlilik denen kurum tüm bu cinsel ve kültürel değerler gereklilikler üzerinde, bunlardan bağımsız olan kutsal bir sorumluluk yapısıdır.

yargı ve yasa koyucu evlilik denen kurumda kişilerin cinsel tercihi-kimliğine veya din ya da kültür yapısına ya da evlilik şartlarına göre değil de evlilik denen kurumun içinde bireylerin sorumluluğuna göre karar verir-kanun oluşturur.
örn: evlilik denen kurumda eşlerden biri cinsel yeterliliğini kaybedebilir, isteyerek veya istemeyerek cinsel açıdan yetersiz gelebilir ya da cinsel tercihini değiştirebilir.
evlilik denen kurumun içinde maddi açıdan bir gelir kaybı, ihtiyaçların karşılanmaması isteyerek veya istemeyerek yaşanabilir.
eşlerden biri veya her ikisi bir birlerine psikolojik veya fiziki şiddet uygulayabilir.
2. veya 3. kişilerce, akraba, çevre, toplum ile çiftlerden biri uyumsuzluk yaşayabilir.
bunun gibi evlilikte huzur ve mutluluk yok olabilir. çocuklar için sorumluluklarını yerine getirmeyen eş olabilir.
tüm bu olumsuzluklar yaşanmış olsa bile eşlerden biri evliliği sonlandırmak yerine evlilikte ihanet içinde olup bu yaşananları gerekçe olarak sunamaz. evlilik kurumunda ihanet içinde olan kişi boşanma aşamasında anlaşma, evlilik süresinde eşin kazanımlarından hak sahipliğini iddia edemez.

hele ki normal bir heteroseksüel evliliklerde anne çocuğuna bakmayacak, zırt pırt evi terk edecek, başka adamlarla olacak ve ekranlarda anlaşmalı boşanma nafaka veya çocuğun velayetini alma diye konuşacak.
o eşcinsel evliliğe izin verilen ahlaksız ülkelerde kadına çocuğunu vermeyi bırakın, kadın bir daha çocuğun yüzünü göremez. kocasından bir kuruş bile nafaka pay alamaz. tek celsede devlet bu çiftleri boşar.

ama ülkemizde...
kişilerden bağımsız olarak orospuluk savunulacak bir hak oldu. bakınız malum kanallara yaşananlara...
bu ülkede keşke namusluların namussuzlar kadar hakkı olsa.
kadın veya adam sadakatsizlik içinde ki resmen orospuluk yapıyor (erkeğin de orospusu oluyor. orospuluk kadına has bir bir durum değil) ne aile ne eş ne çocuk sorumluluğu duymuyor.
hani derler ya "ne allah korkusu kalmış, ne kuldan utanma duygusu kalmış" böyle bir durum.
eş ekranlarda ihanet içinde ki eşe yalvarıyor. gel de boşanalım diyor.
eşine sadık olan eş aldatan eşin elinde ki çocuğunu kurtarmak için çırpınıyor.
düşünün... ihanet içinde olan ve evlilik denen kurumun ne olduğunu sorumluluğunu bilmeyen başkalarıyla olup yuvasını dağıtan bir orospu tarafından yetiştirilen çocuk ileride evlilikte sadakati öğrenebilir mi?

o eşcinsel evliliğe izin veren o ahlaksız devletlerde bunlar yaşanmaz.
orada namuslular bu kadar garip kalmaz.
adam poku yemiş !..
Eşler birbirinden bi' haber... ilgi yok, sevgi yok, saygı zaten yok... Kim bilir ne kadar zamandır konuşuyor kadın :'( Ay kadar üzücü bir durum:'( Kimsenin başına gelmesin :'(
ya arkadaşlar iki kız kardeş hem de aynı adama kaçmış..
evlerinde nasıl biüyük sorunlar yaşadıklarını görmek için zekaya gerek yok.
ha kızlar salak elbette ama düşün cenente düşen adam "burası cenent mi" diye sorduğunda zebanı " sen neler yaşadın be reis" der.
Esra Erol'a yeni bir konu daha çıktı. iradesi henüz olgunlaşmamış, hayat tecrübeleri genelde yaşadığı şehir ve çevre ile sınırlı olan, insan aklını sınırlayan geleneklerin dışına çıkamayan şahısların yeni bir yaşam kurgulama umuduyla böyle maceralara girişmesinin tipik örneklerinden birisi.
Kızım osmaniye ye gelecek ne yaşadınız ya?

Aç mı bırakıyorlardı, ıslatıp dövüyorlar mıydı, işkence mi görüyordunuz? Ulan bir insan neden batıdaki bir şehirden osmaniye ye kaçar?
Osmaniyeli bunları ne güzel hoplatıyordur şimdi. Kızlar da hayatlarının zevkine varıyorlardır ilk defa.
2019 haberi. Kızlardan küçük olanı daha ilk bulunduklarinda sevgi evlendiklerinde kalmak istediğini söylemiş. Şimdi ne olduklarını bilemeyiz.
(bkz: kaçmalamak)