bugün

evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması

https://www.uludagsozluk.com/e/46962787/

eşcinsel evliliğe izin verilen toplumda-devlette bile bir ihanet içinde olan eş boşanmada hiçbir hak talep edemez.
hakimler bu çiftlere karşı kararlarını açıklarken tek kriterleri evlilik denen kurumun yapısına ve bu kurumda ki bireylerin sorumluluklarına dikkat çeker.
ister eşcinsel (kadın kadına-erkek erkeğe) bir evlilik yapın ister heteroseksüel bir evlilik yapın. ister kilise, ister cami, ister sinagog da evlenin. hangi dil din kültür ırk içinde olursanız olun evlilik denen kurum tüm bu cinsel ve kültürel değerler gereklilikler üzerinde, bunlardan bağımsız olan kutsal bir sorumluluk yapısıdır.

yargı ve yasa koyucu evlilik denen kurumda kişilerin cinsel tercihi-kimliğine veya din ya da kültür yapısına ya da evlilik şartlarına göre değil de evlilik denen kurumun içinde bireylerin sorumluluğuna göre karar verir-kanun oluşturur.
örn: evlilik denen kurumda eşlerden biri cinsel yeterliliğini kaybedebilir, isteyerek veya istemeyerek cinsel açıdan yetersiz gelebilir ya da cinsel tercihini değiştirebilir.
evlilik denen kurumun içinde maddi açıdan bir gelir kaybı, ihtiyaçların karşılanmaması isteyerek veya istemeyerek yaşanabilir.
eşlerden biri veya her ikisi bir birlerine psikolojik veya fiziki şiddet uygulayabilir.
2. veya 3. kişilerce, akraba, çevre, toplum ile çiftlerden biri uyumsuzluk yaşayabilir.
bunun gibi evlilikte huzur ve mutluluk yok olabilir. çocuklar için sorumluluklarını yerine getirmeyen eş olabilir.
tüm bu olumsuzluklar yaşanmış olsa bile eşlerden biri evliliği sonlandırmak yerine evlilikte ihanet içinde olup bu yaşananları gerekçe olarak sunamaz. evlilik kurumunda ihanet içinde olan kişi boşanma aşamasında anlaşma, evlilik süresinde eşin kazanımlarından hak sahipliğini iddia edemez.

hele ki normal bir heteroseksüel evliliklerde anne çocuğuna bakmayacak, zırt pırt evi terk edecek, başka adamlarla olacak ve ekranlarda anlaşmalı boşanma nafaka veya çocuğun velayetini alma diye konuşacak.
o eşcinsel evliliğe izin verilen ahlaksız ülkelerde kadına çocuğunu vermeyi bırakın, kadın bir daha çocuğun yüzünü göremez. kocasından bir kuruş bile nafaka pay alamaz. tek celsede devlet bu çiftleri boşar.

ama ülkemizde...
kişilerden bağımsız olarak orospuluk savunulacak bir hak oldu. bakınız malum kanallara yaşananlara...
bu ülkede keşke namusluların namussuzlar kadar hakkı olsa.
kadın veya adam sadakatsizlik içinde ki resmen orospuluk yapıyor (erkeğin de orospusu oluyor. orospuluk kadına has bir bir durum değil) ne aile ne eş ne çocuk sorumluluğu duymuyor.
hani derler ya "ne allah korkusu kalmış, ne kuldan utanma duygusu kalmış" böyle bir durum.
eş ekranlarda ihanet içinde ki eşe yalvarıyor. gel de boşanalım diyor.
eşine sadık olan eş aldatan eşin elinde ki çocuğunu kurtarmak için çırpınıyor.
düşünün... ihanet içinde olan ve evlilik denen kurumun ne olduğunu sorumluluğunu bilmeyen başkalarıyla olup yuvasını dağıtan bir orospu tarafından yetiştirilen çocuk ileride evlilikte sadakati öğrenebilir mi?

o eşcinsel evliliğe izin veren o ahlaksız devletlerde bunlar yaşanmaz.
orada namuslular bu kadar garip kalmaz.